"rahatsız etti" - Translation from Turkish to Arabic

    • مرتاحة
        
    • يزعجني
        
    • أزعجني
        
    • أزعج
        
    • ضايقني
        
    • يضايقنى
        
    Biraz önce yaptığımız şeyin bazı ayrıntıları beni rahatsız etti. Open Subtitles انا لم اكن مرتاحة لبعض التفاصيل التي قمنا للتو بها
    Rüyanda beni görmüş olman beni biraz rahatsız etti. Open Subtitles أنا لستُ مرتاحة كلياً بواقع إنك حلمت بي.
    Bu ikiyüzlülük beni rahatsız etti, bu yüzden doktora tezimi uluslararası uyuşturucu kontrolü üzerine yazdım. TED هذا الرياء بقي يزعجني ولذلك كتبت أطروحة الدكتوراة عن المكافحة الدولية للمخدرات
    Tüm hayatım boyunca beni rahatsız etti çünkü sürekli ondan kaçtım. TED كان يزعجني طيلة حياتي لأني كنت أركض منه.
    Fakat sonra, bu soru beni rahatsız etti, çünkü cevabı gayet netti. TED ولكن ثانيا، أزعجني السؤال، لأن الجواب بسيط جدا.
    Yaptığımız konuşma mı, yoksa yemekten sonra takıImamız mı ertesi gün ufaklığı rahatsız etti? Open Subtitles هل حديثي معها أو بقائي بعد العشاء أزعج روتين الصغيرة
    Bak, hikâyelerin anlamsız olduğunun farkındayım zırhı takım elbise giyen orman perisi olmadığımın da farkındayım ama bu beni rahatsız etti çünkü bazen bir saftirikten daha fazlası olabiliyorum. Open Subtitles انظر, اعرف بأن القصص خرافيه و أنا لست حورية الغابه التي ترتدي بدله درعيه و لكن اظن الأمر ضايقني لأنه احياناً
    O beni de rahatsız etti. Her ikimiz için biraz zaman kazanalım istedim. Open Subtitles انه يضايقنى ايضا, اردت ان اوفر بعض الوقت لنا
    Sanki birini taklit eder gibi yazmışsın özgür ve vahşi birini... ve bu biraz garip, çünkü sen hiç de öyle değilsin... ve bu beni rahatsız etti. Open Subtitles أنت تكتب كأنك تتشبه بأحد ما كونه حر و جامح وإنه لغريب جداً لأنك لست كذلك إطلاقاً وقد جعلني غير مرتاحة
    Sevgi ile ilgili yazdığın paragraf beni rahatsız etti. Open Subtitles تلك الفقرة التي كتبتها عن الحب جعلتني غير مرتاحة
    Benimle anında bağlantı kurdun ve bu beni biraz rahatsız etti. Open Subtitles لقد ارتبطت بي مباشرة وجعلني هذا غير مرتاحة قليلاً
    Sonunda kendini bana açmaya başladı görünüşe göre bu seni rahatsız etti ve beni daha da endişelendirdi. Open Subtitles اخيرا بدأت في الوثوق بي ... فيما يبدو بأن هذا يجعلك غير مرتاحة ويجعلني اكثر قلقاً
    Evet, bu küçük konuşma beni biraz rahatsız etti. Open Subtitles حسنا, هذا الخطاب جعلني غير مرتاحة
    Nedense beni akordeon olan kısmı, çıplak olan kısımdan daha çok rahatsız etti. - MichaeI, kes şunu! Open Subtitles بطريقة ما جزء الأكورديون يزعجني أكثر من جزء العري.
    Hayır, artık rahatsız etmemesi rahatsız etti. Open Subtitles كلا, ما يزعجني إن الأمر لا يزعجني بعد الآن
    Mahkemede ters ifade vermesi beni hep rahatsız etti. Open Subtitles حسناً، لقد كان يزعجني الأمر دوماً أنه إنقلب على المنصّة
    Kullanmaması beni rahatsız etti. Open Subtitles يزعجني للغاية عدم إستعماله لواحدة
    Bu beni o kadar rahatsız etti ki Motorlu araçlara binmeyi ve sürmeyi bırakmaya karar verdim. TED لقد أزعجني ذلك أيما إزعاج إلى درجة أنني قررت أنني سوف أتوقف عن ركوب و قيادة المركبات الآلية.
    Şaşmamış, doğru yapmış. Ama söylediği bir şey beni rahatsız etti. Open Subtitles لقد كانت مثلها, لكن هناك شيء ذكرته أزعجني
    Aslında o şeyi yeltenebilen herkesi rahatsız etti mi? Open Subtitles هل أزعج نفسه بتعيين أي شخص يمكنه حقاً إبحار هذا الشئ؟
    Bu yüzeyi rahatsız etti. Open Subtitles انظروا ، لـقد أزعج سـطح الماء
    Seninle Leo'nun birlikte olmanız neden beni bu kadar rahatsız etti bilmiyorum. Open Subtitles لا أفهمُ لماذا وجودكِ أنتِ و (ليو) معَ بعض ضايقني كثيراً
    Çocukça olduğunu biliyorum ama beni rahatsız etti. Ben çekici ve akıllı biriyim, değil mi? Open Subtitles اعرف اننى ملتزمة، ولكن ذلك يضايقنى انا مثيرة وذكية أليس كذلك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more