"rahatsızlık" - Translation from Turkish to Arabic

    • إزعاج
        
    • الإزعاج
        
    • مريح
        
    • مضايقة
        
    • المرض
        
    • مرتاح
        
    • إضطرابات
        
    • مريحة
        
    • الازعاج
        
    • أزعجك
        
    • اضطراب
        
    • ازعاج
        
    • مرتاحة
        
    • التطفل
        
    • إضطراب
        
    Gerçek aşkı arayışım sizlere bu kadar rahatsızlık verdiği için özür dilerim. Open Subtitles آسف أن بحثي عن الحب الحقيقي كان مصدر إزعاج لكم يا رفاق
    Kardeşimin huzurundan senin sorumlu olmanın ne kadar rahatsızlık verici olduğunu anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أحدد مدى إزعاج كونك المسؤول عن راحة شقيقتي العقلية
    rahatsızlık verdiğimiz için özür dilerim, fakat hepsi bitti. Open Subtitles آسف على الإزعاج. انتهى الأمر، وكل شيء بخير.
    rahatsızlık verdiğimiz için özür dilerim, fakat hepsi bitti. Open Subtitles آسف على الإزعاج. انتهى الأمر، وكل شيء بخير.
    Bunun bir sebebi, öncelikleri sıralamanın çok rahatsızlık verici olmasıdır. TED والسبب الوحيد هو ان الاولويات شيء غير مريح عادة .
    Bilgelerimize rahatsızlık verirler ve kutsal ateşlerini bozarlar. Open Subtitles انهم مضايقة لنا الحكماء ويدنس حرائق الطقوس الخاصة بهم.
    Aslında şeytanın bedeni ele geçirmesi ile psikolojik rahatsızlık karıştırılabilir. Open Subtitles أعترف انه من السهل جدًا الخلط بين المرض العقلي والمسّ
    Acaba Kralla tanışmam çok fazla rahatsızlık yaratır mı? Open Subtitles كنت أتسائل إن لم يكن إزعاج كبير هل تسمح لي بلقاء الملك ؟
    Güney Carolina Savcılığı olarak vermiş olabileceğimiz sıkıntı ya da geçici rahatsızlık için sizden özür dilemek isterim. Open Subtitles أنا أعتذر لك على أي ألم أو إزعاج مؤقت قد نكون سبَبناه لك.
    Sevgili komşusu rahatsızlık veriyor diye kurbanı üç kez şikâyet etmiş. Open Subtitles الجارة الطيبة قامت برفع ثلاث شكاوى إزعاج ضد الضحية
    Komşu, içki ısmarlamama izin verirsen, verdiğim rahatsızlık konusunda kendimi daha iyi hissederim. Open Subtitles الإزعاج الذي سببته، إذا سمحت لي بدعوتك للشراب.
    Yine de gelip geçen kalabalıklardan ufak rahatsızlık yaşayan sakinler gündelik hayatlarını sürdürmeye devam ederler. Open Subtitles ومع ذلك فإن معظم السكان المقيمين، يذهبون لشؤونهم اليومية القليل من الإزعاج إزاء تعدد التعدي على ممتلكات الغير
    Normal kira ücretinden 100 dolar daha fazla ödemeye hazırım rahatsızlık yüzünden. Open Subtitles وساكون سعيداً أن أدفع لك مائة دولار زيادة عن ثمن القطعة تعويضاً عن الإزعاج
    Teyzesi orada olmasa gitmekten rahatsızlık duyardım. Open Subtitles وهو غير مريح بالنسبة لي الذهاب هناك وهي غير متواجدة.
    Renkli benzetmelerine rağmen, Bay Tucker'ın buna rahatsızlık demesi bunu rahatsızlık yapmaz. Open Subtitles على الرغم من الصور الملونة السيد تاكر يدعوا هذه بقضية مضايقة لايجعله فعلاً دعوى مضايثة
    Doktor olarak, bir rahatsızlık ileri safhaya geldikten sonra, tedaviden sonuç almak, çok zor veya imkansız oluyor. TED و كطبيب أنا أعرف أنه بمجرد أن يتطور المرض إلى مرحلة متأخرة , الوصول إلى دواء سيكون في الأغلب صعبا, إن لم يكن مستحيلا.
    Bu cemaatte olmaktan rahatsızlık duyabileceğini düşündüm. Open Subtitles ظننت انه غير مرتاح لكونه في هذه الابرشية
    Tıpkı bir tohum gibi büyür halisünasyon olarak ortaya çıkar, sonra ruhsal rahatsızlık olarak devam eder ve sonunda da ölüm gelir. Open Subtitles وتنمو هناك مثل البذرة حيث تظهر في النهاية . . كهلوسة , أو إضطرابات روحية
    Bütün bu aygıtlar oldukça... rahatsızlık verici gözüküyordu. Open Subtitles وانت سوف تعتقد ان كل هذه العملية غير مريحة على أقل تقدير
    rahatsızlık için çok özür dilerim. Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum, Bay Toad. Open Subtitles اسف جدا على هذا الازعاج اسف , رجاء اود مقابلتك سيد تود.
    Gerçekten rahatsızlık vermek istemem. Open Subtitles يجب ألا أزعجك بهذه الطريقه أنا سأنتظرك فى المحل
    Sebebi ne olursa olsun, cinsiyetinden rahatsızlık duymak tamamen merak. Open Subtitles لأي سبب كان من اضطراب الهوية الجنسية الى الفضول المحض.
    Bu durumda her şey bana pek rahatsızlık vermeden hâlloldu. Open Subtitles على اي حال، لقد سويت المسألة بأقل ازعاج لي.
    konuşmaktan rahatsızlık duyuyorum. Open Subtitles أنا لن أشعر أنني مرتاحة وأنا أتحدث عن شيء غير العلوم،
    - Davetliysen rahatsızlık vermezsin. Open Subtitles لا يمكنك التطفل إذا كنت مدعواً بالفعل.
    Göz hariç tüm iskelet kaslarının tamamen felç oluşuyla nitelenen nadir bir nörolojik rahatsızlık. Open Subtitles إضطراب عصبي نادر متسم بشلل كامل لكل العضلات الإرادية في الجسد بإستثناء العين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more