Tahmin edebileceğiniz gibi, bunu ABD'de uygulamak çok zor... ama şahsen ben Chang Rai Eyaleti'nde bayağı pratik yapmıştım. | Open Subtitles | كما تتصوّر صعب جدا للمزاولة حيث أنها ممنوعة في الولايات المتّحدة لكني شعرت بتحسن بالذهاب إلى شانغ راي |
Üç yıl önce, ben kalp krizi geçirdiğimden beri Navin Rai bana 100.000 rupi ödünç verdiğinde. | Open Subtitles | ثلاث سنوات عند اصابتي بأزمه قلبيه فقد اقرضني نافين راي مئه الف روبيه بسهوله مطلقه |
Gereksiz yere üzülmeyi bırak. Navin Rai bir şey istedi mi? | Open Subtitles | كفي عن القلق بلا داعي ,اطلب نافين راي اي شئ |
Ülkenin en büyük cep telefonu şirketi Voice Mobiles'ın Murahhas Üyesi Sonia Rai şirketin bir yöneticisi tarafından cinsel tacizle suçlanıyor. | Open Subtitles | الهاتف الصوتى.. وهى السيدة سونيا روى متهمة بالتعدى الجنسى من قبل |
Discovery Channel'ın Oscar ödüllü film yapımcısı bayan Akira Rai. | Open Subtitles | ديسكوفرى قناه افلام صانعه الاوسكار على الحائزه راى اكيرا الانسه |
Bu, Rai'nin tekrar benimle çalışmasını sağlamak için bana on yıla patladı. | Open Subtitles | استغرق الأمر 10 سنوات لأجعل تلفزيون راي يفكر في العمل معي |
Jaswant Rai'nin kısaca, teslim edecek olduğunu yargıla bu onun kararı Wallia kaza durumunda | Open Subtitles | القاضي جاسوانت راي سيسلّم بعد قليل قراره في قضية حادث واليا |
Navin Rai bir beyefendi, ve aynı zamanda o bir iş adamı. | Open Subtitles | نافين راي رجل لطيف لكنه رجل اعمال ايضا |
Ama zaten Bayan Rai düzenlemeler için ödeme yaptı bile. | Open Subtitles | لكن السيد راي دفع بالفعل لكل الترتيبات |
Navin Rai hem iş adamı hem de bir centilmen. | Open Subtitles | نافين راي رجل مهذب لكنه رجل اعمال ايضا |
Perşembe, Rai ile sözleşme imzalayacağım ve tekrar konuşacağız. | Open Subtitles | سنوقع العقد مع "راي" الثلاثاء و عندها نتحدث ثانية |
Zaten benim gerçek hayattaki Bollywood şovunun bir parçası olmamı sağlıyorsunuz. O, Aishwariya Rai ve siz de Abishek Bachan gibisiniz. | Open Subtitles | لكنك جعلتني جزء من فيلم بوليود في الحقيقة إنها مثل " إشوريا راي" و أنت مثل " أبيتشاك بتشن "َ |
Eğer o Rai'yse Ziyaretçilerin o çocuklara ne ve neden yaptığını biliyor olabilir. | Open Subtitles | إن كان كذلك، فربّما تعرف (راي) ما فعله الزائرون بهؤلاء الفتية و لماذا. |
Shiva Rai polise verdiği ifadesinde Jaikant Shikre'nin arkadaşı olduğunu belirtti. | Open Subtitles | أعطت شيفا راي بيان إلى الشرطة .. وهذا كان حليف Jaikant Shikre ل. |
Halim'in patronunun resimleri, Bakan Abdul Rai, genç çocuklarla uygunsuz biçimde. | Open Subtitles | إنها خاصه بقائد "حليم" الوزير "عبدول راي" في موقف حرج مع صبيه |
oluştu ve evrildi. Aşağı yukarı 25 yıl önce, bir grup cesur insan -- MIT'den Rai Weiss, Caltech'ten Kip Thorne ve Ronald Drever-- çarpışan kara delikler gibi şeylere bakarak, yer çekimsel dalgaları arayacak devasa bir lazer dedektör yapmanın çok havalı olacağını düşündü. | TED | و منذ حوالي 25 عاماً بشكل خاص مجموعة من الشجعان راي ويس في ماساتشوستس و كيب ثورن و رونالد دريفر في كالتيك قرروا أنه سيكون حقاً رائع لبناء كاشف ليزر عملاق نستخدمه للبحث عن موجات الجاذبية من أشياء مثل اصطدام الثقوب السوداء |
Rai taşı olarak isimlendirilen kireç taşından diskleri kullanıyorlar. | TED | فهم يستخدمون تلك الأقراص من الحجر الجيري المسماة بأحجار (راي). |
O kadınsa, Bay Ranjeet Rai'nin karısı Voice Mobiles'ın murahhas üyesi Bayan Sonia Rai'dir. | Open Subtitles | والعضو المنتدب لشركة صوت الموبايل السيدة سونيا روى لدى ايمان بل أنا متأكد |
Çünkü, Bay Rai beni tecavüze kalkışmakla suçladı ve istifamı istedi. | Open Subtitles | لأن السيد روى أتهمنى بالاغتصاب وطلب منى الاستقالة |
Bayan Rai, sonra ne oldu? | Open Subtitles | هل سمعتها؟ سيدة روى.. وماذا حدث بعد ذلك؟ |
Akira Rai, Discovery Channel, göreve hazırım, efendim. | Open Subtitles | ديسكوفرى قناه , راى اكيرا ياسيدى خدمتك فى |