| Yaşamından vazgeçeceği anda, birine rastladı. | Open Subtitles | عندما هو كان على وشك أن يتخلّى عن حياته، صادف طفل |
| Bir gün koridorda Bay Woodhouse'a rastladı ve hemen en yakın sınıfa daldı. | Open Subtitles | (في ذلك اليوم ، صادف السيد (وودهاوس وولج إلى أقرب قاعة |
| Marshall Brad'e daha sonra bir ara yine rastladı. | Open Subtitles | مارشل) صادف (براد) ثانيةً لاحقاً) (يا إلهى, إنه (براد |
| Bir gün bir bodhi ağacına rastladı; | Open Subtitles | ،)ذات يوم، صادف شجرة (بودي ،إنها نوع من أشجار التين الضخمة |
| Ki amcasına rastladı. | Open Subtitles | وعندها صادف عمه |