"ruhsuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • بلا روح
        
    • عديمي
        
    • المُتعِب
        
    • بدون روح
        
    • وعديمة
        
    • عديمة الإنسانية
        
    • عديمة الروح
        
    • بلا أرواح
        
    Evet ama siz sadece kan emen ruhsuz iblislerdiniz. Onlar avukat. Open Subtitles أنتم كنتم فقط شياطين بلا روح إنهم محامون
    ruhsuz, Kral Xerxes'in kişisel korumasının emrindeki elit savaşçılar Asya'nın her tarafından toplanıp, getirilmişlerdi. Open Subtitles بلا روح الحارس الشخصي للملك زيركسيس ذاته. المحارب الفارسي المفضل
    Çünkü aşksız bir şovalye ruhsuz bir şovalye demekmiş. Open Subtitles فكما تعرفون، فارسٌ متجولٌ بدون حب، كالفارس بلا روح
    O ruhsuz üst kat adamlarından biriyle yattığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنك ضاجعتِ واحداً من موظفي الطابق العلوي عديمي الشخصية
    ruhsuz olmaktan sıkıldınız mı? Open Subtitles المُتعِب a يُبلّدُ وجوداً؟
    Hatta belki onu daha da çok severdim, ama bebeğim vicdansız, ruhsuz şekilde doğarsa ne yapacağımı bilmiyorum. Open Subtitles من المحتمل أنني سأحبّه أكثر حتى ولكن إن كان طفلي وُلد بدون ضمير .. بدون روح لا أعرف ما الذي سأفعله
    Sen insafsız, ruhsuz, alçak bir sahtekârsın. Open Subtitles إنكِ قاسية وعديمة الشفقة ومشاكسة ولئيمة
    ruhsuz adam ile sıkışıp kaldın. Bu yüzden benimle çalışmaya alışsan iyi olur. Open Subtitles أنت عالق مع رجل بلا روح لذا بإمكانك العمل معي
    Tüm para birimlerini kalıplaştırarak, ruhsuz bir plutokratın yoksulların üzerine dışkılamasının heykelini yapmış. Open Subtitles انه يتبع الطراز العالمي فقد نحت تمثال لرجل غني بلا روح يتغوط على الفقراء
    Küçük kolları, büyük bebek kafası ve ruhsuz bakan gözleri var. Open Subtitles لديها يدان صغيرتان، ورأس طفل كبير وعين بلا روح ميتة
    Ama şimdi gerçekten o cehennem çukurunu ziyaret etmeli ve ne kadar ruhsuz, boş ve merhamet yoksunu olduğunu görmeliyim. Open Subtitles ولكن الآن أنا بحاجة لزيارة حفرة الجحيم و ارى كم هي بلا روح فارغة و الرصاص يتحكم بها فعلاً
    Sizi bilmiyorum ama... ben yoğun florasan ışıklı, bitmeyen sıraların olduğu, doldurulacak berbat formların olduğu, ruhsuz bürokratların burada çalışmamak için çok şanslı olduğumu söyleyeceği bir dünyada yaşamak istemiyorum. TED حيث تؤذيك أضواء الفلورنست، خطوط إنتظار غير منتهية، نماذج متعدده لملئها وبيروقراطية ساخطة بلا روح تذكرني بأنني محظوظ جداً لعدم عملي هنا.
    Ve ben orada daha büyük ölçekteki yapılara bakarken ve çevremdeki yapılar ve tasarlananlar ve gördüğüm yayınlar içinde bulunanlar ruhsuz ve soğuk geliyordu. TED وكنت هنالك أشاهد على نطاق المباني الأوسع و وجدت ان المباني التي كانت حولي و التي كان يجري تصميمها والتي كانت موجودة في المنشورات التي كنت أتصفحها جعلتني اشعر انها بلا روح و باردة.
    Görünüşü çok güzel... ama ruhsuz olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles مثال للمظهر الرائع ولكن بلا روح
    Vocal Adrenaline gibi ruhsuz robotlar değiller. Open Subtitles هم ليسوا الفوكال ادرينالي الذين كانوا عديمي الإحساس بالنسبة للروبوتات
    ruhsuz ve duyarsızdılar. Open Subtitles كانوا عديمي الرحمة ، ومتواطئون
    ruhsuz olmaktan sıkıldınız mı? Open Subtitles المُتعِب a يُبلّدُ وجوداً؟
    Nefret, damarlarında akan kanın yerini almış ruhsuz yaşayan tek insan olmuştur. Open Subtitles "الكره أصبح يسري مكان الدماء بشرايينه، الرجل الوحيد الذى يحيا بدون روح."
    Sen insafsız, ruhsuz, alçak bir sahtekârsın. Open Subtitles إنكِ قاسية وعديمة الشفقة ومشاكسة ولئيمة
    ya sonum çekmecesinde yarım kalmış bir lemur hikayesi olan ve ruhsuz bir şirketin Open Subtitles ماذا لو إنتهى بي الأمر كمختبرة لإحدى منتجات شركة عديمة الإنسانية
    Onu ben açtım ve şimdi ona, salak ruhsuz sıska biniyor. Open Subtitles أنا كسرت حائطه والآن الحمقاء عديمة الروح ذات بنية العصا تمتطيه
    Evet, "Görünmezlik Pelerinimi", böylece senin gibi ruhsuz diktatörlerle konuşmak zorunda kalmayacağım. Open Subtitles نعم, عبائتي الخفيّة لكي أتفادى النقاش مع أشخاص ديكتاتوريين بلا أرواح مثلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more