ruhumun derinliklerindeki güzel, karışık ve büyüleyici bir kadınla yaşadığım. | Open Subtitles | مع الأمراة الأكثر جمالاً وتعقيداً و فتنة والتي ملكت روحي. |
Bu sesle beraber ruhumun bir parçası da ölmüş oldu. | Open Subtitles | اه .. نعم .. هذا صوت روحي وهي تموت قليلا |
Tutkumun, kalbimin ve ruhumun vücudumu terk ettiğini hissettim. | TED | شعرت أن شغفي روحي و عاطفتي قد غادرت جسدي |
Oysa, ruhumun teslim olduğunu hissettiğimde, hayatıma veda etmiştim ben. | TED | عندما شعرت باستسلام روحي قلت وداعاً لحياتي |
Bana bakmaya devam edin. ruhumun bedenimde kalmasına yardım ediyor. | Open Subtitles | إستمر بالنظر لى , ذلك يساعد لمنع روحى من الطيران |
Hayatın harikalarını izlemek, kesinlikle ruhumun özünü hayrete buladı. | TED | وشهود معجزة الحياة مما يملأني حتمًا بالدهشة حتى أعماق روحي. |
Abla, 3 yıl hastanede yattığımda ruhumun onunla olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ،آوني عندما كنت بالفراش لــ 3 أعوام قال أن روحي كانت معهُ |
Öldükten sonra ruhumun, Tanrının huzuruna günahsız çıkmasını istiyorum. | Open Subtitles | أود أن تكون روحي بعد الموت أمام الله بلا خطايا |
Reenkarnasyonun anlamı ruhumun başka bir insana geçeceği mi? | Open Subtitles | أعمل إستنساخ أقصد روحي تعبر إلى إنسان آخر |
Bütün mektuplarını ve resimlerini yırttım, ama ruhumun sonsuza kadar sana bağlandığının her dakika bilincindeydim. | Open Subtitles | لكن بكلّ لحظة أدرك أن روحي متعلقة بكِ للأبد |
Bu insanlar ruhumun derinliklerine bakıyorlar ve bana katılış sırama göre numara veriyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء القوم نظروا عبر روحي وأعطوني رقماً وفق انضمامي |
ruhumun yüzleşemediği, kalbimin yapmaya cesareti olmadığı şeyi, vücudum kendi kendine yapacak. | Open Subtitles | لا أعرف مما تخاف روحي من مواجهته، وقلبي لا يجرؤ على فعله جسدي سوف يفعل كل شيء بنفسه. |
Bunu ruhumun derinliklerinde hissediyorum... ve eğer gerekirse... | Open Subtitles | أعرف أن هذا ضمن أعماق روحي وإذا دعت الضرورة |
Ve ruhumun derinliklerinde bir yerde, prensipleri olan bir insanın temize çıkacağına... inanıyordum. | Open Subtitles | و أؤمنُ مِن كُل روحي بأنَ الرجُل صاحِب المبادِئ سيُبرَّئ |
Ve şimdi, ruhumun en derin, en alengirli yerlerine girmek ve kendimi Cynthia'nın psişik titreşimlerine açmak için transa geçmeliyim. | Open Subtitles | والان , بالبحث رأسيا عن اعمق خبايا روحي وانفتاح نفسي إلى اهتزازات سينثيا النفسية انا احتاج ان اضع نفسي في نشوة |
Bana söylemek istediğin şey, ruhumun ve hatıralarımın... senin tarafından yaratılmış olduğu muydu? | Open Subtitles | هل كنت تحاول أن تقول لي أن روحي و ذكرياتي جميعها أشياء أنت صنعتها؟ |
Ve ne zaman izleyebileceğim ruhumun arzusunu? | Open Subtitles | فمتى يا زمني تتركوني أن أحيا كما روحي تشاء |
Tanrım yalvarırım, bu gözler kapanınca ruhumun penceresinden sizi görebileyim. | Open Subtitles | يا رب ، إمنحني عينين عندما تفقد هاتين العينين فائدتهما عينين في روحي تنظر إليك |
Bana 500 dolar vereceğini söyledi. Şey gönderirsem... ruhumun tohumlarını. | Open Subtitles | أخبرنى أنه سيرسل لى مبلغ 500 دولار من أجل روحى |
ruhumun gördüğü olaylar, korkunç ihtimaller olarak pusuda. | Open Subtitles | الأحداث التى رآتها روحى ترصد كأحداث ممكنه |
O benim ruhumun bir uzantısı, keşke onun gibi başka bir şey olsa. | Open Subtitles | إنها إمتداد لروحي إذا كان هناك شيئ من هذا القبيل |
O kadar çok yerde dolaşırken ruhumun onun etrafında toplanan diğer ruhlarla tanıştığını öğrendim. | Open Subtitles | بينما كانت رُوحِي تتجول حول هذه الأماكن ،قابلت أرواح آخرين كانوا حولهُ و عرفت |
- Kendime olan saygımla ve ruhumun minik bir parçasıyla beraber. | Open Subtitles | منذ زمن وانا اؤمن وروحي ايضا |