| söylediğim şey, bu soruya cevap olarak, Snowden'a karşı herhangi bir hafifletici eylem ile ilgili tartışmaların gülünç olduğudur. Konuşmaya değer olduğunu söyledim. | TED | ما قلته في الحقيقه, كرد على سؤال هل سترد على اي نقاش حول تخفيف العقوبات على سنودين, قلت نعم, يمكن الحديث حل الامر, |
| Ama o gece söylediğim şey yüzünden oraya gidecek cesareti buldu. | Open Subtitles | لكنه بسبب ما قلته أنا تشجعت لتذهب الى هناك ليلة البارحة |
| Ne olacağını biliyordum. Her zaman söylediğim şey. | Open Subtitles | كنت أعرف أن هذا ما سيحدث هذا ما قلته دائما |
| o zamanlarda çoğunlukla söylediğim şey bunun biraz tuhaf bir fikir olduğuydu. | TED | و أغلب ما اقوله هو انه في ذلك الوقت لقد كانت فكرة مثيرة جدا لي. |
| Doktorun ofisinde söylediğim şey için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف جدا على ماقلته في مكتب الطبيبة. |
| Şimdi söylediğim şey... konuşmaktan korkmak. | Open Subtitles | حسناً ما قلته تواً الناس يخشون قول الأشياء |
| Bu oğluma söylediğim şey. Ama o hep iki çeşit olduğunu söyler. | Open Subtitles | هذا ما قلته لابني, لكنه يقول إن هناك دائما نوعين |
| söylediğim şey bu işte ve çenemi kapamam. | Open Subtitles | أجل هذا ما قلته وقيل لي أن أصمت أصمت ، ماهذا ؟ |
| Geçen gece seks yapman hakkında söylediğim şey var ya beni ilgilendirmezdi. | Open Subtitles | جو , اسمع ما قلته البارحة عن ممارستك الجنس ليس من شأني كما تعلم |
| Bak, söylediğim şey oğlunun bir katil olamayacağı. | Open Subtitles | كل ما قلته ان ذلك الصبي ليس بالضبط غير قاتل |
| Oğlunla ilgili söylediğim şey yüzünden senden özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أردت فقط الاعتذار من أجل ما قلته عن ابنك |
| Benim de sana ilk işgününde söylediğim şey tam buydu... hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لأن هذا ما قلته لكِ في أول يوم لكِ ، هل تتذكرين ؟ |
| Benim de sana ilk işgününde söylediğim şey tam buydu... hatırlıyor musun? | Open Subtitles | فقط لأن هذا ما قلته لكِ في أول أيامكِ هنا ، أتتذكرين ؟ |
| Sana söylediğim şey yüzünden, kendimi çok kötü hissettiğimi bilmeni istedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن أخبركِ أنني أشعر بشعور سئ حيال ما قلته لكِ |
| Gay geni. Aslında son söylediğim şey o değildi ama sanırım sen "Az önce ne dedin" dediğinde kastettiğin oydu. | Open Subtitles | أفترض أن هذا الذي تعنينه على الرغم أنه ليس آخر ما قلته |
| söylediğim şey barış için öldürün. Slogan bu. Barış için öldürün. | Open Subtitles | ما اقوله هو القتل من اجل السلام ذلك هو الحل, القتل من اجل السلام |
| söylediğim şey doğruydu. | Open Subtitles | ماقلته الليله الماضيه كان الحقيقه |
| Sanırım söylediğim şey, içkilerin hepsi, tüm dünyadaki tüm şehirleri birleştirir. | Open Subtitles | اظن ان ما أقصده هو من بين كل المطاعم التي تقدم شرابا في البلدات كلها في العالم كله |
| söylediğim şey de bu. Bu kadar uzun süre işe gelmezlerse sorun olur | Open Subtitles | ما أقوله هو أني سأكون في مأزق اذا لم يخرجوا للعمل لفترة طويلة. |
| Aileme en son söylediğim şey onlardan nefret ettiğimdi. | Open Subtitles | تعرف أن آخر شيء قلته لأبويّ كان أنني كرهتهم |
| Para alıyor olmnası mümkün. Ama söylediğim şey doğruydu... onunla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | إن من الممكن أن يُدفع له ولكن ما أخبرتك به كان حقيقي |
| - söylediğim şey aynen bu. | Open Subtitles | ..هذا ماأعنيه |
| Hayır. söylediğim şey, eğer şanslıysan onun ateş ettiğini görebileceğindi. | Open Subtitles | رقم ما قلته هو إذا كنت محظوظا، قد تحصل لرؤيته النار من مسدسه. |
| - Bunun nedeninin sana otelde söylediğim şey olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | أترى، أراهن بأن السبب يعود لما قلته في الفندق |