Ayrıca bana söylediklerini de düşündüm. İstediklerimi almam için savaşmam gerektiği konusunda. | Open Subtitles | وكنت أفكر أيضاً بما قلته لي حول حاجتي للكفاح من أجل الأشياء |
Bu sabah arabamda oturmuş söylediklerini düşünüyordum ve merak ediyorum... | Open Subtitles | كنت أجلس في سيارتي هذا الصباح أفكر بما قلته وأتسائل |
Size Haham Hirschhorn'un söylediklerini ileteyim, çok bilgili bir adamdı... | Open Subtitles | دعوني أقتبس لكم مما قاله الحبر هيرشون أحد النوابغ المتعلمين |
Lütfen adamın söylediklerini yapın yoksa, hepimizi öldürecek. Çok iyi. | Open Subtitles | رجاءً إفعلوا بالضبط ما يقوله هذا الرجل، أو سيقتلنا جميعاً |
Bayan Rachel Troubowitz'i ve acemi birliğine katılacağım gün söylediklerini. | Open Subtitles | انها تذكّرني ب.. السيدة راتشيل تروبويز و ما قالته ليّ |
- Kafanın içinde söylediklerini kontrol edebilmene yarayacak bir şeyler olsaydı.. | Open Subtitles | إلا إذا كان هناك شيء في رأسك للسيطرة على الأمور تقوله. |
Normalin üç katı otopsi yapmam konusunda söylediklerini düşündüm. | Open Subtitles | أنا قمت بالتفكير فيما قلتيه لي قمت بتغيير الدوام ثلاثة مرات و |
Fark yaratmakla ilgili söylediklerini düşündüm ve sanırım, burada sanat yapmaktansa orada barış sağlayabilirsem daha büyük bir fark yaratırım. | Open Subtitles | فكرت حول ما قلته لي حول صنعي للفارق. وفكرت أنه يمكنني إحداث فرق بصنع السلام هناك. عوض رسم لوحات هنا. |
Bana söylediklerini hatırladın mı ? | Open Subtitles | و ما قلته لي ، أتذكر ؟ آن الآوان أن تقوم بالأشياء بمفردك. |
Heidi onun hakkında söylediklerini anlattı. Bu yüzden Leda'yı aradım. | Open Subtitles | هايدي اخبرتني بما قلته عنه لذا اتصلت بليدا |
- Geçen gün yaptığım resimle ilgili bana söylediklerini düşündüm. - Oh. | Open Subtitles | أفكر بما قلته إلى فى هذا اليوم بشأن لوحتى |
Senin söylediklerini yapmaya çalıştık. Ama o bize pek devam ettirecek birşey söylemedi. | Open Subtitles | حاولنا أن نفعل ما قلته ولكنها لم تقل الكثير |
Neden buradayım? Sonra lisedeki İngilizce öğretmenimin söylediklerini hatırladım. | TED | ثم تذكرت ما قاله لي أستاذ اللغة الإنجليزية في الثانوية. |
Aslında, genç insanların söylediklerini daha şaşırtıcı buldum. | TED | والحقيقة أني وجدت ما قاله الصغار مثيرًا للاهتمام. |
Benden önceki konuşmacının, söylediklerini duydum, ben de ona katılıyorum. | Open Subtitles | لقد أستمعت إلى ما قاله المتحدث الأخير وأنا أتفق |
İnsanların söylediklerini yazıyorsun. Duyduklarını yazıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تكتبين ما يقوله الناس تكتبين ما تختلسين سماعه |
Hiç kimsenin söylediklerini... ya da ona söylenenleri duymasını istemezdi. | Open Subtitles | لم يرد أن يسمع أحداً ما يقوله أو يستمع أحداً لما يقال له |
söylediklerini duymak pek hoş değildi ama dayandım ve dinledim. | Open Subtitles | سمعت ما قالته ولم تكن نزهة لكنّي لصقتها وإستمعت لها |
Sally'nin söylediklerini yaparsan sonun, hapishane hücresi olur sanırım. | Open Subtitles | عليك ان تفعل ما تقوله سالي وسوف تنتهي في السجن علي ما أعتقد |
Daha önce bana söylediklerini düşünüyordum ve... gerçekten şu fahişe fetişimden kurtulmak istiyorum artık. | Open Subtitles | تعرفين , كنت افكر بما قلتيه قبلا انا فقط اريد ان اقول اني فعلا اردت ان اتخطى خيالاتي حول العاهرات |
Onun peşinden gidemezsin. Rayden'ın söylediklerini hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تلحق به ألا تتذكر إذن ماقاله رايدن ؟ |
Bence o kadınların ne söylediklerini anlatırken sanırım beni yanlış anlamış olmalısın. | Open Subtitles | اعتقد انك أسأت فهمي حين أخبرتك عما قالوه |
söylediklerini düşünürsek, ona vurmasam da bizi tutuklatacaktı. | Open Subtitles | طبقاً للتعليقات التي كان يقولها كان من الواضح أنه سوف ينتهي أمرنا هنا لا يهم ما قد حدث سواء ضربته أو لا |
söylediklerini kabul etmiyorum. Ama neden söylediğini anlıyorum. | Open Subtitles | ،لا أتفق معكَ فيما قلتَه ولكنّي أتفهّم لماذا قلتَه |
Bu saba Roger'ın sarhoşmuş gibi yapması ile ilgili söylediklerini düşündüm | Open Subtitles | كنت افكر بشأن ماقلته هذا الصباح بشأن روجر وادعائه بأنه سكران |
Senin söylediklerini not edecekler ki bu da yangın gibi yayılmasını sağlayacaktır ve ülke çapındaki gayrimenkul sahipleri için doğrudan bir meydan okuma olacaktır. | Open Subtitles | و سيقوموا بتدوين كلماتك و تنتشر أكثر و سيقولون أنه تحدي قوي و متجه من المقاطعة إلى كامل الدولة |
Ama söylediklerini içinden gelerek değil,.. | Open Subtitles | لكنّكِ قلتِ ما قلتِه لأنّكِ كنتِ متضايقة، صحيح؟ |
İncil'i öpmesini isteyeyim mi Paula, yoksa söylediklerini kabul ediyor musun? | Open Subtitles | هل اطلب منها ان تُقبّل الأنجيل ام نصدق كلامها يا بولا |
Bana söylediklerini yaptım. İşe yaramaması benim suçum değil. | Open Subtitles | لقد فعلت ما أخبرتني به إنها ليست غلطتي إنه لم يفلح |