| Özür dilerim, uzaktaydım. Duyamadım. Hızlı aşçı olduğunuzu söylediniz, değil mi? | Open Subtitles | آسف، كنت هناك ولم أستطع سماعك هل قلت بأنك سريع بالطبخ؟ |
| Karınızı aradığınızda, ona Bayan Johnson'ın... eski sevgililerinizden biri olduğunu söylediniz mi? | Open Subtitles | على الهاتف، قلت أن الآنسة جونسون كان واحدا من السابقين الخاص بك؟ |
| İnsanoğlunun hiçbir zaman kendine neden yaşamayı hak ettiğini sormadığını söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلت أن الإنسانية لم تسأل نفسها أبدا لماذا تستحق النجاة |
| Bu ne şimdi? İlk ifadenizde Bronco'yu gece onda gördüğünüzü söylediniz. | Open Subtitles | بأقوالك الأولى، قلتِ بأنك شاهدتِ سيارة البرونكو عند الساعة 10 مساء. |
| Bana gördüğünüz en kötü asistan olmadığımı söylediniz, hatırladınız mı? | Open Subtitles | أتذكر عندما أخبرتني بأنّي لست أسوأ طبيب مقيم على الإطلاق؟ |
| Dünyadaki en zeki insan olduğumu da ben söylemedim. Siz söylediniz. | Open Subtitles | انا لم اقل اني اذكى انسان على الارض, انتم قلتم ذلك |
| İnsanoğlunun hiçbir zaman kendine neden yaşamayı hak ettiğini sormadığını söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلت أن البشرية لم تسأل نفسها لماذا هي تتسحق البقاء |
| Travmanın, amneziye neden olabileceğini siz kendiniz söylediniz. Evet öyle. | Open Subtitles | أنت بنفسك قلت أن هناك صدمةً قد سببت فقدان ذاكرته |
| O kafiyeyi söylediniz de Bir, iki, üç, sıra bizde | Open Subtitles | قلت بأن القافية، واحد ، اثنان ، ثلاثة ، وقتنا |
| Ziyaretleriniz boyunca karşılaştığınız tek zeki varlığın bizler olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | قلت أننا الحياة الأخرى الذكية الوحيدة لقد واجهتموها فى رحلتكم |
| İyileşeceğimi söylediniz ama yarım gün geçmeden açlık hissi geri geldi. | Open Subtitles | قلت أنـّي سأشفى , لكن بعد نصف يوم عاد الشره مُجدداً. |
| Bakın, duruşmada bu lekelerin %100 yanıcı maddeden kaynaklandığına emin olduğunuzu söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلت متأكداً بالمحاكمة بأن هذه البقع هي نتيجة مسرعات لتشعل الحريق |
| Basın konferansında Caroline'in, Nobel'in isteğine karşı suç işlediğini söylediniz. | Open Subtitles | فى المؤتم الصحفى قلت ان كارولين قد اخطأت رغما عنها |
| - Telefonda olduğunuzu söylediniz. - Evet, kontrol etmeye aramıştım sadece. | Open Subtitles | لقد قلت أنك كنت على الهاتف أجل لقد كنت أطمئن عليهم |
| Bu ne şimdi? İlk ifadenizde Bronco'yu gece onda gördüğünüzü söylediniz. | Open Subtitles | بأقوالك الأولى، قلتِ بأنك شاهدتِ سيارة البرونكو عند الساعة 10 مساء. |
| Gelmemi söylediniz. Saat 9:30'a randevu verdiniz. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بالأمس أن أحضر إلى هنا لقد منحتني موعدا في التاسعة و النصف |
| Dinleyin! Sizler hapishanenin buradan daha iyi bir yer olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | أوه , أنتم يارفاق قلتم أن السجن أفضل من هذا المكان |
| Her şeyin beş saniyede olduğunu söylediniz, değil mi? | Open Subtitles | قلتي أن الحادث بأكمله حدث في 5 ثوان, أليس كذلك؟ |
| Tamam ama bunun az önce yalan olduğunu söylediniz. Yalan mıydı? | Open Subtitles | حسنٌ ؛ و لكنكَ قلتَ بأنها كذبة ؛ أكانت كذلك ؟ |
| Bir şeyler duyduğunuzu söylediniz. Nasıl şeyler? | Open Subtitles | تقولين انك تعتقدين انك تسمعين اشياءا ما هى هذه الأشياء ؟ |
| Charleswheeler'e gey olduğunuzu hiç söylediniz mi? | Open Subtitles | هل أخبرت ، شارلز ويلر يوماً بأنك كنت شاذًّا ؟ |
| Siz de "çakrkeyif" oldugunu söylediniz. | Open Subtitles | إان كانت السيدة مانيون ثملة وأنت قُلتَ بأنّها كَانتْ سكرانة. |
| Burada yiyeceğinizi söylediniz ve burada da yiyeceksiniz. | Open Subtitles | لن تذهبا الى أي مكان قلتما أنكما ستأكلان هنا و ستفعلان ذلك |
| Kendiniz söylediniz. Bu hayat zaten hiç sizin olmadı ki. | Open Subtitles | أقصد , لقد قلتها بنفسك هذه الحياة لم تكن لك علي أيّة حال , أليس كذلك؟ |
| Dün aldığı kasetle ilgili geldiğimi ve durumun acil olduğunu söylediniz mi? | Open Subtitles | هلا أخبرته أن الموضوع متعلق بالشريط الذي استلمه بالبريد بالأمس، وأنه أمر عاجل؟ |
| Ama polis tarafından sorgulandığınızda onlara mahkumun eve 9:25'de döndüğünü söylediniz. | Open Subtitles | حين استجوبتك الشرطة ، قلتى أن السجين قد عاد فى التاسعة و 25 دقيقة |
| Onu en son dün gece 20:30 civarında gördüğünüzü söylediniz. | Open Subtitles | قُلت لنا آخر مرّة رأيتها كانت حوالي 8: 30 البارحة؟ |
| Bize bir çok şey söyleyebilirdiniz ama kürtaj yaptırmamızı söylediniz, değil mi? | Open Subtitles | كان بإمكانك قول عدة أشياء لكنك أخبرتنا بأن نختار الإجهاض, صحيح ؟ |