"söyleyecekler" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيقولون
        
    • سيخبرون
        
    • سيخبرونك
        
    • سيخبروننا
        
    • سوف يقولون
        
    • ستُخدع
        
    • سيقولونه
        
    • وترتيل كلمات
        
    • سيخبروني
        
    Bir teori doğru mu, daha önce kanıtlandı mı, onu söyleyecekler. Open Subtitles سيقولون إن كان الأمر صحيحاً أو لا إن أثبت أو لا
    O zaman Veraset Yasası olsun olmasın benim çocuğumun piç olduğunu söyleyecekler. Open Subtitles وإذا لم يفعلوا ذلك فلن يكون هناك قانونا للخلافة سيقولون بأن طفلتى لقيطة وستكون تلك النهاية.
    Beni istedikleri gibi yönlendirmek için ne gerekiyorsa onu söyleyecekler. Open Subtitles لأنه جميعم سيقولون أن ما يجعلني أتصرف بشكل صائب حول ما يريدوني أن أكون
    Şimdi çaldığımız şeftalileri nereye sakladığımızı millete söyleyecekler. Open Subtitles الاّن سيخبرون الجميع بمكان الخوخ المسروق
    Bu yasal. IRS'e sorun. Onlar da aynı şeyi söyleyecekler. Open Subtitles انه قانونى اسئل مصلحة الضرائب و سيخبرونك بنفس ما قلته
    Ve istedik diye hemen söyleyecekler mi sanıyorsun? Open Subtitles وهل تعتقدين أنهم سيخبروننا بهذه السهولة؟
    Kendini öldürdüğünü söyleyecekler. Ama buradaki adamların yarısı gerçekte ne olduğunu biliyor. Open Subtitles سوف يقولون أنّه إنتحر ولكن نصف الرجال هنا يعرفون حقيقة ما حدث
    Şimdi de bu yıl mahsulün iyi olacağını söyleyecekler. Open Subtitles لاحقا سيقولون لنا ان المحصول جيد هذه السنة
    Bu kez de planları yanlış işlerse benim yüzümden olduğunu söyleyecekler. Open Subtitles إن حدث خطأ ما في خطتهم، سيقولون أنه بسببي.
    Bu yasal. IRS'e sorun. Onlar da aynı şeyi söyleyecekler. Open Subtitles هذا شئ قانونى و اذا سألت فى مصلحة الضرائب سيقولون لك نفس الكلام
    İngiliz tarihçiler benim bir yalancı olduğumu söyleyecekler, ama tarih, kahramanları asanlar tarafından yazılıyor. Open Subtitles المؤرخون الإنجليز سيقولون إننى كاذب لكن التاريخ قد كتب بأيدى هؤلاء الذين أعدموا الأبطال
    Sözleşmeyi ihlal ettiğimi söyleyecekler ama ama sözleşmemi okumadıkları besbelli. Open Subtitles أعرف سيقولون أنني قد نكثت الأتفاق لكنهم لم يقرأوا تفاصيل الاتفاق
    Onlara onlara dediklerimi sor sana uçağın bu gece geleceğini söyleyecekler. Open Subtitles أخبرهم الكلمة التي سأقولها وهم سيقولون أن الطائرة ستقابلنا اللّيلة
    Neden teknisyenlerine göstermiyorsun, bakalım ne söyleyecekler? Open Subtitles لم لا تدع المتخصصين يفحصونها وتنظر ماذا سيقولون
    Bunun geçici olduğunu söyleyecekler ama öyle olmayacak. Open Subtitles سيقولون أن الأمر سيكون مؤقتاً و لكنه لن يكون كذلك
    Herkes seni özleyecek. Senin hakkında güzel şeyler söyleyecekler. Open Subtitles الجميع سيفتقدونك سيقولون اشياء رائعه عنك
    Bu vahşetten benim sorumlu olduğumu Fransa'daki her askere söyleyecekler. Open Subtitles القتله! سيخبرون كل جندي في فرنسا! بأنني مسوؤلة عن هذا
    Ellerini başının üstüne koymanı söyleyecekler. Dediklerini yap. Open Subtitles سيخبرونك ان تضع يديك على رأسك أفعل ما سيقولونه لك
    Çevrede 50 m. aralıklarla nöbetçiler olacak. Herhangi bir şey olursa bize söyleyecekler. - Bu işi halledeceğiz. Open Subtitles يحيط الحراس بالمكان في كل 50 متر إن شاهدوا شيئاً سيخبروننا وسنتعامل معه
    Söyleyeceklerini söyleyecekler, sonra da gidecekler zaten. Open Subtitles سوف يقولون ما يجب عليهم قوله بعد ذلك سوف يغادرون
    Cumhuriyetçiler ne zaman hataya düşüp Obama'ya Z ile başlayan kelimeyi söyleyecekler? Open Subtitles متى ستُخدع الجمهوريات وتدعي (أوباما) بالعالم الجديد؟
    "...el ele tutuşarak siyahilerin eski bir ilahisini söyleyecekler. Open Subtitles "البروتستانتيون والكاثوليكيون إمساك أيادي بعضهم البعض" "وترتيل كلمات الترنيمة الزنجية القديمة"
    Eğer bir kitap yazarsam, bana ne zaman piyasaya çıkacağını söyleyecekler mi? Open Subtitles إذا كتبت كتاباً هل سيخبروني متى يخرج ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more