"söyleyecekleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليقوله
        
    • لتقوله
        
    • سيقوله
        
    • سيقولونه
        
    • ليخبركم
        
    • ليقولوه
        
    • قبل النهاية
        
    • لسانهم قبل
        
    • على لسانهم
        
    Peki, eminim ki bay Chambers ve korumalarının bu konuda söyleyecekleri şeyler vardır. Open Subtitles حسنا, انا واثق ان السيد شيمبرز وحراسه لديهم شئ ليقوله عن هذا
    Sana söyleyecekleri varmış. Open Subtitles قال لي أن أجعلكي تتواصلي معه كان لديه شيء ليقوله.
    Size söyleyecekleri var. Open Subtitles اذهبي اليه الآنسة تمبرلاك لديها شيئا لتقوله
    Evet, keş bir tanığın söyleyecekleri hiç ama hiç umurumda değil. Open Subtitles لا, وانا لا اهتم بأيا ما كانت الشاهدة المُدمنة لتقوله
    Westbrook'un söyleyecekleri konusunda endişelenmiyor musun? Open Subtitles ولست قلقا بشأن ما سيقوله القاضي عنك الآن ؟
    Onların söyleyecekleri, gazetedeki reklam ilanları sayfasında bile yer kaplamaz. Open Subtitles ما سيقولونه لا يمكنه ملئ عمود صحفي في اكبر الصُحف مبيعاً
    Çünkü Doktor'un hala söyleyecekleri vardı. Open Subtitles لأن الدكتور كان لديه المزيد ليقوله
    Pagoda'nın söyleyecekleri var. Open Subtitles باغودا لديه شيء ليقوله
    söyleyecekleri vardı. Open Subtitles لقد كان لديه الكثير ليقوله
    - Bakın kimin söyleyecekleri varmış. Open Subtitles - انظر من لديه شئ ليقوله
    Dinleyin çocuklar. Nancy'nin söyleyecekleri var. Open Subtitles أستمعوا إلي نانسي لديها شيء لتقوله
    Carrie'nin size söyleyecekleri var. Open Subtitles أن كاري عندها شيء لتقوله لك
    Sanırım Jessie'nin söyleyecekleri var ve Jordy, artık sana böyle diyeceğim, senden açık olmanı istiyorum. Open Subtitles أعتقد أن (جيسي) لديها شيء لتقوله و (جوردي) ، لأن هذا ما سأناديك به من الآن فصاعدا طلبت منك أن تكوني متفتِّحة
    O kadar sıkışmış hissediyorum ki başkalarının söyleyecekleri yüzünden istesem de buradan ayrılamıyorum. Open Subtitles اشعر انني محاصرة جدا وليس هناك مجال ان اغادر حتى لو انني اريد بسبب ما سيقوله الجميع
    Ama şu ana kadar diğer insanların söyleyecekleri hakkında endişelenmemizi gerektiren yaptığımız ya da yapmadığımız bir şey olmadı. Open Subtitles لكن ما من شيء أبداً فعلناه أو لم نفعله، عندما كنّا قلقين بشأن ما سيقوله الآخرون
    Sanırım ikimiz de onun söyleyecekleri ile ilgileniyor olabiliriz. Open Subtitles اعتققد اننا سنكون مهتمين فيما سيقوله
    Suçlu olsalardı, söyleyecekleri şeylerde ağız birliği yapmazlar mıydı? Open Subtitles ان كانو مذنبين, ألن يفكروا بما سيقولونه?
    İnsanlar o zaman söyleyecekleri şeyleri, şimdi söyleyecekler. Open Subtitles كلّ ما كانوا سيقولونه في ذلك الوقت سيقولونه الآن
    Amcanızın size söyleyecekleri var çocuklar. Open Subtitles أيها الأطفال, أعتقد أن لدى عمـِّكم شيء ليخبركم به
    Yorum yapmak isterlerse, yapsınlar. söyleyecekleri bir şey yok. Open Subtitles إن كانوا يريدون التعليق، فليعلقوا لا شيء لديهم ليقولوه
    Her şey sona ermeden önceki son nefeslerinde söyleyecekleri son söz adım olacak. Open Subtitles وآخر ما سيكون ...على لسانهم قبل النهاية سيكون اسمي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more