| Adam Lana'da ona ait bir şey olduğunu söyleyip durdu. | Open Subtitles | أدم أستمر في قول بأن لانا لديها شيئاً يعود له |
| Doğruyu söyleyip her şeyi oluruna bırakmak basit bir çözüm olabilirdi. | Open Subtitles | الحل البسيط هو قول الحقيقة و تتركي الأشياء تمشي كما تريد |
| - Niye hala o boktan kelimeyi söyleyip duruyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | انا فقط لا افهم لمَ تستمر في قول هذا الهراء |
| İnsanlar sonunda bizim durumumuza düşene kadar bunu söyleyip dururlar! | Open Subtitles | الناس تستمر بقول هذا حتى ينتهي بهم الأمر بالعيش مثلنا |
| İnsanlar sonunda bizim durumumuza düşene kadar bunu söyleyip dururlar! | Open Subtitles | الناس تستمر بقول هذا حتى ينتهي بهم الأمر بالعيش مثلنا |
| Çavuşun söyleyip söylemediğini bilmiyorum. | Open Subtitles | حسنا، لم أكن أعرف ما إذا كان .يجب إخبار الرقيب |
| Arkadaşlarımın önünde beni nasıl rezil ettiği hakkında bir kelime edemeden benim ne kadar da saf olduğumu söyleyip alay etti. | TED | وقبل أن أستطيع قول أي شيء، قبل أن أخبره كم جعل منظري غبيًا أمام أصدقائي، سخِرَ منّي لكوني ساذجًا. |
| Endişelendiğim için geldim ama istediğini söyleyip gitti mi? | Open Subtitles | جئت لأنني كنت قلقة ، لكنه يتركني بعد قول ما يريد |
| - Abracadabra. - Evlat neden sürekli bunu söyleyip duruyorsun? | Open Subtitles | أبراكدبرا يا ولد لماذا تستمر في قول هذا؟ |
| Heath Cliff hakkında bunları söyleyip, sonra Lynton'la evlenemez. | Open Subtitles | لا يمكنك قول ذلك عن هيث كليف ثم تتزوج لنتون |
| Heath Cliff hakkında bunları söyleyip, sonra Lynton'la evlenemez. | Open Subtitles | لا يمكنك قول ذلك عن هيث كليف ثم تتزوج لنتون |
| Seni söyleyip de söylememiş olmayı isteyeceğin şeyler söylemekten korur. | Open Subtitles | أو قد تكون الشيء الذي ينقذك من قول امور تتمنين ان تستعيديها ولكنك لا تستطيعي |
| Durmadan evin içinde kısa saçlı bir kız çocuğunun olduğunu söyleyip duruyordu. | Open Subtitles | كانت ترتجف و هي تستمر بقول أن هناك فتاة ذات شعر قصير |
| Evet, bunu söyleyip duruyorsun ama anlamıyorum. Bu ne demek? | Open Subtitles | انت تستمر بقول ذلك لكنني لا افهم ماذا يعني ذلك |
| Parayla ilgili şeyler söyleyip duruyordu. Bizi kötü hissettirmeye çalıştı. | Open Subtitles | استمر بقول أمور عن المال وحاول أن يجعلنا نشعر بسوء |
| Insanlar bunu söyleyip duruyor. Delice. Belki. | Open Subtitles | الناس يستمرون بقول هذه الكلمة ربما ذلك جنون |
| Bu çılgın deneylere kendimi kobay yapacağım ve kendime yapabildiğim her şeyi yaptığımı söyleyip duruyorum ama bu bir yalan. | Open Subtitles | سأرغم نفسي على هذه العلاجات المجنونة, وأنا أواظب على إخبار نفسي أني أقوم بكل شيئ أستطيعه, لكن هذا كذب. |
| Bana üstlerim bunu söyleyip duruyorlar. | Open Subtitles | ذلك ما يستمرّون بإخباري به في المقر افهمهم |
| Kendime bilmediğini söyleyip durdum, böylece sen olamazdın. | Open Subtitles | واستمررت بإخبار نفسي أنك لا تعلم, لذا لا يمكن ان تكون الفاعل |
| Çenemi kapamamı söyleyip durdu. | Open Subtitles | لذا م أر وجهه، استمر فقط في اخباري أن أصمت |
| Sonra Jamaikalı olduğunu söyleyip asıl lige transfer olmaya çalıştı. | Open Subtitles | لكنه حاول ان يتقدم خطوه ليرتقى الى الغالبيه بقوله انه من جاميكا |
| Ne zaman arasam meşgul olduğunuzu söyleyip telefonu yüzüme kapatmıştınız. | Open Subtitles | كل مرة أتصلت بك فيها كنت تغلق قائلا انك مشغول |
| Onu görmeyi neden kabul ettiğini bilmiyorum. Ondan nefret ettiğini söyleyip durursun. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا وافقت على رؤيته على أي حال, فقد ظللت تقول أنك تكره ذاك الرجل |
| Ama bunları hiç kullanmıyorum çünkü bana her şeyin yoluna gireceğini söyleyip duruyorsunuz. | Open Subtitles | وأنا لم أعد أستخدمهم لأنكم يا رفاق تقولون لي إن كل شيء سيكون على ما يرام |
| Ben de onlara bir şey bilmediğimi söyleyip duruyorum. | Open Subtitles | وما زلت متحفظ بقولي لهم أنني لا أعلم شيئاً بشأنك |
| Niye bu tarz şeyleri söyleyip duruyorsun ki? | Open Subtitles | ألهذا تواصل ترديد نفس الكلمات ؟ |
| Kendi bölgeleri olmadığını söyleyip duruyorlar sonra silahlanıp adamlarını yolluyorlar. | Open Subtitles | يستمرون بالقول أنها ليست منطقتهم، ثم يرسلون رجالهم إليها ؟ |
| Evet, amirim de hep bunu söyleyip durur. | Open Subtitles | نعم هذا ما يقوله لي القائد بإستمرار |
| Her şeyin oyunun bir parçası olduğunu söyleyip duran sensin. | Open Subtitles | أنت الواحد الذي تَستمرُّ بقَول هذه فقط أحد ألعابِهم. |