Demek istediğim bence bu kusursuz bir süper güç olurdu, aslında biraz kötü bir yaklaşım yapma tarzı olurdu. | TED | فهي برأيي القوة الخارقة المثالية إنّ مقاربتي لها شريرة بعض الشيء |
Ve bir kez başarınca bunu yapabileceğini bilince sana bir çeşit süper güç veriyor. | Open Subtitles | وحالما يتسنّى لكَ ذلك، فتدرك أنّكَ قادرٌ على فعل ذلك. مما يهبكَ شيئاً من القوة الخارقة. |
Peki şimdi bir süper güç kullanabilseydin onu ne için kullanmak isterdin? | Open Subtitles | وإن استطعت استخدام قوة خارقة الآن ما الذي تود أن تفعله بها؟ |
Şimdi, Çin'in birinci sınıf , bir çeşit süper güç olma yolunda olduğuna dair yanlış bir izlenim bırakmak istemiyorum. | TED | الآن، لا أريد أن أصنع الانطباع الخاطئ بأن الصين رائعة، وأنها في طريقها نحو تحقيق نوعاً من القوة العظمى. |
Eğer nükleer artık onlara süper güç kazandırdıysa, bana da kazandırır. | Open Subtitles | إذا النفايات النووية أعطتهم القوى الخارقة يمكنها فعل نفس الشيء لي |
Şimdi bundan sonra hangi süper güç fizik dersini keşfedeceksiniz? | TED | و الآن أي فيزياء قدرة خارقة تريد معرفته؟ |
Tamam, bunlar bizi bir sonuca götüren dört süper güç. Oyuncular süper güçlendirilmiş umutlu bireylerdir. | TED | حسنا، فتلك أربع قوى خارقة لتشكل لاعبين متفائلين ومتحمسين |
Sanırımı bir çöp kutusunun tepesine zıplamak pek süper güç sayılmaz, ama biraz garip değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، لا اظن ان القفز فوق القمامة يصنف بقوى خارقة ، ولكن بدى الأمر غريباً ، أليس كذلك؟ |
Isı görüşü, yaralanmazlık. süper güç, uçuş kabiliyeti. | Open Subtitles | الرؤية الحرارية, الحصانة, القوة الخارقة, الطيران |
O da gelsin. Ne kadar çok süper güç o kadar iyi. | Open Subtitles | إجلبيه , كلما زادت القوة الخارقة أفضل |
Yenilmezlik, süper güç, gelişmiş duyular, telekinesis. | Open Subtitles | القوة الخارقة العجائب |
süper güç çalışsın. | Open Subtitles | تفعيل القوة الخارقة |
Yeryüzünde yedi milyarlık nüfusuyla tek bir süper güç kalsa, tüm problemlerin kaynağı olan yedi milyar, ve bu arada bu problemleri çözecek olan da bu yedi milyar. | TED | هنالك قوة خارقة وحيدة باقية على هذا الكوكب وتلك القوة هي السبعة مليارات إنسان، السبعة مليارات منّا هم من سببوا تلك المشاكل، ونفسهم، بالمناسبة، هم من يشكلون حلها جميعها. |
Şimdi bundan sonra hangi süper güç fizik dersini keşfedeceksiniz? | TED | الآن.اي درس قوة خارقة فيزيائية سنكتشفه لاحقا |
Bence Amerika'yı bugün dünyada tek süper güç kılan şey rekabetçi güdülerdir. | Open Subtitles | اعتقد ان الدافع التنافسي هو المفتاح الضروري الذى جعل أمريكا القوة العظمى الوحيدة الباقية في العالم اليوم. |
Bence Amerika'yı bugün dünyada tek süper güç kılan şey rekabetçi güdülerdir. | Open Subtitles | اعتقد ان الدافع التنافسي هو المفتاح الضروري الذى جعل أمريكا القوة العظمى الوحيدة الباقية في العالم اليوم. |
24 saatlik süper güç süresinin dolduğunu anlatmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنّه يحاول القول بأن ساعاته الـ24 من القوى الخارقة قد نفذت للتو |
Ve bu hayali gerçekleştirmek istiyorsak süper güçler geliştirmek için, ilk süper güç biz olmalıyız. | Open Subtitles | لكن، لتحقيق هذه الغاية ...يجب أن نكون أول قوة خارقة لتطوير القوى الخارقة |
Bu gerçek bir süper güç değil. | Open Subtitles | إنه ليست قدرة خارقة |
Araştırma yeteneği de bir çeşit süper güç sayılır. | Open Subtitles | -المهارات البحثية تعتبر قدرة خارقة . |
Süper botlar, süper güç ve süper X ışını artı lazer görüşü. | Open Subtitles | حذاء خارق، قوى خارقة ونظارة ليزر خارقة للرؤية |
Sen hiç süper güç istemedin sanki. | Open Subtitles | و كأنك لمّ ترغبِ قطّ بقوى خارقة |
- süper güç yerleştirme. - Nereye gideceğini belirliyorlar. | Open Subtitles | اختبار القدرات يعني كيف سيقرّرون أين مكاننا |