- Diyelim ki, katil bu yolu kullandı cesedi, bulduğumuz yere sürükledi... | Open Subtitles | لذا لنقل أن القاتل إستخدم هذا الطريق ثم قام بسحب الجثة إلى حيث وجدناها |
Çenesi yoktu, ve sonra bir şey... onu geri sürükledi. | Open Subtitles | كان فكها مفقودا، ثم شيء... شيء سحبها من خلفها. |
Sorabilir miyim sizi Cranford'a ne sürükledi Yüzbaşı Brown? | Open Subtitles | هل لنا أن نسأل ,مالذي قادك إلى كرانفورد,كابتن براون؟ |
Beni ve annemi oraya kadar sürükledi sonra bir gemide göreve çıktı. | Open Subtitles | اخذنى انا و امى طوال الطريق لهناك ثم اخذ مهمة على سفينة |
Evet, tam burada ve Yargıç... muhtemelen onu şuradaki çıkışa kadar sürükledi. | Open Subtitles | وقعت هنا، والقاضي.. على الأرجح جرها إلى المخرج هنا |
Rüzgar beni, iniş noktamın 90 metre kuzeybatısına sürükledi. | Open Subtitles | الرياح سحبتني 100 متر عن نقطة الهبوط، جهة الشمال الشرقي |
Uzun boylu olan kapıyı kırdı ve beni dışarı sürükledi. | Open Subtitles | كسر الرجل الطويل الباب، ثم سحبني إلى الخارج. |
Onu ağırlaştırması için cebini taşla doldurdu ve onu Hudson Nehri'ne sürükledi. | Open Subtitles | ،و وضع حجارة في جيبوبه لكي يزيد وزنه ."و ثم سحبه إلى نهر "هودسن |
Beni karanlık bir yere doğru sürükledi. | Open Subtitles | وضع يده على فمي وسحبني الى.. منطقة مظلمة |
Bayan McGuire 12 yaşındaki kızını Rocky Point Park'a sürükledi. | Open Subtitles | أنسة (ماغواير) قامت بسحب إبنتها ذات ال 12 عاما لمنتزه (روكي بوينت) |
Kızını sanıklarla buluşacağı Rocky Point Park'a sürükledi. | Open Subtitles | قامت بسحب إبنتها لمنتزه (روكي بوينت) عندما إلتقت بموكلي |
Kızı tribünün altına sürükledi. | Open Subtitles | لقد سحبها أسفلها |
Asansöre kadar sürükledi. | Open Subtitles | سحبها إلى المصعد |
Ve bir şekilde bu seni yatağa sürükledi? | Open Subtitles | وهذا قادك بطريقة ما إلى سريره ؟ |
- Seni bir tuzağa sürükledi, Hova. | Open Subtitles | لقد قادك لفخ هوفا |
Seni buraya ne sürükledi? | Open Subtitles | ما الذي جعلك تأتين طوال الطريق إلى هنا ؟ |
Birisi onu sürükledi. | Open Subtitles | -ثمة أحد جرها بعيدًا . |
Senin Samantha Carter'ın bir deney üzerinde çalışırken kazara beni buraya sürükledi. | Open Subtitles | "سامانثا كارتر" كانت تعمل على تجربة عندما سحبتني بشكل غير مقصود |
Ve o gece beni müdür odasına sürükledi. | Open Subtitles | بجانب أنه سحبني إلى مكتب المدير في تلك الليلة |
Patron onu buldu. Caddeye sürükledi. | Open Subtitles | وجده ذلك الزعيم سحبه على الشارع |
Sonra içlerinden bir tanesi beni çenesiyle yakaladı ve dibe doğru sürükledi. | Open Subtitles | ثم عضني أحدهم بفكيه وسحبني للأسفل |
Koyunu da ipe çekerek sürükledi. | Open Subtitles | وسحب الخروف بعيدا بسلسلة |
Orospu çocuğu onu hayvan gibi yerlerde sürükledi. | Open Subtitles | ابن العاهرة كان يجرّه عبر الطابق كما لو كان حيوانا |
Fandral, Hogun. Seni savaşların en şanlısına kim sürükledi? | Open Subtitles | ثاندرال ) , ( لوغن ) نسيتم ) من قادكم لأروع معارك المجد ؟ |
Özgürlükçü düşünceleri onları uçuruma doğru sürükledi. | Open Subtitles | هوس احتفال حرية التفكير قد قادهم لتجاوز الحدود |
Olaylar beni bütünüyle sürükledi! | Open Subtitles | إذن هل يهم إن الأمر أستغرق منى بعض الوقت لعمل مدخل ؟ ؟ |
O ise öyle olmadığını düşündü ve beni o gece kulübüne sürükledi. | Open Subtitles | لقد اخذنى رغما عنى و سحبنى الى هذا الملهى الليلى |