"sınırını" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحدود
        
    • حدود
        
    • الحد
        
    • حدودك
        
    • حاجز
        
    • لأقصى درجاته
        
    • حدوداً
        
    • حدودَ
        
    • خطّ الغِنى
        
    Suçlu iadesi talebinden bulunmadan Meksika sınırını geçebileceğinizi düşündüren şey nedir? Open Subtitles ماذا تعتقد أنّك استطعت اعبر الحدود في المكسيك بدون أمر تسليم
    Ve şuna emin ol ki Kuzey sınırını geçene kadar ardıma bakmadım. Open Subtitles ويجب أن تتأكد أنني لن أنظر للوراء إلا حين أعبر الحدود الشمالية
    California sınırını aşıp, göz açıp kapayana kadar senin kampında girmeye niyetliyim. Open Subtitles أسعى إلى تخطي حدود كاليفورنيا وأصل إلى عقر دارك قبل أن تعلم
    Şehir sınırını geçmeden onları bul arabayı kenara çek ve babayı alkollü araç kullanmaktan tutukla sonra çocuğu bana getir. Open Subtitles اعثر عليهما قبل أنْ يجتازا حدود البلدة. أوقف السيّارة و اعتقل الوالد بتهمة القيادة أثناء الثمالة. ثمّ أحضر الفتى إليّ.
    Komisyon üst sınırını soyunma odasındaki yaşlı çıplak adam gibi düşün. Open Subtitles فكر في الحد الاقصى لعلاوتك كرجل عاري في غرفة تبديل الملابس
    Bir haftada ikinci kez sınırını aşmamanı tercih ederdim. Open Subtitles أفضل ألا تجاوزين حدودك مرتين في أسبوع واحد
    İnsanların yakalanmamak için gece olunca Çin sınırını geçtiklerini öğrendim. TED عرفت أن العديد من الأشخاص حاولوا أن يقطعوا الحدود مع الصين في الليل لتجنب أن يراهم أحد
    Huzura kavuşacakları Lübnan sınırını geçeceklerdi. TED أرادوا عبور الحدود إلى لبنان حيث يجدون الأمان.
    Bu da komşu bir ülkenin sınırını geçtikleri anlamına geliyor. TED هذا يعني أنهم يعبرون الحدود في اتجاه بلد جار.
    Nerede av hayvanı yoğunsa, Kanada sınırını geçerler ve eski bölgelerine sızarak geri dönerler. Open Subtitles حيثما تتوافر الفريسة البرّيّة فإنهم يعبرون الحدود الكنديّة دالفين عودة لأرضهم السابقة.
    Muhtemelen Meksika sınırını geçmeye çalışıyorlar. Open Subtitles من المحتمل أنهم يحاولون الذهاب إلى الحدود المكسيكية
    Eğer Romanya sınırını geçtiysek ayı olabilir. Open Subtitles اذا عبرنا الحدود الى رومانيا سيكون هناك دببة
    Eyalet sınırını geçtikten sonra her zaman öpüşebiliriz. Çekilin şuradan aptal balonlar! Open Subtitles بوسعنا التقبيل كل مرة نتجاوز حدود ولايه اخرجي من هنا بلونات حمقاء
    Eğer bunu yapabiliyorsak insanoğlunun ortak bir güçlük karşısında yapabileceği şeylerin sınırını henüz test etmemiş olabiliriz. TED لو كنا قادرين على فعل ذلك، ربما لم نصل إلى حدود إمكانيات البشرية عندما تتحد في مواجهة تحدٍ مشترك.
    her şeyi bırakıp gitsek ne olur, pek çok kişinin yaptığı gibi, sıvışıp eyalet sınırını geçsek ve evlensek? Open Subtitles ماذا سيحدث لو أننا رمينا كل الأعمال نرحل عبر حدود الولاية نتحسن ونتزوج مثل معظم الناس؟
    Şehir sınırını geçtikten 5 kilometre sonra buzlu yollar var. Open Subtitles الطرق الجليديه على بُعد خمسة أميال بعد حدود المدينه
    Berlin'deki DDR sınırını zorla aşma çabalarının önüne hassasiyetle geçilmiştir. Open Subtitles كل المحاولات لاختراق حدود جمهورية ألمانيا الديمقراطية قد احبطت
    Çok akıllı birisin ama bazı kişiler profesyonellik sınırını geçtiğini söyleyecek. Open Subtitles ولكن قد يقول بعض النّاس أنّك تخطّيت حدود مهنتك
    Siz de bu ülkeye gizlice sokulacak yabancı çocuk sınırını aştınız! Open Subtitles لكنكم تجـاوزتم الحد في الأولاد الأجـانب الذين يمكنكم تهريبهم خـارج هذه البلاد
    Bu durumda, sınırını aşmaya yaklaştın. Open Subtitles كان من الممكن أن تتجاوزي حدودك
    90'ların başına kadar iklim sınırını aşmıyoruz, aslında, Rio'dan hemen sonraya kadar. TED لم ننتهك حاجز المناخ إلا في بدايات التسعينيات، في الحقيقة، مباشرة بعد ريو.
    Ama motosikletinizin ve bedeninizin sınırlarını zorladığınız her yıl, şansınızın da sınırını zorlarsınız. Open Subtitles لكن في كل مرة تدفع بدراجتك و جسمك إلى أقصى دراجات تحملهما تدفع بحظك كذلك لأقصى درجاته
    sınırını bil, Andy. Open Subtitles ضع حدوداً يا (أندي)
    Laos ya da Kamboçya sınırını geçen hiçbir düşman takip edilmeyecekti. Open Subtitles لا يُلاحق أي عدو بعد عَبوره حدودَ لاووس أَو كمبوديا.
    Ancak bizim zenginlik sınırını tanımlamamız gerek. TED لكن علينا أن نُعَرّف خطّ الغِنى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more