"sınırında" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحدود
        
    • حدود
        
    • حافة
        
    • حدودها
        
    Afganistan'a seyahatlerim çok uzun yıllar önce ülkemin, anavatanımın doğu sınırında, Polonya'da başladı. TED رحلاتي الى افغانستان بدات منذ سنوات مضت على الحدود الشرقية لبلدي, موطني ,بولندا
    İran sınırında bulunan Rayat, Kürdistan'da olay çıktığına dair haber aldık. Open Subtitles وأتى إلينا تقريراً حادثة وقعت في مدينة على الحدود الإيرانية وبالتالي
    Ekim 2007'de A.B.D. ve koalisyon kuvvetleri Irak'ın Suriye sınırında, Sinjar şehrinde bir El Kaide hücre evine baskın yaptı. TED في أكتوبر 2007، داهمت الولايات المتحدة وقوات التحالف البيت الآمن للقاعدة في مدينة سنجار على الحدود السورية للعراق.
    Hidrolik kırılma işine ilk 1953'te Teksas sınırında şahit olmuştum. TED عاينت أول مهنة تكسير هيدروليكي على حدود تكساس سنة 1953.
    Bu yerel bir cinayet ve otoriteniz eyalet sınırında bitiyor. Open Subtitles هذه جريمة قتل محلية و سلطتك تنتهي عند حدود الولاية
    Bir tanesi özel mülkte, bir tanesi açık alanda, diğeri ise kasabanın sınırında. Open Subtitles إذن إحداهما في أرض خاصة والأخرى في حقل مفتوح والأخرى على حافة البلدة
    Ben Limpopo'da büyüdüm, Limpopo ve Mpumalanga sınırında, Motetama adında küçük bir kasabada. TED حسنا، لقد نشأت في ليمبوبو، على الحدود بين ليمبوبو ومبوالانغا، في مدينة صغيرة تدعى موتيتيما.
    Burası Pakistan sınırında batıya doğru bir çöl. TED وهذه هي الصحراء الى الغرب، قرب الحدود الباكستانية.
    Bu alan, Peru ve Brezilya sınırında, hiç keşfedilmemiş, bilimsel olarak neredeyse hiç bilinmiyor. TED وتقع هذه المنطقة على الحدود بين بيرو والبرازيل غير مستكشفة على الاطلاق وتقريبا غير معلومة علمية على الاطلاق.
    Bu Fransa ve İsviçre sınırında yerin 100 metre altında 27 kilometrelik bir tünel. TED وهيا عبارة عن انبوب تحت الحدود الفرنسية السويسرية طوله 27 كم بعمق 200 متر تحت الأرض.
    Aralık 2013 tarihinde, Ginea sınırında yağmur ormanlarında bir şeyler oldu. TED في ديسمبر 2013، حدث أمر ما في تلك الغابة المطرية على طول الحدود بيننا في غينيا.
    Fakat hepimiz, bu etkileşimli gelecek sınırında yaşıyoruz. TED لكن يعيشُ جميعنا الحدود التخاطبية مع المستقبل.
    Teyzemin mülkünün sınırında taşrada bir kır evinde kendinizi nasıl eğlendireceksiniz? Open Subtitles كيف ستمتعين نفسك في كوخ على حدود اقليم عمتي في الريف؟
    konuşmaya bağladı. Çünkü basit bir soru ona insanlığın bilgi sınırlarına taşıyabilirdi ve o, bilginin sınırında olmak istiyordu. Ve oldu da. TED والتي مكنته من فهم أن أبسط الأسئلة قد تدفعك إلى حدود المعرفة الإنسانية، وهناك كان يود أن يلعب. وقد فعل.
    Tam Maryland ve Delaware'in sınırında, kamyonunun yanında dikilmiş bir adam. TED وعند حدود ماريلاند مع ديلاوير، رأينا رجلا يقف بجانب شاحنته.
    şimdi Amerika Birleşik Devletleri'nin sınırında Orta Amerika'dan birçok mülteci olduğunu biliyoruz. TED نعلم أننا الآن لدينا الكثير من لاجئي أمريكا الوسطى على حدود الولايات المتحدة.
    JG: Kömür madeni işletilen küçük bir kent olan Kentucky Stearns'in tam karşısında eyalet sınırında bulunan Tenessee Oneida'da doğdum. TED جون جابل: ولدت في أونيبيا، تينيسي، على حدود الولاية من بلدة منجم فحم صغير، ستيرنز، كينتوكي.
    Missouri, Kansas sınırında haydutluk yaptığın günlerden beri mi? Open Subtitles عندما كنت مجرماً عند حدود ميسوري و كنساس ؟
    20 yılımı açlık sınırında olan Afrikalı çiftçilerle röportaj yaparak harcadım. TED لقد قضيت 20 عاما في مقابلات مع مزارعين أفريقيين كانوا على حافة المجاعة.
    Gobi Çölü'nün en batı sınırında yer alan çorak bir bölge. Open Subtitles أرض قاحلة ا في حافة أقصى الغرب صحراء الغوبي العظيمة.
    Benden Kanada sınırında olan çok uzak bir kasabaya gidip orada Blanca Champion'ın insanlara kahve getirip götürme numarası yapacağını mı söylüyorsun? Open Subtitles تريدني أن اذهب إلى بلدة تحكم في ولاية حمراء حدودها كندا مع بلانكا تشامبيون تتظاهر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more