| SağIık sigortası kartınızı getirirseniz bir geri ödeme alırsınız. | Open Subtitles | أحضر بطاقة تأمينك على الصحة و ستحصل على خصم |
| Her yerimden ustalık akıyor! SağIık müfettişine rahatlıkla yalan söyleyebilirim. | Open Subtitles | المهارة موجودة في كل ذرة مني ويمكنني أن أكذب تماماًعلي مفتش الصحة |
| Tamam. SağIık Bakanlığı ararsa mazeretim sensin. | Open Subtitles | حسن ولكن إن إتصل مكتب الصحة سأستعملك حجة |
| zihinsel SağIık günü izini al, bir süreliğine müşterilerini unut, ve bizim için yaşa. | Open Subtitles | نأخذ يوم راحة صحي عقلي لنا وننسى زبائننا ونعيش لأنفسنا |
| Bahşiş bırakmayan bir sürü insan vardı ve çok feci SağIık ihlalleri vardı ama buradaki gibi değildi. | Open Subtitles | لقد كان للعشاء وكان لدينا كما تعلمون الكثير من الناس الذين لا يدفعون البقشيش وانتهاكات صحية مضحكة جداً ولكن لم يكن الأمر مثل ما عليه هنا |
| Virüsün yayıImasını kontrol altına alabilmek için, SağIık kordonu oluşturmamızı tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | أوصي بأن نُنشئ حاجزًا وقائيًّا لإحتواء إنتشار الفيروس. |
| SağIık sigortası kartınızı getirirseniz bir geri ödeme alırsınız. | Open Subtitles | أحضر بطاقة تأمينك على الصحة و ستحصل على خصم |
| SağIık ve Emniyet Kanunu 11362.5'in yönergeleri ile çalışabiliyoruz. | Open Subtitles | حسناً, نعمل وفق أحكام قانون الصحة و السلامة رقم 11364.5. |
| Planı, farkındalık yaratmak, ve sigarayı SağIık problemlerinin kaynağı olarak göstermekti. | Open Subtitles | الخطة كانت بناء بعض الوعي ثم تقديم المنتج كطريقة للرد على مشاكل الصحة |
| SağIık Şekli'ni tekrar sınıflandırarak ondan kurtulmak istiyor. | Open Subtitles | يمكنني أن أعيد ذراعة شكل الصحة يمكنني التخلص منه |
| Şehir SağIık müdürlüğüne göre, yasadışı silikon enjeksiyonu estetik cerrahine karşı alternatif olarak yükselişteymiş. | Open Subtitles | وزارة الصحة مدينة يقول الاستخدام غير المشروع لل سيليكون على ارتفاع كبديل لجراحات التجميل، |
| Ulaştırma Bakanlığı, SağIık Bakanlığı, Tarım Bakanlığı. | Open Subtitles | مكتب المرور ومبنى سلامة الأغذية الصرف الصحي وزارة الصحة |
| Ama artık laboratuvar tamamen SağIık, ilaç, enerji ve çevre araştırmalarıyla uğraşıyor. | Open Subtitles | ولكن المختبر في الوقت الحالي يتناول بحوث الصحة والطب والطاقة والبيئة. |
| Eagleton SağIık Hizmetleri'nden meslektaşım. | Open Subtitles | هي نظيرتي من قسم الصحة في إيقلتون |
| Bunun adı "SağIık Şekli". | Open Subtitles | يسمى هذا شكل الصحة |
| NYPD SağIık Biriminden geliyoruz. | Open Subtitles | نحن من قسم الصحة لشرطة " نيويورك " |
| Nasreen, 9 aylık hamilesin ve SağIık sigortan yok. | Open Subtitles | نسرين , انتي حامل بالشهر التاسع وليس لديك تامين صحي |
| Doğurana kadar, SağIık sigortasını yaptırmış olacaksınız. | Open Subtitles | وتعدني , انه سيكون لديك تامين صحي قبل ان يحين موعد الولادة |
| Bana niye İngilizce konuşmayı bilmeyen ve SağIık sigortası olmayan göçmenler gönderiyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا تبعثون لي مرضى لايتحدثون الانجليزيه وبدون تامين صحي |
| Ben özel bir SağIık şirketinde çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا موظف في شركة رعاية صحية خاصة |
| SağIık sebeplerinden ötürü olduğunu söyleyeceğiz. | Open Subtitles | سنتعذر بإصابتكِ بوعكة صحية |
| Virüsün yayıImasını kontrol altına alabilmek için, SağIık kordonu oluşturmamızı tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | أوصي بأن نُنشئ حاجزًا وقائيًّا لإحتواء إنتشار الفيروس. |