Günümüzde, Norveç sağlık bakanı hasta sağlık hizmetleri hakkında konuşuyor. | TED | واليوم، يتحدّث وزير الصحة النرويجي عن خدمات الرعاية الصحية للمرضَى. |
sağlık hizmetleri uzmanlarına, işlerini yapmaları için daha çok vakit kazandırmak. | Open Subtitles | لإعطاء العاملين في مجال الرعاية الصحية المزيد من الوقت للقيام بعملهم |
Cambridge, Massachusetts'de, sağlık hizmetleri Gelişim Konferansında oturuyorum. | TED | كنت أجلس في كامبيردج، ماساتشوستس في مؤتمر تطوير الرعاية الصحية. |
Fakat ben ücretsiz, kaliteli eğitim, uygun fiyatlı, yüksek kaliteli sağlık hizmetleri, gıda güvenliği aracılığıyla iş gücü gelişimine yatırım yapan bir ülkenin ulusal kalkınma programını hızlandıracağını savundum. | TED | لكن قمت بحملة أن الأمة التي تستثمر في تنمية الرأسمال البشري عن طريق التعليم النوعي المجاني، وخدمات رعاية صحية بأسعار معقولة وعالية الجودة والأمن الغذائي سيسّرع برنامجها التنموي الوطني. |
Mevcut görevimde, teknolojinin nasıl da ekonomimizde ve hayatımızda muazzam rol oynayan endüstri sektörlerini değiştirdiğini yakından görüyorum: enerji, havacılık, taşımacılık, sağlık hizmetleri. | TED | في دوري الحالي، وأرى عن قرب كيف تكون التكنولوجيا بداية لتحويل القطاعات الصناعية التي تلعب دورا كبيرا في اقتصادنا وحياتنا الطاقة، والطيران، والنقل، والرعاية الصحية. |
Ya tüm sağlık hizmetleri bu şekilde olsaydı? | TED | ماذا لو كانت كل الرعاية الصحية بهذا المنوال؟ |
Çünkü bu sadece sağlık hizmetleri öncülerine bırakılamaz. | TED | لأنه لا يمكن ترك هذا لرؤوساء الرعاية الصحية. |
sağlık hizmetleri sistemiyle olan ilişkimizi değiştirmektir. | TED | وهذا يغير علاقاتنا بنظام الرعاية الصحية. |
Doğru soruyu sorduğunuzda, her şey daha net ortaya çıkıyor: Bu ülkede sağlık hizmetleri konusunda çatlaklarımız olabilir, fakat sağlık konusunda hepimiz hemfikiriz. | TED | عندما تطرح السؤال الصحيح، يكون اكثر وضوحاً؛ قد لا نتفق على الرعاية الصحية في هذا البلد ولكن نتفق على أن نكون أصحاء. |
Öyleyse soruyorum, bir sağlık hizmetleri yöneticisi olsanız: Kaç tane hastanızın yiyecek sıkıntısı çektiğini ya da ay sonunda kirasını ödemekte zorlandığını bilebilir miydiniz? | TED | لذا أسأل، إذا كنت مسؤولا عن الرعاية الصحية هل تعلم كم عدد مرضاك ممن لا يجدون طعام أو يعانون لدفع آجار شهري؟ |
Onun misyonu herkes için iyi sağlık hizmetleri sağlamaktı. | TED | كانت مهمتها توفير الرعاية الصحية اللائقة للجميع. |
Ben palyatif bakım doktoruyum. Ve bugün sizinle sağlık hizmetleri hakkında konuşmak istiyorum. | TED | أنا طبيب رعاية تلطيفية وأود أن أتحدث إليكم اليوم عن الرعاية الصحية. |
Birleşik Devletler dünya sağlık hizmetleri sıralamasında otuz yedinci sıraya düştü. | Open Subtitles | هبطت الولايات المتحدة للرقم 37 في الرعاية الصحية حول العالم |
Birleşik Devletlerde sağlık hizmetleri kişi başı 7 bin dolara sağlanıyor. | Open Subtitles | والأجهزة الطبية إلى بلدان العالم الثالث في الولايات المتحدة تكلفة الرعاية الصحية تقريباً 6000دولار للشخص |
Tabii bir de; bütün bunları ülkenin, 5 ila 10 yıl sonra yabancı bağışçıların desteği olmadan, sağlık hizmetleri sistemini sürdürülebilir hale getirip getiremeyeceği sorusu var. | TED | واثنان، هل سينجح بالسعر الذي سيمكّن البلاد من إستدامة نظام رعاية صحية بدون المساعدات الأجنبية بعد خمس الى 10 سنوات؟ |
Çocuk bakımı ve sağlık hizmetleri açısından üstüne yok. | Open Subtitles | ويتحدث عن القيم العائلية أعني رعاية طفولة رعاية صحية |
Geçtiğimiz on yıl boyunca, önde giden altı sağlık hizmetleri kuruluşu ve sigortacıları 600 milyon dolardan fazla parayı bebek ölüm oranını azaltıp ortalama yaşam süresini arttırdığı gerekçesiyle, karşılanabilir konut yapımına harcadı. | TED | سابقا، تكفلت شركات التأمين والرعاية الصحية بأكثر من ٦٠٠ مليون دولار للإسكان الميسّر. ملاحظين إنخفاض معدل وفيات الرضع وزيادة متوسط العمر المتوقع. |
Sosyal sağlık hizmetleri'nden Dr. Kahn. | Open Subtitles | أي الدّكتور كان من القسم خدمات صحية إجتماعية. |
sağlık hizmetleri yönetimi okumak istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد ان تصبح رئيسه في الرعايه الصحيه |
Bu tasarı, Kanadalıların sağlık hizmetleri politikasını değiştirmeye yönelikti. | Open Subtitles | الذي يهدف إلى تعديل سياسة الخدمات الصحية الكندية. |
Reçete yazılması gerekiyordu, bu yüzden sağlık hizmetleri'ne gittim. | Open Subtitles | احتجتُ وصفةً، لذلك قصدتُ الخدمات الصحّيّة. |
Burada 3 çocuğumuz oldu. İngiliz sağlık hizmetleri olan NHS sayesinde doğurdum. | Open Subtitles | حَسناً، كَانَ عِنْدي هم كُلّ على مؤسسة الصحّة العامةِ، التي مؤسسة الصحّة العامة البريطانية. |
sağlık hizmetleri, bunlardan yarım milyon tanesini eğlencesine sipariş etmedi. | Open Subtitles | إذ أنّ الخدمة الصّحية لمْ تطلب نصف مليون منها عبثًا. |
Bildiğimiz tek şey ise, tüm bu gürültüye rağmen, bu ülkede sağlık hizmetleri için planın, aslında hiç plan olmaması. | TED | ما نعرفه هو، على الرغم من كل هذه الضجة، أن الخطة للرعاية الصحية في هذا البلد غير موجودة أساساً. |