"sağlıksız" - Translation from Turkish to Arabic

    • صحي
        
    • صحية
        
    • صحياً
        
    • صحيّ
        
    • صحّي
        
    • صحيه
        
    • غير الصحية
        
    • صحى
        
    • صحيّة
        
    • صحّية
        
    • غير سليم
        
    • مضرّاً
        
    • غير سليمة
        
    • الحب غير
        
    Benim burada bahsettiğim sağlıksız utanç ise sizi içinizden hasta eder. TED العار الغير صحي الذي اتحدث عنه هو الذي يتعب جداً من الداخل.
    Belli bir yağı sağlıklı veya sağlıksız yapan şey onun yapısıdır. TED وما يجعل نوعاً معيناً من الدهون صحياً أو غير صحي هو شكلها.
    Bu hayatın sağlıksız olduğunu düşündüm ve onu kırsalda yaşamaya ikna ettim. Open Subtitles شعرتُ أن حياة كتلك غير صحية و أقنعته بالعيش هنا في الريف
    Annemle yaşadığım sağlıksız bir ilişki yüzünden kadınlarla olan ilişkilerim çok çarpık. Open Subtitles تعرفين, كل مشاعري تجاه النساء شهوانية بسبب علاقة غير صحية مع والدتي
    Bir kız, benim bir arkadaşım ama fiziksel temas veya sağlıksız salya değişimi söz konusu değil. Open Subtitles انها فتاة , وهي صديقتي لكن ليس هناك تلامس أو تبادل غير صحيّ لـ اللعاب
    Taciz, sağlıksız sevgide gizlenerek bize yaklaşıyor. TED إن الإساءة تتسلل إلينا متنكرة في صورة حب غير صحي.
    Hayır. Kış boyunca da çekilmeye devam etti çünkü sağlıksız bir buzula dönüşmüştü. TED لا. كانت متراجعة خلال موسم الشتاء بسبب أنها نهر جليدي غير صحي .
    Michael'ın yaptıkları onun için çok sağlıksız. Kendini öldürecek. Open Subtitles ان تقليده لمايكل غير صحي له سوف يقتل نفسه
    Bu Fiona'yla yaşadıkların tamamen sağlıksız. Open Subtitles أظن أن هذا الشيء مع فيونا بالكامل غير صحي
    Şimdi, yemeğin çok sağlıksız olduğunu bildiğim için... Open Subtitles ماريا : الان اعرف ان الطعام غير صحي لنا بالمره
    Bu çok sağlıksız ve diğer çocuklara kötü örnek teşkil edecek bir davranış. Open Subtitles هذا أمر غير صحي و مقلق بالنسبة للأطفال الآخرين
    - Bu küçük piçi ortadan kaldıracağım çünkü o sağlıksız. Open Subtitles من أنا ذاهب للقضاء على رعشة قليلا لأنها غير صحية.
    Rahmetli annesiyle de epey sağlıksız bir ilişkileri varmış gibi duruyor. Open Subtitles يبدو أيضا أن لديها علاقة غير صحية بدلا مع والدته المتوفاة.
    Çevrelerinde olan ve ailelerinin karşılayabildiği sağlıksız ve az kalorili şeylerle kendilerini doyuruyorlar. TED لذلك، فهم يملأون بطونهم بأغذية غير صحية وسعرات غذائية رخيصة والتي تحيطُ حولهم في مجتمعاتهم ولا تستطيع عائلاتهم تحمله.
    Yüzde yüzümüz sağlıksız ilişki davranışlarıyla karşılaşıyor ve yine yüzde yüzümüz sağlıksız ilişki davranışları yapıyor. TED مائة بالمئة منا سيكونون الطرف المتلقي للسلوكيات غير الصحية في العلاقات، ومائة بالمئة منا سيفعلون أشياء غير صحية.
    sağlıksız sevginin tacize dönüşünü görmek gerçekten zor olabilir ama söylemeliyim ki ilişkinizde bu belirtilerden ne kadar çok varsa ilişkiniz o kadar sağlıksız ve belki de tehlikeli olabilir. TED قد يصعب حقًا إدراك متى يتحول الحب غير الصحي إلى الإساءة، ولكن من العدل أن نذكر أنه كلما زادت هذه العلامات في علاقتك، كلما كانت علاقتك غير صحية وربما خطرة.
    Restoranlarda sağlıksız yemekler yiyorlar ve beslenme konusunda yeterince bilinçli değiller. Open Subtitles وغالباً لا تجد طعاماً صحياً في المطاعم فتأكل المزيد من هذا ولكن الأكل بالخارج سيء
    Bu da teorimi kanıtlıyor ki sağlıksız beslenme sıkıcı değil, kesin olarak da tehlikeli. Open Subtitles مما يثبت نظريتي أن تناول طعام صحيّ ليس ممل فحسب بل أنه أمر خطير
    Birçok insan sağlıksız beslenmenin kendilerine iyi gelmediğini bilse de işin eğlencesini tehlikeye atmak istemediklerini ve bu yüzden sağlıksız beslenmeye devam ettiklerini savunur. Open Subtitles يمكن أن يجادل الكثير من الناس ذلك حتّى مع أن تناول غذاء غير صحّي ليس جيدًا لهم، لا يريدون التخلّي عن الجانب الممتع فيه.
    Ya da belki de insanlara şeytanı kandırabilecekleri gibi sağlıksız bir yanılsama sağlıyordur. Open Subtitles أو أنها تعطي الناس أوهاماً غير صحيه بأنه ممن الممكن أن يخدعو الشيطان
    Başka bir sorun: sağlıksız besin düzeni ve işsizlik. TED مشكلة أخرى: نظم الأغذية غير الصحية والبطالة.
    Çamur banyosu yapmak bilemiyorum, sağlıksız gibi geliyor. Open Subtitles اخذ حمام وحل يبدو نوعا ما لا اعرف، غير صحى
    İnsanların tüm varoluşlarını partnerleri üzerinden sağlıksız bir yolla ifade ettiği anlamda değil dediniz, değil mi? Open Subtitles لقد قلت بأن الناس يمكنهم تحديد وجودهم من قبل شركائهم بطرق غير صحيّة . أليس كذلك ؟
    Bu olay erkekler için çok sağlıksız. Open Subtitles ليس بالشيء الجيّد لرجل غير صحّية بالكامل
    Bu çok sağlıksız. Yaşı ilerlediğinde sarkarlar. Open Subtitles إن هذا غير سليم ستتأذى عندما تكبر
    Aslında çalışmaya ara vermen lazım. Gitgide sağlıksız olmaya başlıyor. Open Subtitles بالواقع، عليك أن تكفّي عن التمرّن فلقد بات الأمر مضرّاً
    Günümüzde yapılan çoğu cinsel eğitim beyzbol örneğinden oldukça etkilenmiştir. ve bu gençlerde sağlıksız cinselliğe neden olmaktan başka hiçbir şeye yaramıyor. TED معظم التثقيف الجنسي الحاصل اليوم متأثّر بشكل كبير بنموذج البيسبول, والذي يخلق تثقيفاً لن يساهم إلا بإنتاج ثقافة جنسية غير سليمة عند الأطفال.
    sağlıksız ilişki belirtilerini anlamak hayatınızdaki neredeyse tüm ilişkileri anlayıp denetlemenizi sağlayabilir. TED ففهم علامات الحب غير الصحي ستساعدك في فحص وفهم كل علاقة بحياتك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more