| Ama toprakları tuzlamamı sağladın, burada artık bir şey yetişmez. | Open Subtitles | لكنّك جعلتني أملّح الأرض. لا يمكن لشيء أنْ ينمو هنا. |
| Takımın bir parçası olarak hissetmemi sağladın. | Open Subtitles | لقد جعلتني أشعر كما لو أنّي جزء من الفريق |
| Takımın bir parçası olarak hissetmemi sağladın. | Open Subtitles | لقد جعلتني أشعر كما لو أنّي جزء من الفريق |
| Çünkü eyaletten ayrılmasını sağladın. | Open Subtitles | يخالف شروط إطلاق سراحه لأنك جعلته يغادر الولاية |
| Benim ve NASA'nın geri kalanının yüzümüzün kızarmasını sağladın. | Open Subtitles | لقد جعلتيني وجعلتِ كل من فى ناسا نبدو مثل الاغبياء |
| Kendi karımı daha iyi anlamamı sağladın ve daha iyi bir insan olmayı öğrettin. | Open Subtitles | ساعدتني بتفهّم زوجتي بشكل أفضل وعلمّتني أن أصبح شخص أفضل ، لكنك ابنتي كذلك |
| Küçük kasaba korosu kızı yerine esir bir prenses gibi hissetmesini sağladın. | Open Subtitles | لقد جعلتها تشعر و كأنها أميرة مأسورة بدلاً من فتاة جوقة ببلدة صغيرة |
| Geri dönmelerini sağladın. Halkın gözüne yeniden girdiler. | Open Subtitles | جعلتهم يعودون لأنشطتهم، ولإثارة اهتمام الناس. |
| Çünkü giyimimi beğenmediklerini düşünmemi sağladın. | Open Subtitles | لانك جعلتني اعتقد بأنهم يكرهون طريقة ارتدائي الملابس |
| İçeride serseri gibi görünmemi sağladın. Bana sakin olmamı söyleme. | Open Subtitles | جعلتني أبدو كالحمقاء هناك لا تقل لي بأن أهدأ |
| 6 ay boyunca her gün, bu adamın uyanması için... dua ettim ve sen benim ondan vazgeçmemi sağladın. | Open Subtitles | لستة شهور أصلي كل يوم لذلك الرجل لكي يستيقظ وأنت جعلتني أتخلى عنه |
| Fakat canlı olduğumu hissetmemi sağladın, ...ve hayal edebildiğimden daha fazla eğlence dolu biri olmamı sağladın. | Open Subtitles | لكنكجعلتنيأشعربالحياةأكثر , و جعلتني سعيدة أكثر مما كنت أتخيل |
| Cesaretimi toplayıp, hayalimin peşinden gitmemi sağladın. | Open Subtitles | جعلتني أدرك بأن الأوان لا يفوت أبداً لإن تسعى خلف حلمك |
| Bu sabah ALS denemesi tartışmasında düşünmemi sağladın. | Open Subtitles | هل هناك شيء تريده؟ جعلتني أفكر هذا الصباح |
| İyi bir adamı aldın, dürüst, düzgün bir adamı, ve onun bu dünyada bir işe yaramak için senin gibi biri olması gerektiğini düşünmesini sağladın... | Open Subtitles | و جعلته يظن لكي يفعل أي خير في هذا العالم كان عليه بأن يكون مثلك كذاب, غشاش, سم |
| Kendimi fazla zorladığımı fark etmemi sağladın. | Open Subtitles | أجل، أنتِ جعلتيني أدرك أنه ربماأضغط على نفسي كثيراً |
| Yerle bir edebilmek için mi kuruldan geçmesini sağladın yani? | Open Subtitles | إذن فقد ساعدتني على النجاح حتى تتمكن من تمزيقه؟ |
| Şimdi, tekrar edelim Lux yanına geldiğinden beri onun Jones'la çıkmasını sağladın çılgın kardeşimle onu seks muhabbetine soktun... | Open Subtitles | حسناُ ، بعد هذا لخص لي الموضوع منذ أن قدمت إليك لوكس أنت جعلتها تخرج مع جونز |
| - Uşağınmışım gibi düşünmelerini sağladın. | Open Subtitles | هل جعلتهم يعتقدون أني خادمك أو شيء مماثل؟ |
| Susie, annem öldükten sonra en azından ayda bir tıraş olmamı sağladın. | Open Subtitles | سوزى بعدما ماتت أمى تأكدت أن يكون شعرى مقصوص |
| Yine aynı şeyi yaptın anne. Kendimden nefret etmemi sağladın. | Open Subtitles | لقد فعلتها مجدداً يا أمى ،لقد جعلتينى أكره نفسى |
| Chris'in seni sevmesini sağladın. | Open Subtitles | -أنا ساعدت تعالِ , لقد جعلتِ " كريس " يحبك أمتلكتيه .. |
| Bunun olacağını biliyordun, değil mi? Sana güvenmemi sağladın! | Open Subtitles | أنت كنت تعلم أن هذا سيحدث أنت جعلتنى أثق بك |
| Hayattan tekrar zevk almak istememi sağladın. | Open Subtitles | أنتِ تجعليني أرغب بالاستماع بحياتي مجدداً |
| Kendimi yeniden 20 yaşımdaymış gibi hissetmemi sağladın. | Open Subtitles | نعم , أنت تجعلني أشعر وكأنني في الـ20 مرة أخرى |
| İşin aslı bizi buraya çağırdın ve berbat hissetmemizi sağladın ama yanıldın. | Open Subtitles | بيت القصد هو أخبرتينا لكي نأتي إلى هنا و جعلتينا نشعر بشعور مخزي عن أنفسنا و هذا تصرف خاطئ منك |
| Bunu yapmamı sen sağladın. | Open Subtitles | وأنتِ جعلتيه أمراً ممكاناً لي لأقوم بذلك |
| Her zaman gülümsememi sağladın. | Open Subtitles | شيء تلو الآخر كنتي دائماً تجعلينني أبتسم شكراً , أنا فخور بك يابنتي |