"sahip olduğumuz tek" - Translation from Turkish to Arabic

    • الوحيد الذي نملكه
        
    • الوحيد الذي لدينا
        
    • كل مالدينا
        
    • لا نملك سوى
        
    • الوحيدة التي لدينا
        
    • الوحيدة التي نملكها
        
    • الوحيد الذي نمتلكه
        
    • الوحيد لدينا
        
    Bu gece öldürülen hayvanlardan biri, sabah uyandığımda onu ölü buldum ve çok kötü hissettim, çünkü o Sahip olduğumuz tek boğaydı. TED هذه إحدى الابقار التي قتلت ليلآ, وعندما إستيقظت في الصباح وجدتها ميتة, وشعرت بالسوء, لأنه كان الثور الوحيد الذي نملكه.
    Onu oraya yatırmak için ödeme yaparsam bu evi elimde tutamam ve bu ev Sahip olduğumuz tek şey. Open Subtitles اذا دفعت لأبقائه هناك. لن أحافظ على البيت والبيت هو الشئ الوحيد الذي نملكه كاملا.
    Sahip olduğumuz tek şey bu 209 yarışması. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لدينا هو هذه المنافسة.
    Sahip olduğumuz tek şey bu 209 yarışması. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لدينا هو هذه المنافسة.
    Mükemmel olmasa bile Sahip olduğumuz tek şey. Open Subtitles إن النظام كان السبب . إنه ليس مثالي لكنه كل مالدينا
    Umut, Sahip olduğumuz tek şey. Onu kaybedersek ölürüz. Open Subtitles لا نملك سوى الأمل، وإن فقدناه نموت.
    Sahip olduğumuz tek gücü harcamak yerine kısa zamanda yapacak çok işimiz var. Open Subtitles لدينا الكثير جدا كي نفعله في وقت قصير جدا كي نستهلك القوة الوحيدة التي لدينا
    Çok ciddiydi, bu bizim Sahip olduğumuz tek zenginlikti. Open Subtitles كان ذلك خطيرًا جدًا، فهذه هي الثروة الوحيدة التي نملكها
    Bazen hayatta Sahip olduğumuz tek silah budur. Open Subtitles أحياناً يكون هو السلاح الوحيد الذي نمتلكه في الحياة
    Sahip olduğumuz tek şey cesaretimizdir. Open Subtitles هذا الفخر الوحيد لدينا
    Bir avuç bina ve bir miktar sanat eseri dışında Sahip olduğumuz tek şey diplomasi. Open Subtitles والدبلوماسية هي الشيء الوحيد الذي نملكه ماعدا حفنة من المباني وبعض الأعمال الفنية.
    Bu dünyada Sahip olduğumuz tek şey. Open Subtitles أن الشيء الوحيد الذي نملكه في هذا العالم
    Bu kırmızı ışık, Sahip olduğumuz tek şey! Open Subtitles الضوء الأحمر, هذا الشئ الوحيد الذي نملكه هنا!
    (Sahip olduğumuz tek şey o.) Open Subtitles انه الشي الوحيد الذي نملكه
    (Sahip olduğumuz tek şey o.) Open Subtitles انه الشي الوحيد الذي نملكه
    (Aşk Sahip olduğumuz tek şey.) Open Subtitles الحب الشي الوحيد الذي نملكه
    Ama o zaman, Sahip olduğumuz tek tüfekle ölmüş olacaksın. Open Subtitles ولكن حينها ستكون ميتًا بالخارج بالسلاح الوحيد الذي لدينا
    Burada Sahip olduğumuz tek şey birbirimize olan bağlılığımız. Open Subtitles لشيء الوحيد الذي لدينا هنا هو ولاؤنا لبعضنا
    Burada Sahip olduğumuz tek şey birbirimize olan sadakatimiz. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لدينا هنا هو ولاؤنا لبعضنا البعض
    Burada Sahip olduğumuz tek şey saygı. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لدينا هُنا هو الإحترام
    Eğer Sahip olduğumuz tek şey burada birlikte olmaksa öyle olsun. Open Subtitles كل مالدينا هذه المرة لنكون معاً، الآن، هنا... دعنا نحظى بها...
    Sahip olduğumuz tek şey birbirimiziz. Open Subtitles لا نملك سوى بعضينا
    Rasyonel olmak bir araç ama Sahip olduğumuz tek araç değil. Open Subtitles حسنا، كون الناس عقلانيين ليس إلاّ أداة، لكنّها ليست الأداة الوحيدة التي لدينا.
    Bunların yanında, tedbir, Sahip olduğumuz tek kuraldır. Open Subtitles بالإضافة إلى الحذر هو القاعدة الوحيدة التي نملكها
    Wheal Leisure'daki hisselerim Sahip olduğumuz tek değerli şey. Open Subtitles اسهمي في ويل ليشر هو الشيء الوحيد الذي نمتلكه
    Sahip olduğumuz tek ipucu o adam. Open Subtitles هو الدليل الوحيد لدينا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more