"sahtekar" - Translation from Turkish to Arabic

    • محتال
        
    • المحتال
        
    • مُحتال
        
    • محتالاً
        
    • مخادع
        
    • مزيف
        
    • مخادعة
        
    • زائفة
        
    • محتالة
        
    • زائف
        
    • المزيف
        
    • المخادع
        
    • دجال
        
    • غشاش
        
    • المحتالين
        
    Ne yapacağını bilemez bir halde, sahtekar olduğunu düşündüğün bir adamla konuşuyorsun. Open Subtitles ها أنتِ ذا، إنتهت حلولك ولازلتِ تذهبين للشخص الذي تظنين أنهُ محتال
    Senin bir sahtekar olduğunu herkesten iyi bilen kimdi biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم مَن عرف إنك محتال أكثر من أي شخص ؟
    Ben sadece resepsiyonisttim ama ben bile sahtekar olduğunu farkedebiliyordum. Open Subtitles , كنت عامل استقبال لكن كان يمكنني أن اعرف المحتال
    O maskeyi taktığım her seferde kendimi sahtekar gibi hissediyorum. Biraz... Open Subtitles كلّما وضعت ذاك القناع، شعرت وكأنّي مُحتال.
    Düşündüğümüz gibi biri olmayabilir ama o bir sahtekar değil. Open Subtitles قد لا يكون كل شيء نعرفه عنه، لكنه ليس محتالاً.
    Evet seni kandırdım. sahtekar, mide bulandırıcı hatta aşağılık bir hareketti. Open Subtitles ذلك صحيح خدعتك لقد كان أمر مخادع ومقرف وخسيس.
    Sen yalancı ve sahtekar olduğun halde seni kahraman gibi gören ailenin gözlerine bakmayı bir denesene. Open Subtitles حاول أن تنظر الى والدي صاحبك، وجه لوجه وتجعلهم يعتقدون بأنك بطل ، ولكن في الحقيقة أنت مزيف وكاذب.
    Paris gezimizi, bir basketbol maçı için iptal eden, bir adamla evliyim, ki bu da beni öğrencilerimin önünde bir sahtekar yapıyor. Open Subtitles انا متزوجة من رجل قد ألغى رحلتنا الى باريس من أجل مبارة كرة سلة والذي جعلني أبدو مخادعة أمام طلابي
    sahtekâr bir kişiliği olsa aldırmam ama bir sınır da koymam gerekir. Open Subtitles لا أمانع أن أكون شخصية زائفة لكن عليّ أن أتحقق من الأمر
    Şu uzun mesajların birini bırakıp onun bir sahtekar olduğunu ve yolcu gemisinde yazarlık dersi vermekten iki ay uzakta olduğunu söyledi. Open Subtitles تركت لي رسالة طويلة تقول فيها ذلك بأنه كان محتال وكان بعيداً لمدة شهرين من تعلمين الكتابة الماهرة من على سفينة بحرية
    Kitabı bu kişiden aldım ve okudum. Sonra düşündüm ki bu kişi söylediği kişi değil yani o bir sahtekar. TED ولذا حصلت الكتاب من هذا الشخص، وبدأت في قرائته، وأنا أفكر إن هذا الشخص ليس كما يقول فهو محتال.
    Onu kutsal biri sanırdık, ama sahtekar, güç delisi ve tehlikeli bir adamdı. Open Subtitles إعتقنا بأنه رجل مقدس لكنه كان محتال مجنوناً وخطر
    Peki neden benim sahtekar olduğumu ama kocamın olmadığını düşünüyor? Open Subtitles لذا، لمــاذا تعتقد بأنني أنا المحتال لكن ليس زوجي ؟
    Seninle dalga geçmeye yetecek kadar ayığım, seni adi sahtekar. Open Subtitles واع كفاية لكي ألقنك درسا أيها المحتال الكاذب
    Senin sahtekar olduğunu biliyorum. Sen bir sahtekarsın. Open Subtitles لا أعتقد أنّك مُحتال، بل أنت مُحتال بالفعل.
    Çünkü buraya senin bir sahtekar yoksa bir canavar mı olduğunu öğrenmeye geldim. Open Subtitles لأنّي جئتُ إلى هُنا لأكتشف لو كنت مُجرّد مُحتال أو وحش.
    sahtekar olabilir doktor veya aradığımız Rosetta taşı olabilir. Open Subtitles قد يكون محتالاً وقد يكون حجر الرشيد الذي نبحث عنه
    Eğer onun bu kadar sahtekar biri olduğunu sende biliyorduysan; Open Subtitles إذا كنت على علم بذلك فأنت مخادع أكبر منه
    Boş versene. Bu bir sahtekar. Open Subtitles يا رجل ، اعطني راحة هذا الجبان مزيف
    Yapma, bütün plan Worth'ün Sophie'nin sahtekar olmasını anlamasına bağlıydı. Open Subtitles مجمل الخطة تعتمد على ان يكتشف .وورث" بأن صوفي مخادعة"
    Ama diğer taraftan haklısın çünkü o gerçek bir sahtekâr. Open Subtitles لكن من ناحية أخرى أنت على حق ، لأنها زائفة حقيقية.
    Takviyeli mayo giydim diye bana sahtekar demiştin. Open Subtitles لقد قلتِ أنني محتالة لأنني أرتدي زيّ سباحة مبطّن
    Sanırım bu sahtekar, odama girmek isteyen birilerine yardım ediyor. Open Subtitles دكتور انا زائف هذا ان اعتقد ما مؤامرة فى متورط مكتبى لاقتحام
    O işi bitir, sahtekar.. Open Subtitles اكتب التأمين الصحى أيها المزيف الكبير
    O sahtekar Chacha'dan daha güvenli. Open Subtitles أأمن من ذلك المخادع شاشا تبقى في أمان طوال الوقت
    Benden nefret ediyorlar. Benim sahtekar olduğumu söylüyorlar. Open Subtitles انهم يكرهونى انهم يقولون اننى دجال
    Tüm hayatı boyunca sahtekâr olan babamı elimden geldiği kadar affetmeye çalışıyorum. Open Subtitles أحاول صعب مثلي يمكن أن للغفران لأبي لأن يكون غشاش كامل حياته
    Victoria devrinin ya en büyük finansörüydü ya da tarihteki en büyük sahtekâr. Open Subtitles كان أيضاً أكبر الرؤس ماليين في العهد الفيكتوري أو أكبر المحتالين على مر التاريخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more