"saklanan" - Translation from Turkish to Arabic

    • يختبئ
        
    • تختبئ
        
    • مختبئ
        
    • مخفي
        
    • يختبيء
        
    • مختبئة
        
    • مخبأ
        
    • مخبأة
        
    • مختبئين
        
    • محفوظ
        
    • يختبأ
        
    • يختبؤون
        
    • يختبىء
        
    • المخفي
        
    • اختبأ
        
    Odama girerken saklanan bir adam gördüm. Open Subtitles إستيقظت فى الظلام منذ ثلاثة دقائق و كان هناك رجل يختبئ فى هذه المقصوره .. لقد شعرت به
    Uyandığında, çok içen, hırslı, çocuklarından ve karısından saklanan, Peter Banning olacaksın. Open Subtitles عندما تنهض ستصبح بيتر باننج الانانى الذى يشرب كثيرا الذى يعشق نجاحه و يهرب و يختبئ من زوجته و اطفاله
    Yatağın altında saklanan rezil bir adam, dürüst olan değil. Open Subtitles اطباق القذارة هي من تختبئ تحت السرير وليس الرجال الابرياء
    Bir yerlerde saklanan kocanızı bulmalısınız. Open Subtitles يجب أن تجدي زوجكِ ربما هو مختبئ في مكان ما ؟
    Frekansta saklanan ikinci bir video sinyali buldum. Open Subtitles وجدت أن هناك تغذية لتسجيل فيديو مخفي في التردد.
    Sen de çarşafın altına saklanan ikiyüzlünün birisin! Open Subtitles وأنت لستَ إلا منافق يختبيء تحت هذه الخرقة
    Ve arkalarında saklanan 500'den fazla bu küçük yaratıktan var. TED وكان لدينا أكثر من 500 من هذه الأقزام مختبئة خلفها.
    Ama ağaç arkasına saklanan sümüklü bir çocuk gibi gazetesinin arkasına saklanabileceğini sanıyorsa.. Open Subtitles ولكنه اذا ظن انه يستطيع الاختباء خلف كتاباته كما يختبئ طفل في المدرسه خلف شجره
    Özür dilerim ama evinizde saklanan bir çocuk var. Open Subtitles أنا آسفة، لكن هناك طفل يختبئ داخل منزلك.
    Geceleri mağazada saklanan biri kalmasın diye tek çaremiz bu. Open Subtitles انها الطريقة الوحيدة للتأكد من أن لا أحد يختبئ في المتجر ليلاً
    Tarayıcılarım köprünün altında saklanan bir adam olduğunu söylüyor, ve paketten herhangi bir iz yok. Open Subtitles تشير وسائل الرصد لدى لوجود رجل يختبئ تحت الجسر و ليس هناك ما يشير لوجود الطرد
    Bir kadının kafasının yarısını kestikten sonra kaçıp saklanan ben değilim. Open Subtitles لستُ أنا من استأصلَ نصفَ دماغِ امرأة ثمّ ركضَ يختبئ
    Sonra banyoya gitti ve bebeği ile saklanan anneyi vurdu. Open Subtitles ثم ذهب وأطلق على الأم التي كانت تختبئ في الحمام مع طفلها
    Belki de Amerika'da saklanan Hintli bir film yıldızısındır. Open Subtitles هل أنت نجمة سينما هندية تختبئ بأمريكا كسائحة؟
    Tüm dünya üzerinde En güçlü orduya sahibiz, en gizli ajanlar ve kusursuz teknolojiye, ama Afghanibaluchapakiwaziristan'da saklanan bir adamı bulamıyoruz? Open Subtitles اعني انه لدينا الجيش الاقوى والجواسيس الاذكى والتقنية الاعلى في العالم اجمع لكننا لم نسطتع ايجاد شخص مختبئ
    Güvensizlik maskesinin altında saklanan güzelliği yani. Open Subtitles إنّه مختبئ تحت قناعٍ من إنعدام الثقة بالنفس
    Onlara istedikleri bir şeyi verdiniz, şu anda fabrikada saklanan bir şeyi. Open Subtitles لقد أعطيتهم شيئا يريدونه شيء مخفي الآن في المصنع
    Öyleyse, bu artık biz ve gölde saklanan şey arasında demektir. Open Subtitles إذن هذا يعني أن الأمر بيننا و بين ما يختبيء في البحيرة
    Çatı yapısı, normal olarak betonun içinde saklanan ucuz demir çubuklardan yapıldı. TED بنية السقف مصنوعة من قضبان حديدية رخيصة مختبئة عادة خلف الأسمنت
    Her saklanan eşyanın ilk üç harfini alıp birleştiriyorduk, değil mi? Open Subtitles أنتِ تأخذين أول حرف من كل غرض مخبأ ونضعها مع بعض أليس كذلك؟
    Dünyanın derinliklerinde saklanan kızkardeşim, Kraliçe Rita, böcek koleksiyonumun bekçisi olmuştu. Open Subtitles مخبأة في أحشاء من الأرض، أختي، ريتا الملكة، وقد أصبح ا?
    Ölüm tümlerinden saklanan insanlar, yalancı duvar yapmayı öğrenirler. Open Subtitles مختبئين من فرق الموت تعلم الناس أن يبنوا جدراناً مزيفة
    Araştırma ekibiniz, dondurulmuş ve araştırılmak üzere saklanan tarih öncesi bir virüs buldu. TED وجد فريق البحث فيروساً يعود لعصور ما قبل التاريخ، محفوظ في تربة متجمدة وقاموا بعزله لأغراض تتعلق بالدراسة والبحث.
    O adamın rozetinin arkasına saklanan bir pislik olduğundan eminim. Open Subtitles أنا واثق جداً إنه وغد تماماً يختبأ وراء الشارة.
    Karısının arkasına saklanan erkekler gibi mi yani? Open Subtitles ماذا ، مثل الرجال الّذين يختبؤون خلف زوجاتهم؟
    Ve sen malikanede saklanan ve haftalarca şikayet dinleyen bir lider mi istiyorsun? Open Subtitles وأنت ؟ هل تريدون قائداً يختبىء بقصره لمدة طويلة ويتذمر منكم ؟
    Keşif bulgularındaki kayıp sayfayı keşfetmeden önce başka hiç kimse size saklanan delilden bahsetti mi? Open Subtitles قبل أن تكتشفي الورقة المفقودة في الاكتشاف هل أخبرك أحدٌ آخر عن الدليل المخفي ؟
    Vailinin karısı fileto edilirken dolaba saklanan ülkenin tescilli korkağı Marcus Walker! Open Subtitles الرجل الذي اختبأ في الخزانة بينما كانت زوجة العمدة تقطع إلى شرائح جبان المقاطعة ، ماركوس وولكر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more