| sandalyeleri etrafa atmaya devam mı yoksa bunun için bir şeyler yapacak mısın? | Open Subtitles | حتى انت ذاهب لرمي الكراسي في أو هل يتوهم به شيئا حيال ذلك؟ |
| Onun için direk mağzaya gittik ve yüzlerce plastik sandalye aldık. sandalyeleri sokağa koyduk. | TED | لذا ذهبنا الى متجر للمعدّات واشترينا المئات من كراسي الحدائق ووضعنا هذه الكراسي على الشوارع |
| Ya da standart tekerlekli sandalyeleri elektrikli ve havalı sandalyelere çevirsek yaşlı nüfusun mobilitesine yardımcı olur mu? | TED | أو، هل يمكننا المساعدة في تنقل الفئة المسنة بتحويل الكراسي المتحركة العادية إلى سيارات كهربائية ممتعة؟ |
| Karınızın sandalyeleri kaybolmuş gibi görünüyor, moruk. | Open Subtitles | يبدو وأن زوجتك مفتقدة لبعض المقاعد ، أيها الفتى |
| Bu sandalyeleri kaldır, o zaman konuşuruz. Hepsini kaldır. | Open Subtitles | حسناً، يمكنك أخذ هذه الكراسي من هنا و سنتحدث عن ذلك. |
| İnsanlar üzerine oturamasın diye sandalyeleri duvara koyuyor. | Open Subtitles | إنها تضع الكراسي على الجدار حتى لايستطيع أحد الجلوس عليها |
| Masadan kalkınca sandalyeleri itin demiştim! | Open Subtitles | أخبرتكم يا أولاد أن تدفعوا الكراسي للداخل عندما تنتهوا من الأكل على الطاولة |
| sandalyeleri böyle bırakmayın demiştim. | Open Subtitles | لقد طلبتُ منكم أن لا تسحبوا الكراسي للخارج |
| Tamam, bu sandalyeleri kaldırıp oraya koyun. | Open Subtitles | حسناً اجلبوا الكراسي القابله للثني وصفوها هنا |
| sandalyeleri kafeteryaya geri götürmeyi unutma. | Open Subtitles | لا تنس أن تعيد تلك الكراسي إلى الكافيتيريا. |
| Şu sandalyeleri ayırın. Ne kadar alabileceğimizi görelim. | Open Subtitles | اسحب بعض من تلك الكراسي انظر عدد الكراسي التي نستطيع الحصول عليها |
| Kramer, bu sandalyeleri iki buçuk seneliğine mi buraya bırakıyorsun? | Open Subtitles | كرايمر، ستترك هذه الكراسي هنا لعامين ونصف؟ |
| Sonunda her hafta sandalyeleri sıralayanların kim olduğunu buldum. | Open Subtitles | لقد اكتشفت أخيراً من كان يغير الكراسي إلى صفوف كل اسبوع |
| Belki daha az meşgul olmalısın. O zaman sandalyeleri almayı unutmazsın. | Open Subtitles | ربما يجب عليكِ أن تكوني أقل إنشغالا عندها تستطيعين تذكر أخذ الكراسي |
| O şeyleri o yüzden yapıyorlar, hani dönen şeyli sandalyeleri. | Open Subtitles | لهذا صنعوا تلك الكراسي مع تلك الأشياء التي تدور. |
| Restoran şefine söyler misiniz lütfen, masaları ve sandalyeleri öyle yerleştirsin ki, Bay Bianchi, doktor ve ben onlara gerçeği açıkladığım sırada yolcuların yüzüne bakıyor olalım. | Open Subtitles | أيمكنك لو تكرمت أن تخطرى رئيس الخدم كى يعد المناضد و المقاعد و حتى يمكن للسيد بيانشى و الدكتور كونستانتين و أنا |
| Ayrıca sandalyeleri taşımamda yardım etti ve şu an yanımda. | Open Subtitles | وساعدني بنقل المقاعد والسلم، وهو يقف هنا الآن |
| Niye o sandalyeleri yıktı? - Biz onlara oturabilirdik. | Open Subtitles | لِم قد دمّر تلك المقاعد عوضاً عن الجلوس عليها؟ |
| Tekerlekli sandalyeleri bu malzemeden yapmalılar. | Open Subtitles | يجب ان يصنعوا كراسي المقعدين من هذي المواد |
| Annenlerin verandadaki sandalyeleri 5. | Open Subtitles | كراسي الخشبيّة الخاصّة بوالديْك ستكون ملقاة في الشارع الخامس |
| Evet beyler, sandalyeleri masaların üstüne toplayın. | Open Subtitles | حسنا , يا قوم اعيدوا الكراسى الى الطاولات |
| Dave'nin bir yemek masası ve standart yemek sandalyeleri yok muydu depoda? | Open Subtitles | الا يوجد عند ديف غرفه طعام وكراسي مطويه في المخزن؟ |