"sandviçten" - Translation from Turkish to Arabic

    • شطيرة
        
    • الشطيرة
        
    • الشطائر
        
    • سندويتش
        
    • سندويش
        
    • السندويشة
        
    Daha önce bir arabadan ya da sandviçten başka hiçbir şeyi sevmemiştim. Open Subtitles لم أقع في حب شيء ما قط من قبل, بإستثناء سيارة و شطيرة
    Senden iyilik isteyeceğim gün gelip çattığı zaman yarım bir sandviçten çok daha fazlası olacak. Open Subtitles و عندما يحلّ اليوم الذي أقدّم فيه طلبي، سيكون أكثر مِن مجرّد نصف شطيرة.
    Çünkü sandviçten bahsedebiliyorsun. Ama bu da kötü bir doğaçlama. Open Subtitles لأنك تستطيع التحدث عن الشطيرة والتي هي ارتجال سيئ أيضاً.
    O büyük sandviçten bir parça alırsam ödeşmiş oluruz. Open Subtitles حسناً، سنتراضى إن تناولت بعضاً من تلك الشطيرة الكبيرة.
    Orda sandviçten var ama, bir tek Reuben bulamadım. Open Subtitles لسوء الحظ، هم يقدّمون الشطائر هنا ولكن لا يبدو أنّها على طريقة روبن
    sandviçten haberim yok! Paco! Open Subtitles لا أعرف أي شيء بشأن سندويتش
    Aşağı indiğimde tezgahın üzerine oturmuş, sandviçten kalan peynir artıklarını yiyordu. Open Subtitles لا أستطيع الفهم كان يجلس هناك على العداد يأكل بقايا سندويش مشوي الجبن
    Ton balıklı sandviçten şimdiden pişmalık duymaya başladım. Open Subtitles بدأت أندم على أكل شطيرة التونة في وقت سابق
    "Subway'e gidip beş dolara 30 santimlik sandviçten almalısın!" Open Subtitles اذهب الى مطعم و احضر شطيرة بخمسة دولارات
    Öğle yemeğinde yediğim yengeçli ve mayonezli sandviçten olsa gerek. Open Subtitles لقد اشتهيت شطيرة مايونيز على الغداء
    Eğer orada oturup bir saat meditasyon yapmak sana keyif veriyorsa, yap... yap elbet... eğer salamlı sandviçten zevk alıyorsanız yiyin. Open Subtitles وإذا ، يا ولد ، إذا واجهت فقط الفرح جالسا هنا وتتأمل لمدة ساعة ، استحلفك ,افعلها. إذا واجهت الفرح بتناول شطيرة سلامى ، افعلها.
    Ama jambonlu bir sandviçten tavsiye almayı tercih ederim. Open Subtitles ولكني أفضل تلقي النصيحة من شطيرة لحم.
    Onu hatırlamamın nedeni, o da senin sandviçten ısmarlamıştı ama korkarım servisi karıştırmışız ve sanırım senden önce ayrıldı buradan. Open Subtitles أتعرف سبب أنّي أتذكّر أنه طلب تلك الشطيرة أيضاً وكنت أخشى أن نخلط الطلبين. أعتقد أنه رحل قبلك.
    Bıktım şu sucuklu sandviçten. Open Subtitles لقد سأمت من هذه الشطيرة
    Gümüş sandviçten bir ısırık al. Open Subtitles خذ قضمة من الشطيرة الفضية
    Bu atık sandviçten ders alıyorum. Open Subtitles أنا أتعلم الآن من هذه الشطيرة
    sandviçten değilmiş. Open Subtitles هذا ليس تأثير الشطيرة
    İki gün, iki tuvalet üstü banyo ve bir sürü kulüp sandviçten sonra.... Open Subtitles بعد يومين، وإغتسالين والكثير من الشطائر الكبيرة
    Biz 4 saat boyunca sandviçten falan bahsetmedik. Open Subtitles لا أحد يتحدث عن الشطائر لمدة أربع ساعات
    Çayı paylaştıklarına göre sandviçten olmalı. Open Subtitles اذاً لابد أنها الشطائر
    sandviçten haberim yok! Open Subtitles لا أعرف أي شيء بشأن سندويتش !
    Bu etli sandviçten bir parça yiyeceğim. Open Subtitles سوف أتناول شيئاً من سندويش اللحم.
    Ben de ertesi gün, o sandviçten yapmaya karar verdim. Open Subtitles لذا في اليوم التالي قررت تحضير هذه السندويشة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more