"satması" - Translation from Turkish to Arabic

    • يبيع
        
    • يبيعها
        
    • باع
        
    • بيعها
        
    • يبيعه
        
    • يبيعني
        
    Hayır, en ufak bir şey bırakmamış. Fakat çaldığı şeyi satması halinde onu avlayabiliriz. Open Subtitles لا,لا,ولاشئ, ولكننا بالطبع سوف نمسك به عندما يحاول ان يبيع الأشياء المسروقة
    Bir doktorun bir şeyler satması tatsız değil mi? Open Subtitles ان مجرد فكرة الدكتور الذي يبيع اشياءً ليست مستساغة لي
    Bir 4400'ün yeteneklerini satması, yasal mı? Open Subtitles هل قانوني ان يبيع احد الـ 4400 قدرته الخاصه
    Daireni onun ödediği paraya almanı ya da onun satması için boşaltmanı istiyor. Open Subtitles هذا عادل جداً إنه يطلب منكِ شراء شقتك بنفس السعر الذي اشتراها به أو ترحلين و يبيعها
    Rahibe kılığına girerek afyon satması dışında... Open Subtitles إلا إذا كنت تعول جميع الأوقات باع منشطات متنكرا في زي راهبة.
    Üç bin dönüm, genç ağaçlar. Malaylı bir Çinliye ait. satması gerekiyor. Open Subtitles ثلاثة الالاف هكتار من الأشجار الصغيرة, تخص احد الصينيين المالايو, وهو مجبر على بيعها
    Bilirsin biri bir şey çaldığında onu satması için başkasına verir. Open Subtitles كما تعرفين، أحياناً عندما .. يسرق الشخص شيئاً ثمّ يعطيه لشخص آخر يبيعه له
    Beni satması için, Veltz'i ikna etti. Open Subtitles كما تعلم، لقد أقنعه أن يبيعني له
    Bir 4400'ün yeteneklerini satması, yasal mı? Open Subtitles هل قانوني ان يبيع احد الـ 4400 قدرته الخاصه
    Sana sahip olmasının imkanı yok, çünkü başka birinin senin ruhunu satması imkansız. Open Subtitles يستحيل أن يمتلكك أو يمتلك أيّ شيئ لأنه يستحيل أن يبيع شخص روح آخر
    Ailenin senin rızan olmadan ruhunu şeytana satması haksızlık. Open Subtitles هذا ليس جيداً، أن يبيع والديك روحك إلى الشيطان
    Gelmiyorlar ve Sid'in satması gerek, yoksa satıcısıyla başı belâya girer. Open Subtitles لن يأتوا، وسيد عليه أن يبيع أو انه في وضع صعب مع التاجر؟
    Çilingirin maymuncuk satması gibi bir şey. Open Subtitles إنه مثل صانع الأقفال يبيع أدوات القفل الخاصة به.
    O adamı ruhuna satması için zorlarken sen kimdin? Open Subtitles .. لكن من أنت عندما عندما جعلت ذلك الرجل يبيع روحه
    İlk albümüm dört milyon sattı, bunun daha fazla satması lazım. Open Subtitles ألبومي الأول باع أربعة ملايين نسخة لذا يجب أن يبيع هذا أكثر
    Hepsini yeme, birazını satması için kardeşime getirdim. Open Subtitles لا تأكليها كلّها، بعضها لأخي لكي يبيعها.
    Hepsini yeme, birazını satması için kardeşime getirdim. Open Subtitles لا تأكليها كلّها، بعضها لأخي لكي يبيعها.
    Kanalı satması için Hank'i kafalamaya çalışıyorum ve bunu ona yaptırabilmenin tek yolu ona utanç verici bir şekilde para kaybettirmek. Open Subtitles والطريقه الوحيده لجعله يبيعها بتحويلها إلى صرف الأموال للتلقي الإحرآج . هذا يفسر كل شيء .
    Sokaklarda kendini satması çok yanlış kararlar verdiğini gösteriyor. Open Subtitles الطريقة التي قال بأنه باع نفسه في الشارع ذلك يجعلنا نحكم بسوء بشأنه
    Onun için sınava girmen ya da tüm giysilerini satması. Open Subtitles تعرف، مثلما جعلك تحل محله في ذلك الإختبار أو عندما باع كل ملابسك
    Devletin baskınlarda ele geçirdiği araç gereci açık artırmayla satması doğru değildir belki. Open Subtitles حسناً ربما ممارسة الأسلوب الحكومي في مصادرة المعدّات في الهجمات ثم إعادة بيعها في المزادات العامة ليست الفكرة الافضل
    Fakat tüm bu paha biçilemez şeyleri bir yere satması gerekiyor.. Değil mi? Open Subtitles لكن هذه الاشياء النفيسة يمكن بيعها في مكان ما ؟
    Sahibine onu bana satması için adeta yalvarmıştım. Open Subtitles لقد ألححتُ على البائع أن يبيعه لي
    Evet, Southfork'u bana satması için kardeşini ikna etmeye çalışıyordum... Open Subtitles نعم، لقد كنت أقنع أخيكَ "أن يبيعني "ثوثفورك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more