Onunla birlikte savaşmak, savaşçıyı kontrol edilemez bir öfke durumuna sokuyormuş. | Open Subtitles | إن القتال بواسطته يضع المحارب في حالة من الغضب غير المكبوح. |
Onunla birlikte savaşmak, savaşçıyı kontrol edilemez bir öfke durumuna sokuyormuş. | Open Subtitles | إن القتال بواسطته يضع المحارب في حالة من الغضب غير المكبوح. |
Anlaşılan bir savaşçıyı kaybettik ve öldü gibi. | Open Subtitles | يبدو أنها نتائج مؤكدة من قبل محارب فقدها أثناء موته |
Huzurlu bir ortamda toplanmış 12 savaşçıyı, 18 masum insan ve 2 çocuğu öldürmek için kullanılan patlayıcının aynısı. | Open Subtitles | هي نفس المتفجرات التي أستخدمتها لقتل 12 محارب و 18 مارين بريئين, و طفلين الذين تجمعوا لحضور مجلس شورى مسالم |
"Evet, İmparatorluk küçük tek kişilik bir savaşçıyı bir tehdit olarak görmüyor," | Open Subtitles | الامبراطورية لا تعير مقاتل واحد صغير أى اهتمام |
Efsaneye göre, Akrep içinde bir tutukluyu barındırır. En ölümcül savaşçıyı. | Open Subtitles | تقول الأساطير ان العقرب يحمل داخله أكثر المقاتلين خطورة |
Bir dövüşte 10 usta savaşçıyı yenebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تقتل 10 من سادة المحاربين بقتال؟ |
Bence senin sihirli güçlerinle birlikte... bu savaşçıyı serbest bırakabilirsin. | Open Subtitles | أتضح لى انه يمكنك بإستخدام قوتك السحرية أن تحرر المقاتل الموجود بداخله |
Sen kan banyosu yapan savaşçıyı arıyorsun. Başsız Süvari'yi. | Open Subtitles | أنت تنشد المحارب المضرج بالدماء الفارس مقطوع الرأس |
Böylece insanlar onun önünde eğildi ve muhteşem savaşçıyı kralları ilan ettiler! | Open Subtitles | و عندها الناس ركعوا و جعلوا المحارب العظيم ملكهم |
Eğer Aku'nun kuşatmasında bu savaşçıyı takip edersek aradan sıyrılmamız için gerekli olan dikkat dağıtmayı sağlayabilir. | Open Subtitles | أذا لحقنا بهذا المحارب نحو حصار آكو قد يلهيهم قليلاً و هكذا نتسلل نحن خارجاً |
Zafer çok yakın derken Aku savaşçıyı kandırdı ve onu kendi zamanından uzağa, geleceğe gönderdi. | Open Subtitles | وكان علي وشك الأنتصار حين خدع آكو المحارب و قذفه من زمانه إلى زمن بعيد في المستقبل |
Kaybedecek bir şey kalmayınca Kalan son Katai, Bu kılıç ile hamlesini yapmış ve kılıç savaşçıyı iki parçaya ayırmış. | Open Subtitles | لم يتبقى شئ لخسارته هجم آخر الكاتاي على المحارب بهذا السيف وقطعه حد السيف إلى نصفين |
Efendim, sanırım hala savaşçıyı yakalama şansımız var. | Open Subtitles | سيدى , أعتقد أنه مازال لدينا الفرصه لأسر المحارب |
Bu seferkinin gözlerinde bir savaşçıyı gördüğümü sanmıştım. | Open Subtitles | قلتُ في نفسي: هذا الوليد يملك عينيّ محارب |
'Bajirao gibi bir savaşçıyı kaybetmek olamaz' diyor... | Open Subtitles | يقول انه لايستطيع خسارة محارب مثل باجيراو |
Yani, senin gibi bir savaşçıyı kırık kalple ölürken görmekten hiç hoşlanmam. | Open Subtitles | يعني أنا أكره أن أرى محارب عظيم مثلك يموت من كسر في القلب. |
Bu kadar tehlikeli bir savaşçıyı bırakamayız. | Open Subtitles | لن نفرج عن مقاتل بهذا المستوي من التهديد |
Bu kadar yiğit bir savaşçıyı cemaate katmakla iyi iş çıkardın. | Open Subtitles | أحسنتم في جلب مقاتل قوي الى القبو |
Dişiler duello meydanlarını içlerindeki en güçlü savaşçıyı seçmek için turluyor. | Open Subtitles | تتجول الإناث بأراضي النزاع لتنتقي أقوى المقاتلين جميعاً. |
Eğer Pandorica buradaysa, tarihteki en kudretli savaşçıyı tutuyor. | Open Subtitles | ان كانت الباندوريكا هنا فهي تحوي بداخلها أقوى المحاربين على مر التاريخ |
Woge hâlindeki bu yaratığın tek dokunuşu derisini yakıp kafatasını parçalayarak o yüce savaşçıyı öldürdü." | Open Subtitles | لمسة واحدة من هذا الوحش المتحول أحرقت ذلك المقاتل العظيم حتى الموت، أحرقت جلده وهشمت جمجمته |
Binbaşı Dallas, öncelikle büyük bir savaşçıyı selamlarım. | Open Subtitles | رائد دالاس، أولاً، أودّ أن أحيّي محاربتك |