"savaşması" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقاتل
        
    • ليقاتل
        
    • أن يحارب
        
    Onlar, bir askerin ölene kadar savaşması gerektiğine inanıyorlardı. Open Subtitles كانوا يؤمنون أن الجندى يجب أن يقاتل حتى الموت
    Bir erkeğin onuru için savaşması çok seksi bir şey. Open Subtitles ماذا؟ إنّه جد مثير رجل يقاتل من أجل شرفي
    Senin gibi birini bizim tarafımızda savaşması için kullanabiliriz. Open Subtitles بإمكاننا الاستفادة من شخص مثلك لكي يقاتل في جانبنا
    Yerel ordunun İngilizlerle savaşması gibi mi? Evet, neredeyse. Open Subtitles وكأنكم الجيش القاري يقاتل البريطانيين مجدداً
    Ya ejderhayı, savaşması için bizim tarafımıza getirebilirse? Open Subtitles ماذا لو أحضر التنين ليقاتل لصالحنا؟
    Ve Tanrı üçüncü gün insanoğlunun dinozorlarla ve eşcinsellerle savaşması için Remington marka tüfeği yarattı. Open Subtitles وفى اليوم الثالث أهدى الأنسان إلى صناعة بندقية ريمنجتن بمزلاج ولذلك حتى يستطيع أن يحارب الإنسان الديناصورات.
    Oğlunuzun Jakobitler için savaşması hakkında ne diyeceksiniz? Open Subtitles ماذا ستقول عن أبنك؟ يقاتل من أجل اليعاقبة؟
    Oğlunuzun Jakobitler için savaşması hakkında ne diyeceksiniz? Open Subtitles ماذا ستقول عن أبنك الذي يقاتل من أجل اليعاقبة؟
    Gerçekten yaşamım için savaşması gereken ben miyim yoksa Harvey mi? Open Subtitles هل تعتقدين اني يجب أن أكون الشخص الذي يقاتل لحياته او تعتقدين أن هارفي يجب عليه؟
    Günümüzde kimse bir şövalyenin, bir salyangozla savaşması motifinin ne anlama geldiğinden veya şövalyenin neden genelde kaybettiğinden emin olamaz. TED اليوم، لا يستطيع أحد على وجه اليقين أن يقول ما تعنيه الفكرة الشائعة لفارس يقاتل قوقعة لماذا يبدو الفارس في كثير من الأحيان أنه الخاسر.
    Ancak hepimizin savaşması için bir yol var. Open Subtitles لكن هناك طريقة ليتسنّى للجميع أن يقاتل.
    savaşması için. Open Subtitles لكي يجعلوه يقاتل
    Karşılığında da, bazılarınızın Prenses Kwenthrith için savaşması gerekiyor. Open Subtitles في المقابل يجب أن يقاتل بعضكم لصالح الأميرة (كوينتريس)
    Bir savaşçıya savaşması öğretilir. Open Subtitles تعلم المحارب ليقاتل
    Diğer adamların savaşması ve ölmesi gerekirken evimde güvenle oturmak doğru gelmedi. Open Subtitles ليس من الصواب أن يحارب الآخرون ويموتون وأنا جالس فحسب في المنزل آمن. أحتاج هذا، يا سيّدي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more