Bizim için savaştı yapmak zorunda değildi, ama bize yardım etti. | Open Subtitles | لقد قاتل من أجلنا ساعدنا عندما لم يكن مضطرًا لفعل ذلك |
Söyledikleri doğruydu. Savaştığımız hergün savaştı. | Open Subtitles | ما قاله كان صحيحا لقد قاتل فى كل يوم قاتلنا فيه |
Sürekli artan bir tutkuyla sonuna kadar savaştı. Yolsuzluk ve yoksullukla mücadelede yalnızca hükümet yetkililerinin dürüst olmasının yetmeyeceğine vatandaşların da seslerini duyurmak için kenetlenmesi gerektiğine inanıyordu. | TED | لقد حارب حتى النهاية، بعاطفة جياشة في مكافحة الفساد والفقر، لا يلزم فقط أن يكون المسئولون الحكوميون صادقين، يجب على المواطنين أن يساندوا بعضهم لجعل أصواتهم مسموعة. |
Çoğu kimseye göre Çöl Savaşı, özel bir savaştı. | Open Subtitles | بالنسبه لكثيرين منهم كانت حرب الصحراء حرباً مستقله بذاتها |
Umberlar ve Karstarklar yüz yıllar boyunca Starklar'ın yanında savaştı. | Open Subtitles | و أومبرز و كارستاركس قد قاتلوا بجانب ستاركس لعدة قرون. |
Her zamanki gibi Japonlar, son askerine dek savaştı. | Open Subtitles | وكالعادة، قاتلت الحامية اليابانية حتى أخر رجل فيها |
Ormanda Amerikalı askerler ilk kez Güney Vietnam ve Australyalı ekiplerle birlik olarak Viet Kong gerilla kuvvetlerine karşı savaştı. | Open Subtitles | في الغابة، قاتل الجنود الأمريكيين جنبا الى جنب لأول مرة مع الفيتناميين الجنوبيين والقوات الاسترالية |
O da onlar için savaştı. Herkes gibi onun da bir tek nedeni vardı. | Open Subtitles | وقد قاتل من أجلهم ذات مرة ، للسبب الوحيد الذي يقاتل من أجله إنسان |
Hırsla mücadele etti, savaştı ve bir yaşam kazandı. | Open Subtitles | قاتل قتالاً جيداً وحصل على حياة بعدها ، يبدو ذلك منطقياً |
O Vietnam'da savaştı,o bir şeytan, ama onu korkutan tek bir şey var. | Open Subtitles | لقد قاتل في فيتنام .. وهو طارد للأرواح الشريرة ولكن يوجد هنالك شيء يرعبه |
"yardımci pilotu kurtarmak için büyük mücadele verdi... ama o yılmadı ve arkadeşlarına destek ulaştırmak için ölümle savaştı. | Open Subtitles | فى ساعة الأزمة ، أعفى مساعده لكنه حارب موتا بينما واصل إسقاط الإمدادات |
Vücuduna binlerce yara almışken geri dönmeyeceğine and içtiği için tek başına savaştı. | Open Subtitles | ينزف من آلاف الجروح، حارب وحده، لأنه أقسم على عدم التراجع |
İkinci Dünya Savaşı'nda zorbalığa karşı savaştı. | Open Subtitles | حارب بالحرب العالمية الثانية, الحرب ضد الضغيان |
Bu savaştı, ülke her an Amerikalılar tarafından işgal edilebilirdi. | Open Subtitles | ،إنها كانت حرب والبلاد يمكن غزوها في أي لحظة من قبل الأمريكيين |
Gerçek bir savaştı, herhâlde televizyonda izlemişsinizdir. | Open Subtitles | كانت حرب حقيقية على الأرجح رأيتها على التلفاز |
Ama onlar savaştı, acı çekti ve kazandı İngiliz. | Open Subtitles | لكنهم قاتلوا وعانوا وانتصروا ايها الانكليزي |
Yaşlı kuş iyi savaştı. | Open Subtitles | حسن، قاتلت تلك المرأة العجوز بشراسة يعجبني هذا |
Özgür halk, Kuzeyliler ve Vadi'nin Şövalyeleri cesurca savaştı birlikte savaştı ve kazandık. | Open Subtitles | الشعب الحر، شعب الشمال وفرسان الفيل، جميعهم حاربوا بشجاعة حاربوا معاً، ولقد انتصرنا |
Erkeklerin yanı sıra kadınlarda aynı silahları kullanarak avlandı ve savaştı. | TED | فقد حاربت النساء ومارسن الصيد جنبا إلى جنب مع الرجال و بذات الأسلحة. |
Uzun bir süre, Rus ordusunda, ...Napoleon'a karşı savaştı. | Open Subtitles | لوقت طويل كان في الجيشِ الروسيِ، يقاتل ضد نابليون. |
komunist partisi faşizme karşı savaştı, ve yeni üyelerin dikkatini çekti. | Open Subtitles | قام الحزب الشيوعي الذي كان قد كافح الفاشية بجذب أعضاء جدد له |
Hayatı savaştı. | Open Subtitles | كانت حياته حربا و الكل يعلم ان الحرب لا تنتهي |
Fakat Baş Melek Michael, kardeşine karşı çıktı ve insanlığın yanında savaştı. | Open Subtitles | لكن الملك ميخائيل وقف بوجه اخاه وقاتل الى جانب البشرية |
O, özgürlüğü için savaştı ve bu uğurda canını verdi. | Open Subtitles | فالذي يحارب حتى ينال الحرية قد يموت شهيدا فى سبيلها |
Fakat Başmelek Michael, kardeşine karşı durdu ve insanlığın yanında savaştı. | Open Subtitles | لكن رئيس الملائكة ميخائيل وقفت ضد شقيقه وقاتلوا على الجانب الإنسانية. |
Onlarla savaştı,her rauntta galip geldi ve büyük bir zafer kazandı. | Open Subtitles | لقد أنتصر فى كل جولة , حاربهم وبعد ذلك اصبح المنتصر |