"savaştığımı" - Translation from Turkish to Arabic

• قاتلت
• أناضل
• أحارب
• أُقاتل
• اقاتل

Ve Avrupa'nın en cesur askerlerinin yanında savaştığımı söylemekten gurur duyuyorum.
ولى الشرف أن أقول أننى قاتلت مع أشجع الجنود فى أوربا

Peki son ana kadar savaştığımı ve hangi alaya bağlı bulunduğumu öğrendiklerinde sence gitmeme müsaade ederler mi?
و عندما يكتشفون أنني قاتلت حتى النهاية و أية كتيبة كنت فيها, هل تعتقد أنهم سيدعونني أذهب؟

Masum olmadığımın farkındayım ama ne uğruna savaştığımı hiçbir zaman unutmadım.
أعرف أنني ليست بريئة، ولكني لم تغب ما كنت أناضل ل.

Gerçekten bilinçli olduğum zamanlar Tanrı namına savaştığımı söyledim durdum kendime.
قلت لنفسي وأنا أناضل فى حرب الله عندما كان حقا مهمتى.

Sizin yaptığınız gibi kötülükle savaştığımı söylememin yardımı dokunur mu?
إننى أقول لك أننى أحارب الشر كما تحاربه أنت تماماً

İtiraf etmek zorunda değildim ama itiraf ettim, çünkü yanlış tarafta savaştığımı fark ettim.
لمْ يكُ متحتماً عليّ أنْ أعترف, فعلتُ ذلكَ لأنني أدركتُ إنني كنتُ أُقاتل مع الجانب الخطأ

# Niye savaştığımı dahi unuttum #
لقد نسيت ما الذي كنت اقاتل من أجله

Babam hayatta kalmak için ne kadar savaştığımı anlatırdı.
قال أبي يقول لي أني قاتلت لدخول هذا العالم

Annemle babama bugün iyi savaştığımı söyle.
أخبر أبواي بأنني قاتلت جيداً اليوم

Bazılarının benim Çöl Fırtınası'nda savaştığımı bildiğinizi biliyorum.
أعلم ان بعضكم ايها الأولاد "يعرفون اني قاتلت في "عاصفة الصحراء

Ve çok sıkı savaştığımı.
وأنني قاتلت بشدة

Benim nekadar zamandır savaştığımı nereden bileceksin?
ماذا تعرفين بشأن كم قاتلت ... ؟

Ben, bu memleket için savaştığımı düşünürdüm.
كنت دائما أفكر بأني أناضل من أجل هذا البلد

Sana bu şehir için ve yuvamız için savaştığımı söylemiştim.
وأخبرتكم أنّي أناضل لأجل هذه المدينة، لأجل وطننا

Öbür türlü, ne için savaştığımı bilemem.
وإلا، فأنا لا أدري لأية غاية أناضل.

Sadece insana yakışır merhamet. Kiminle savaştığımı biliyorum.
فقط شفقة إنسانية أعرف من أحارب

Birileri için savaştığımı kim söyledi?
من قال أنني أحارب لأجل أحد ما؟

Neden sizin için savaştığımı.
لما علي أن أحارب من أجل بقائكم

Şimdi ne için savaştığımı anladım.
... الأن ، فهمت ما أُقاتل من أجله

En azından ne için savaştığımı biliyorum, Miles.
على الأقل أنا أعرف ما الذي أُقاتل لأجله يا (مايلز)