"sebeplerim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أسبابي
        
    • اسبابي
        
    • أسباب
        
    • أسبابى
        
    • اسباب
        
    • سببٌ
        
    • أسبابُي
        
    Oh, hayır. Benim kendi sebeplerim var, siz ikinizle ilgili değil. Open Subtitles أوه لا, لا ,لا لدي أسبابي الخاصة, لا شيء يفعلونه معكما
    Saygısızlık etmek istemem Senatör ama sebeplerim beni ilgilendirir. Open Subtitles بشكل تبجيلي، عضو مجلس الشيوخ، أسبابي ملكي.
    Geçerli sebeplerim vardı ama daha fazla saygıyı hak ediyorsun. Open Subtitles كان لدي أسبابي لكنك تستحق إحتراما أكبر من هذا
    Ama onun kalmasını istemek için sebeplerim vardı. Open Subtitles ولكن لدي اسبابي في جعله يريد البقاء.
    Karımın mütemadiyen zina yapmaya devam ettiğine dair sebeplerim var. Open Subtitles لدينا أسباب للإعتقاد بأن زوجتي تواصل أعمال محظورة علاقات جنسية
    Sana onları dışarı atmanı söylediysem sebeplerim vardır herhalde. Open Subtitles لقد طلبت منك أن تلقيهم خارجاً، فأنا بالتأكيد لدىَّ أسبابى
    Başının belada olduğunu düşündürecek sebeplerim var. Open Subtitles لدي اسباب تدفعني للاعتقاد انها في ورطة
    Kendimce sebeplerim var. Bu sebepleri ben de bilsem işim kolaylaşırdı. Open Subtitles لدي أسبابي. سيكون مفيداً لي أن أعرف أسبابك.
    Bana karşı olan hislerinin gün geçtikçe arttığına inanmak için sebeplerim var. Open Subtitles لدي أسبابي للاعتقاد بأن مشاعره تجاهي مستمرة بالنمو بشكل أعمق
    sebeplerim vardı... gücünü neden kötüye kullandığın umrumda değil sadece senden o gücün alınmasını istiyorum sonsuza dek Open Subtitles كان لدي أسبابي لا يهمني لماذا تستخدمي سلطتك ولكنني أريد أن تُؤخذ منكِ
    sebeplerim beni ilgilendirir. Onları sorgulamaksa başına dert açar. Open Subtitles أسبابي تخصّني وإنْ شكّكتَ بها ثانيةً ستكون عاقبتك سيّئة
    Söylemesem daha iyi. Kendime göre sebeplerim var. Open Subtitles لا أود اخبارك لدي أسبابي الخاصة
    Dedikodu yapma, Milly. O kızla ilgilenmek için kendi sebeplerim var. Open Subtitles لدي أسبابي لأبدي اهتمامي بتلك الفتاة
    O kızla ilgilenmek için kendi sebeplerim var. Open Subtitles لدي أسبابي لأبدي اهتمامي بتلك الفتاة
    Burada olduğuna dair sebeplerim var. Open Subtitles لدي أسبابي لكي أظن إنه موجود هُنا.
    Kardeşim Samantha'ya ne olduğunu bize anlatabileceğine inanmak için sebeplerim vardı. Open Subtitles لدي أسبابي لأعتقد أنه يمكن أن يخبرنا عما حدث لأختي (سمامنثا).
    - Neden gitmek istemiyorsun? - Kendimce sebeplerim var. Open Subtitles لماذا لا تريد الذهاب لديا اسبابي
    Kendi sebeplerim. Open Subtitles انا لدي اسبابي الخاصة
    Onlardan nefret etmek için başka sebeplerim var. Open Subtitles عندي أسباب لا علاقة لها بذلك لأكره هؤلاء السفلة
    Geriye dönüp baktığımda, Jackie'nin annesini terk etmek için sebeplerim vardı, o zamanlar bana mantıklı gelen sebepler. Open Subtitles بالنظر الى الوراء,أنا لدى أسبابى لترك والده جاكى أسباب كانت منطقيه بالنسبه لى فى وقتها
    Buraya izinsiz giren biri olduğuna inanmak için sebeplerim var. Open Subtitles كان لديّ اسباب أن هناك دخيل هنا
    Müdür Reynolds ile uygunsuz bir ilişkisi olduğuna inanmak için geçerli sebeplerim var. Open Subtitles لديّ سببٌ يجعلني أظنّها متورّطةً في علاقةٍ غير لائقة مع المدير (رينولدز)
    Seni kurtarmak için kendi sebeplerim vardı. Open Subtitles كَانَ عِنْدي أسبابُي الخاصةُ لتوفيرك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more