| sektörün içine adım atan her insanın güvende olacağından emin olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نؤكد بأن اي بشري يخطو داخل القطاع سيكونُ آمناً |
| Çünkü sektörün kontrolünü geri alabilmek için bu gece harekete geçmeliyim. | Open Subtitles | 'لان علي التصرف الليلة أذا ما أردت استعادة السيطرة على القطاع |
| Bugün, ben, özel sektörün de katıldığı, kamu sektöründeki yolsuzluğa odaklanıyorum. | TED | واليوم، سوف أركز على الفساد في القطاع العام، والتي يشارك فيها القطاع الخاص أيضاً. |
| Düşünün, yarın yeni bir sektör işe başlıyor ve önümüzdeki Haziran sonunda bu sektörün ürünleri yedi milyon kişiyi öldürmüş oluyor. | TED | فقط تخيلوا، أن صناعة جديدة قد بدأت اليوم، وبحلول نهاية يونيو المقبل، ستكون منتجات هذه الصناعة قد قتلت سبعة ملايين شخص. |
| MD hisseleri %12 artış gösterdi. Yatırımcılar da sektörün en güvenilir markasına rağbet gösteriyor. | Open Subtitles | وارتفعت أسهم فروعها الطبية بـ12 بالمئة، حيث أن المستثمرين يتحولون إلى العلامة الأقوى بالقطاع. |
| Ama sektörün dışındaki biriyle iletişim kuruyormuş. | Open Subtitles | لَكنَّه كَانَ يَتّصلُ مَع شخص ما خارج القطاعِ. |
| Akademisyenlerin çoğu, malî sektörün kamusal tartışmaları ve hükümet politikalarını yönlendirmesine yardımcı olarak servet kazandılar. | Open Subtitles | إذا علمت بالرفض المتكرر الذى تلاقيه هذه الصناعة من واشنطن كثير من الأكاديميات المرموقة تكون ثروات فى هدوء من مساعداتهم للصناعة الاقتصادية فى تشكيل الرأى العام |
| Tekrar Batı'ya dönersek, İspanya'da, Bİrleşik Krallık'ta ve ABD'de özel sektörün borcu GSYH'nin %200'üne kadar varıyor. | TED | مجدداً، في الغرب، يمتلك القطاع الخاص ديناً يعادل 200 بالمئة من الناتج المحلي الإجمالي في أسبانيا وبريطانيا وأمريكا |
| Bana sorarsanız hiç şüphesiz sektörün sadece uçlarından kırpılmaya değil, tepeden tırnağa değiştirilmeye ihtiyacı var. | TED | أعتقد أنه ليس هناك مكان للشك أن القطاع يحتاج الى إصلاحٍ كامل، ليس مجرد تقليم في الهوامش. |
| Bütün sektörün etrafına yayılıyoruz. | Open Subtitles | ريتشارد: نحن نَنتشرُ في جميع أنحاء القطاع. |
| Ayrılıkçılar bu sektörün kontrolünü ellerine alacaklar. | Open Subtitles | الانفصاليون سيقوموا بالتحكم فى كل القطاع |
| Bağışçıların desteğiyle yaptık. Çoğunlukla da özel sektörün. | Open Subtitles | لا، لقد كانت ممولـــة، معظمها من القطاع الخاص. |
| Çünkü özel sektörün yapamadığı şeyleri hükümetin yapabileceğine inanıyorum. | Open Subtitles | ؟ أظـن قطاع الحكومـه يمكنـه القيام بمـا لا يستطيـع عليـه القطاع الخـاص |
| Tamam, tüm sektörün onların montaj hattının yaptığı hataları düzeltmesine bağlı. | Open Subtitles | حسنًا، هذا القطاع بأكمله، يكرسون وقتهم به بتصحيح الأخطاء التي أرتكبوها في خط التصنيع |
| O, gerçekten "sektörün" içerisindeydiler diyebilecek bir kaç kişiden biri. | Open Subtitles | هو من الاشخاص القليلين الذين بأستطاعتهم القول انهم كانو داخل القطاع |
| Ağırlıklı olarak okul saatleri dışında, sokağa çıkma yasağın ve sektörün dışına çıkamaman... | Open Subtitles | لدي الكثير لاعمله بعد المدرسة ومع حظر التجول عليكم ومنعكم من الخروج خارج القطاع |
| Fakat bazı girişimci korumalar sektörün dışındaki saf insanlara bizim sihirli baharat ilacımızı satarak... yüklü miktarda para yaptı. | Open Subtitles | لكن بعض الحراس الوقحين كسب مالاً وفيراً عن طريق بيع هذا العلاج السحري للبشر السُذج خارج القطاع |
| Eğer semi sektörün dışında bulurlarsa sana ne yapacaklarını biliyor musun? | Open Subtitles | اتعلم بما فعلوه بك اذا وجدوك خارج القطاع |
| Hayır. Bu sadece sektörün genel durumuyla ilgili bir konuşmaydı. | Open Subtitles | لا ، لقد كان مُجرد خطاب عام عن حالة الصناعة |
| Bu yöntemi kullanarak, sektörün öncüleri bugün katmanlarla hücre oluşturuyor. | TED | باستخدام هذه العملية الرواد في الصناعة يقومون الان بتصفيف الخلايا اليوم |
| Bu sektörün ürünleri her sene yedi milyon insanın ölümüne neden oluyor. | TED | الصناعة التي تصنع منتجات تقتل سبعة ملايين شخص كل عام. |
| sektörün dışına açılan eski bir tünel varmış. | Open Subtitles | أخبرني عن وجودِ نفقٍ قديم يؤدي الى خارج القطّاع |