| Bayan ayakkabisi sektöründe Steve Madden'in en popüler kisi oldugunu Kuzey Amerika'daki magazalarda su an siparislerin etkisiyle fiyatlarin tavan yaptigini bildiginizi sanmiyorum. | Open Subtitles | لاأعتقد أنكم تدركون أن ستيف مادن هو أروع شخص في صناعة أحذية النساء و الطلبات تزداد في كل محل في شمال أمريكا حالياً |
| Bu yaptıklarımı yapmak için, inşa sektöründe harcamaya neden olan şeyi anlamalısınız. | TED | من أجل القيام بما أقوم به، يجب ان تفهم ما الذى تسببه المخلفات فى صناعة البناء. |
| Ev sektöründe çok mantıksız bir patlama meydana geldi. | Open Subtitles | كان هناك رواج غير مبرر فى قطاع تشييد المبانى تشارلز موريس مؤلف كتاب ذوبان أثنين تريليون دولار |
| Eğlence sektöründe bir uyuşturucu skandalının patlak vereceğine dair söylentiler var. | Open Subtitles | هُناك إشاعة أنّ فضيحة المٌخدرات ستندلع فى قطاع الترفية |
| Onun iş sektöründe değilim ama bir yarışı kaybetmen çok zor bence. | Open Subtitles | لست في مجال عمله، لكن أجد صعوبة بالتصديق أنكِ تخسرين أية مسابقة. |
| Acaba halkla ilişkiler sektöründe çalışmayı düşünür müydün? | Open Subtitles | لو إنكِ تفكرين في العمل بمجال العلاقات العامة؟ |
| İşte bu inşaat sektöründe israfa neden olur. | TED | ما يسبب الكثير من المخلفات فى صناعة البناء. |
| Bu, bugün bilgisayar oyunu sektöründe bir iş istiyorsanız, çizebiliyor olmanız gereken grafik düzeyine bir örnek. | TED | هذا مثال على مستور الرسم الذي تستطيع أن ترسمه لو أردت وظيفة في صناعة الألعاب التلفزيونية اليوم |
| Amaç; genele hitap eden giyim sektöründe, ihtiyaçları dikkate alınmamış bu topluluk için değişikliğe gidilmesi konusunda moda sektörünü eğitmekti. | TED | مهمتها كانت تثقيف صناعة الأزياء بأن التعديلات ممكنة على الملابس السائدة لهذا المجتمع الذي لم تتم خدمته من قبل. |
| Havacılık ve uzay sektöründe bir gelişme varsa özellikle bu hafta, bana haber ver. | Open Subtitles | إذا هناك أيّ أخبار في صناعة المركبات الفضائيةِ، خصوصاً هذا الإسبوعِ، يُخبرُني. |
| Hadi ama, inşaat sektöründe, daima bir şeyler dağılır. | Open Subtitles | بربك، الأوضاع تنهار، في صناعة البناء طوال الوقت |
| Muhtemelen hizmet sektöründe başkalarının arkasından yerleri siliyor, herkesin onu küçük gördüğüne inanıyor. | Open Subtitles | غالبا يعمل في صناعة خدمية ينظف خلف الآخرين |
| Bak, ben gerçekten asla şirket sektöründe öngürülen kişi değildim. | Open Subtitles | انظر لم اتصور ابدا ان اكون في قطاع الشركات. |
| Şu anda hizmet sektöründe çalışıyorum. | Open Subtitles | كلا، يبدو وكأنه فكرة جيدة أنا في قطاع الخدمات الآن |
| Tütün sektöründe 10 yıllık geçmişim vardı. | Open Subtitles | عشر سنوات بنيت فيها سيرة ذاتية في قطاع التبغ |
| "Monsanto" Tarımda inovasyon sektöründe lider olmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | مونسانتو تفخر بأن تكون رائدة قطاع الابتكار الزراعي |
| Hizmet sektöründe yüksek maaşlı maharet gerektiren işlerin yerine düşük maaşlı işler geldi, ve yaşam standartları düşmeye başladı. | Open Subtitles | حلت الوظائف متدنية الأجور محل الوظائف المهارية مرتفعة الأجور في مجال تقديم الخدمات وترتب على ذلك انخفاض مستوى المعيشة |
| Konaklama sektöründe çalışıp konuksever olmazsanız, ne anlamı var ki? | Open Subtitles | إن كنت تعملين في مجال الضيافة ولست مضيافة، فما الفائدة؟ |
| Son 15 yıldır sağlık sektöründe çalışıyorum ve beni bu sektöre çeken şeylerden biri, sağlık sistemimizdeki bakım unsurlarına olan ilgimdi -- daha spesifik olmak gerekirse bakımcıların yaptığı işten bahsediyorum. | TED | أعمل بمجال الرعاية الصحية منذ خمسة عشر عام وكان مما جذبنى إلى هذا المجال اهتمامى بمكونات الرعاية فى أنظمتنا الصحية تحديداً الدورالكبير، الذي يلعبه مقدمي الرعاية |
| Orada yaşayanların çoğu ya emekli ya da sakin bir yaşam sürmek için taşınıp turizm sektöründe çalışan kişiler. | Open Subtitles | اغلب من يعيشون هناك متقاعدون او انتقلوا هناك من اجل وتيرة حياة ابطأ و يعملون الان فى مجال السياحة |
| Ve her ne kadar da Excel'in kral olduğu finans sektöründe çalışıyor olsak da, biz duygusal kapitale inanıyoruz. | TED | ورغم اننا نعمل في القطاع المالي حيث أن برنامج ميكروسوفت إكسل هو الملك فنحن نؤمن برأس المال العاطفي |
| Hizmet sektöründe çalışmayı tercih ettin. | Open Subtitles | صحيح . ولقد أخترتي بأن تكوني في مهنة لخدمة المستهلك وأنا مستهلك |
| TV sektöründe çalışıyorum ve geçimimi insanların saçmalıklarını düzelterek sağlıyorum. | Open Subtitles | انا اعمل في التلفاز و اصلاح السيء ما هو اعمل عليه |