"seni rahatsız" - Translation from Turkish to Arabic

    • يزعجك
        
    • يضايقك
        
    • إزعاجك
        
    • أزعجك
        
    • ازعجك
        
    • يزعجكِ
        
    • إزعاجكِ
        
    • ازعاجك
        
    • يقلقك
        
    • أيزعجك
        
    • أضايقك
        
    • سيزعجك
        
    • يضايقونك
        
    • يُزعجك
        
    • تزعجك
        
    Artık yatağına dönebilirsin. Kötü adam artık seni rahatsız edemeyecek. Open Subtitles عد إلى سريرك ، ذلك السيء لن يزعجك مرة أخرى
    seni rahatsız eden şey, benim korkmamam, ama senin korkman. Open Subtitles ما الذى يزعجك هو أننى لست خائفة بينما أنت خائف
    Adamım, bu seni rahatsız etmesin. Bu uzun zaman önceydi. Open Subtitles يارجل, لا تجعل هذا يضايقك لقد كان منذ وقت طويل
    Jerry üzgünüm. seni rahatsız etmek istemedim. - Sadece tavsiyene ihtiyacım var. Open Subtitles جيرى , أنا اسف لا أود إزعاجك ولكنى أريد التحدث معك لدقيقة
    Ve sana söz veriyorum bir daha seni rahatsız etmeyeceğim istediğin buysa. Open Subtitles خذي هذه النقود و أركبي هذه الحافلة وأعدك أن لا أزعجك ثانية
    seni rahatsız etsem mi etmesem mi diye düşünüyordum. Open Subtitles لقد كنت واقفا لاقرر هل علي ان ازعجك ام لا
    Sen şu kamerayı çekmediğin için çocuğun ölecek olması seni rahatsız etmiyor mu? Open Subtitles هل يزعجك أن هذا الصبيّ سيموت لأنك لا تريدين أن تطفئي هذه الكاميرا
    seni rahatsız eden bir şey olunca şakaların biraz sertleşiyor. Open Subtitles نكاتك تبتعد قليلاً عن الحافة عندما يكون هناك شيء يزعجك
    seni rahatsız edenin ne olduğunu söylemezsen nasıl yardım edeceğim? Open Subtitles إن أبيت أن تخبرني عمّا يزعجك فكيف يُفترض بي مساعدتك؟
    seni rahatsız eden ne, anlayamıyorum Beni her zaman sevdiğini düşünürdüm. Open Subtitles لا أعرف ما يزعجك ، مارثا لقد أعتقدت دائماً أنك تتوافقين معي
    Ben başımın çaresine bakabilirim. Bu seni rahatsız etmesin. Open Subtitles استطيع ان اعتنى بنفسى ولا تجعلى هذا الشئ يزعجك
    İşe geç kalmaktan nefret edersin. Bu seni rahatsız edecek. Open Subtitles انتِ تكرهين التأخر عن العمل لابد من ان هذا يضايقك
    - Yine böyle bir şey yaparsa ve bu sefer birine bir şey olursa, engelleyebilecekken engellememişsen seni rahatsız etmez mi? Open Subtitles وهو سيفعل شيئاَ كهذا ثانيةَ هذه المرة قد يتأذى أحد الفرق هذه المرة تستطيع إيقافه ولم تفعل وهذا لا يضايقك ؟
    Bilgi Edinme Teşkilatı'nda yaptıklarınız seni rahatsız etmiyor mu? Open Subtitles ألا يضايقك نوع العمل الذي تقوم به في استخلاص المعلومات. ؟
    Şey, uyuyordun ve seni rahatsız etmek istiyorum. Open Subtitles حسناً ، لقد كنت نائمة و لم اشأ فى إزعاجك
    seni rahatsız etmek istemiyorum. Sen ile başa çıkmak için çok fazla. Open Subtitles لا أريد أن أزعجك لديك الكثير لتتعاملي معه
    Rachel, Ross'la siz çıkarken başka bir kadınla flört etmesi seni rahatsız etmiş miydi? Open Subtitles عندما تواعدت انت وروس هل ازعجك انه يغازل نساء اخريات؟
    Doğum gününün dışında seni rahatsız eden bir şey varmış hissine kapıldım. Open Subtitles لستُ أدري, فقط خالجني شعورٌ أنه ثمّة ما يزعجكِ. شيءٌ آخر غير عيد مولدكِ.
    Sadece oyunu alırsam seni rahatsız etmekten vazgeçmesini söylemiştim. Open Subtitles ،أنا أقترحت فقط، أنني عندما أفوز فعليه أن يكف عن إزعاجكِ عندها
    Dinle, seni rahatsız etmek istemiyoruz. Yoğun olduğunu biliyoruz. Open Subtitles اسمع، لا نريد ازعاجك حيث نعلم أنك مشغول.
    - Arkadaşken de aynı şeyleri yapıyor olmamız seni rahatsız etmiyor mu? Open Subtitles ألا يقلقك أننا نقوم بنفس الأشياء كالتي عندما كنا مجرّد أصدقاء؟
    Bazen günlerce konuşmadığım olur. Bu seni rahatsız eder mi? Open Subtitles أحياناً لا أتكلم لأيام عندما أنتهي أيزعجك هذا ؟
    - seni rahatsız etmedi nedeni budur. - Sen olmalıdır. Open Subtitles لهذا لم أرد أن أضايقك كان عليك أن تقولي لي
    Her sabah uyanıyor ve dünyada seni rahatsız edecek bir şey olmadığını biliyorsun. Open Subtitles تمشين كل يوم و انت تعرفين انه لا شىء سيزعجك
    Bu insanların seni rahatsız ettiğini söylerdin. Open Subtitles لقد كنت تقولين دائماً أن الناس يضايقونك
    Casey'nin başka bir Prens Çekici seçmesi seni rahatsız etmiyor mu? Open Subtitles لا يُزعجك بأن كايسي أخُتيرت من قِبل الأمير الجذاب
    seni rahatsız eden iki silah taşımamsa, birini sana verebilirim. Open Subtitles أذا كانت المسدسات تزعجك سأعطيك واحداً منها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more