Eğer gerçekten arkadaşınsa, film haklarını kim alırsa alsın Senin adına mutlu olur. | Open Subtitles | ولو كانت صديقتك حقاً فستفرح من أجلك لا يهم مَن حصل على الحقوق |
Tamam, tüm olanlardan sonra sen iyi görünüyorsun, öyleyse ben Senin adına sevindim. | Open Subtitles | حسناً, يبدو أنك منسجم مع كل هذا إذا أظن أنني سعيد من أجلك |
Madison, eskiden beni çok üzerdin, ama şimdi Senin adına kötü hissediyorum. | Open Subtitles | آووه , ماديسون كنتِ تجعليني أستاء جداً. لكن الآن أشعر بالسوء لأجلك. |
Bir kere bile gardını düşürürsen, şeytan, bir yılan gibi ağzının içine girer ve sonrasında ebediyen, Senin adına konuşur. | Open Subtitles | إذا تركت إيمانك لمرة واحده فأن الشيطان سينزلق مثل الثعبان في فمك وبعد ذلك وإلى الأبد سوف يتحدث نيابة عنك |
Evet, sen haklıydın. Senin adına sevinmem gerekirdi. | Open Subtitles | نعم لقد كنت على حق كان يجب ان اكون سعيدا بالنسبة لك |
Senin adına başka bir Los Angeles takımını almak için harekete geçildiğine dair. | Open Subtitles | حول بعض الخطوات.. أجريت بالنيابة عنك.. من أجل امتيازات لوس أنجلوس.. |
Bak, Wade ve Senin adına çok mutlu olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول أنا سعيد من أجلك انت و وايد |
Panik yapmazsın ve kaldırmayı birinin Senin adına yapmasını istersin. | Open Subtitles | أنتِ لم تفزعي و طلبتِ شخصاً اّخر ليرفعه من أجلك |
Yeniden düzlüğe çıktığın için Senin adına çok sevindim Bob. | Open Subtitles | أنا بالفعل مسرورة من أجلك بوب لأنك حولت من وضعك |
Darrin, Senin adına çok sevindim. Eminim melek gibi biridir. | Open Subtitles | دارين, أنا فى قمة السعادة من أجلك وأنا واثقه أنها ملاك |
Tek satıcı sen kaldığından Senin adına umarım ki öyledir. | Open Subtitles | لأجلك أتمنى ذلك بما أنك الوحيد من ترك المتاجره بالمخدرات. |
Gemiyi Senin adına aldım değil mi ? | Open Subtitles | نعم ، لقد استوليت على السفينة لأجلك ، أليس كذلك ؟ |
King of the Road'a gidip, Senin adına ona teşekkür etmem gerekiyor. | Open Subtitles | عليّ أن أذهب إلى ملك الطريق وأشكرها لأجلك |
Ama Senin adına endişeleniyorum. Çok borçlandın bana. | Open Subtitles | اننى متلهف نيابة عنك, انك تدين لى بمبلغ كبير |
Orada olmadığın için Senin adına bahis oynadım. Haklısın. | Open Subtitles | لم تحضر المباراة، لذا فقد راهنت نيابة عنك. |
Başkalarının Senin adına karar vermelerine izin veriyorsun Finn. | Open Subtitles | كنت تسمح للآخرين إختيار هذه الاختيارات بالنسبة لك , فين. |
Senin adına başka bir Los Angeles takımını almak için harekete geçildiğine dair. | Open Subtitles | حول بعض الخطوات.. أجريت بالنيابة عنك.. من أجل امتيازات لوس أنجلوس.. |
Evlilik yüzüğü aslında. Ben-- Senin adına sevindim. | Open Subtitles | أنه خاتم زفاف, في الواقع أنا سعيد من أجلكِ |
Ama Senin adına olacak bu yüzden güvenliğin de olacak. | Open Subtitles | ولكنه سيكون باسمك يجب أن يكون هناك حراسة خاصة بك |
Senin adına çok sevindim, ama artık şuraya otur. Lütfen. | Open Subtitles | انا سعيد من اجلك ولكن ممكن ان تجلسى من فضلك |
Senin adına çok mutluyum. | Open Subtitles | لا، لا، بالطبع لَيسَ، النيل. أنا لا يُمكنُ أَنْ أكُونَ أسعدَ لَك. |
Sahip olduğun bankada Senin adına açılmış olan bir hesap ABD topraklarındaki bir terör saldırısını finanse etmek için kullanıldı. | Open Subtitles | حساب مصرفي بإسمك في مصرف والذي يعمل لتمويل الهجوم في الأراضي الأمريكية |
Senin adına kazanacağım. Her şövalyeyi senin için yeneceğim. | Open Subtitles | هذه البطولة سأربحها باسمك كل فارس أهزمه، أهزمه لأجلكِ |
Marki'ye, evlenme teklifini Senin adına kabul ettiğimi ve evliliğin bir an önce yapılması için bir mektup yazdım. | Open Subtitles | كَتبتُ إلى المركيز ووافقت على ، اقتراحه وعرض الزواج نيابة عنكِ وأطلب بأن يتم ذلك فى أقرب فرصة ممكنة |
Anlaşmaları Senin adına imzalaması için dublörünü ofisime göndermişsin. | Open Subtitles | لقد أرسلت دوبليرك لمكتبى ليوقّع العقود نيابةً عنك |
Bu Senin adına iyi oldu değil mi? | Open Subtitles | هذا شىء جيّد بالنسبة لكِ نوعاً ما، أليس كذلك؟ |
Öldürülmeden önce oğlum Senin adına 1700 dolarlık iki çek yazmış. | Open Subtitles | قبل أن يُقتل, أبني كتب 2 شيك بأسمك بمبلغ1,700دولار. |