"seninle ben" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنا وأنت
        
    • أنت وأنا
        
    • أنا وأنتِ
        
    • أنا و أنت
        
    • أنا وأنتَ
        
    • انا وانت
        
    • مثلك ومثلي لم
        
    • فأنا أريد أن أكون
        
    Onu burnumuzun dibinden kaçırdığımıza inanamıyorum hem de seninle ben şey yaparken-- Open Subtitles لا أصدق أننا تركناه يسللها من تحت أنوفنا بينما أنا وأنت ..
    seninle ben ne zaman bir anlaşma yapsak sonuçta birilerinin hayrına oldu. Open Subtitles أنا مستعـدّ تبدو مثل كلّ مرّة قمنا بصفقة، أنا وأنت يبـدو أنها تكـون سعيدة الحظ
    seninle ben burada buluşacağız dışarıda olan bitenden bihaber olarak. Open Subtitles أنا وأنت سنتقابل هنا بدون معرفة أى شئ خارجهذاالمكان.
    Babam çalıştığına göre Cumartesi bir şeyler yapalım mı, seninle ben? Open Subtitles لذا عندما يذهب والدي للعمل هل تريدين أن نفعل شيئا يوم السبت أنت وأنا لوحدنا؟
    Harika bir maceraydı, ama sürmeyeceğini biliyorduk. seninle ben birbirimize çok benziyoruz. Open Subtitles لا يمكن أن تدوم نحن متشابهان جدا، أنت وأنا
    Marjorie, seninle ben maalesef bu ikisinin düzenlediği iğrenç bir oyunun piyonlarıyız. Open Subtitles أننا أنا وأنتِ كنّا بيادق في لعبة مريضة يقوم بها هذان الاثنان.
    seninle ben hep bunu söyledik. Open Subtitles تذكر لقد قُلنا, لقد كنا دائماً نقول، أنا و أنت.
    seninle ben bu dolandırıcılık üzerine kızlarla çalışmalıyız. Open Subtitles أنا وأنتَ يجبُ أن نجرب فكرتنا على النّساء.
    O bunu yaparken seninle ben de takılacağız. Open Subtitles وبينما هي تفعل ذلك، أنا وأنت سنتسكع معا. كيف يبدو لك هذا يا رجل؟
    Buralarda olacağına göre neden seninle ben kahve içmiyoruz? Open Subtitles بما أنك ستكون هنا لفترة.. لماذا لا نذهب أنا وأنت لنشرب كوب من القهوة؟
    Mesela seninle ben epeydir yemeğe çıkmadık. Open Subtitles أجل، مر وقت طويل منذ أن تناولنا العشاء أنا وأنت.
    Sadece seninle ben olacağız her gece, hayatımızın sonuna kadar. Open Subtitles سنكون أنا وأنت فقط في كل ليلة لما تبقّى من حياتنا
    Demek ki seninle ben kaldık, ihtiyar. Open Subtitles يبدو أنه لم يتبقى إلا أنا وأنت أيها المسن
    Bunu da, bu öğleden sonra seninle ben, bulmaya gayret edeceğiz. Open Subtitles هذا ما سنحاول أنا وأنت فعله بهذه الظهيرة
    seninle ben o kadar da farklı değiliz. Open Subtitles هاه؟ .إنّ ليس مختلافان عن بعضنا, أنت وأنا
    seninle ben varız Tommy. Her zaman olduğu gibi. Open Subtitles إنه أنت وأنا تومى ، كما كُنا من قبل دوماً معاً
    seninle ben çok eski arkadaşız. Open Subtitles أنت وأنا ظللنا أصدقاءُ لوقت طويل.
    Sonra ben. Şimdi de seninle ben. Open Subtitles وبعد ذلك مَعي وبعد ذلك، أنت وأنا
    Aşkın işleyişi de aynen böyle eğer... eğer seninle ben bir uçak kazasında ölseydik sorun olmazdı, çünkü ruhlarımız devam edecekti, öyle değil mi? Open Subtitles والحب يعمل بنفس الطريقة إذا أنا وأنتِ مُـتنا في تصادم طائرة فلا بأس بذلك، لأن أرواحنا ستبقى حيـّة
    seninle ben çok farklı yerlerden geliyoruz. Open Subtitles طونى,أنا و أنت أتينا من مكانان مختلفان تماما
    seninle ben aykırı tipleriz. Open Subtitles أنا وأنتَ دخيلان
    Çünkü, tatlı dostum, seninle ben bu kırmızı duvar gibiyiz. Open Subtitles لأنه يا صديقي العزيز انا وانت مثل ذلك الحائط الأحمر
    seninle ben zamanında ortalığı birbirine katmıyorduk sanki. Open Subtitles مثلك ومثلي لم نفتعل المشاكل في صغرنا
    Çok heyecanlandım, fakat seninle ben bir aradayken heyecanlandığım gibi değil ve gideceğimi sanmıyorum. Open Subtitles أشعر بالإثارة ولكنها ليست كتلك التي أشعر بها بشأن علاقتنا لذا أعتقد أنني لا أريد الذهاب فأنا أريد أن أكون قريبة منك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more