"servetin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الثروة
        
    • ثروة
        
    • ثروتك
        
    • ممتلكاتك
        
    • للثروة فإن
        
    • أملاكك
        
    Böyle bir servetin içinde yaşamak zor olmalı. Hiç biri senin değil. Open Subtitles لابدّ أن يكون صعباً، رؤية كلّ هذه الثروة ولا شيء منها لكَ
    Sunu biliyoruz ki bu servetin cogu... 1800 yilindan sonra kazanildi. TED نحن نعلم أن معظم هذه الثروة قد تم جمعها بعيد عام 1800م.
    Bu servetin çoğu, bugünlerin nesilsel zenginliğinde görülebilir. TED ويمكن رؤية الكثير من تلك الثروة اليوم من خلال ثروة الورثة.
    servetin gözümde bir önemi yok diyemem. Open Subtitles حسنا، أنا لا أستطيع القول أنا لا أهتم ب ثروة.
    Yuvarlak hesap servetin nedir? Open Subtitles لا حاجة عندي للقلق ما هي ثروتك بالأرقام ؟
    Kişisel servetin, bu girişimde ortak olarak kazandığınız kar. Open Subtitles ثروتك الشخصية والأرباح التي جنيتها كشريك في هذه الشركة
    Öyle ki, nüfusumuzun en üst yüzde 20’si bu ülkedeki servetin yüzde 90’ına sahip. TED في الواقع، أعلى 20 بالمئة من سكاننا تملك ما يقارب 90 بالمئة من إجمالي الثروة في هذه البلد.
    Bunun anlamı, daha fazla servetin hepimize dağıtılması ve çocuklarımız için daha iyi bir gelecek. TED وهذا يعني مزيد من الثروة ستوزع علينا جميعًا ومستقبل أفضل لأبناءنا
    Bireyin kişisel eksikliklerini maddi eşitsizliğe yükleyen yanlış anlatıların ötesine geçerek servetin getirisi olan avantajları büyük ölçüde görmezden gelme zamanı. TED لقد حان الوقت لنتجاوز الرواية الخاطئة التي تعزو عدم المساواة إلى عجز الفرد الشخصي بينما بقوة تتجاهل مزايا الثروة.
    servetin önemi yok, çocuk. Önemli olan güvende olman. Open Subtitles الثروة ليست مهمة يا فتى، المهم أنك بأمان
    Güç ve servetin yanı sıra... bu tutsak edilmiş ruhlarla dünyanın sonu gelecekti. Open Subtitles فى تبادل الثروة والقوة فهذاا المكان يكفى لتزويد ارواح جيشة ويسمح للبدىء فى معركة فاصلة
    Sen de hayatına devam ettin. Yeni kariyerin, servetin, başarın. Open Subtitles لقد مضيت في حياتك أيضاً , لديك مهنة أخرى ثروة جديدة , نجاح جديد
    Küskünsün, çünkü sayemde bir servetin oldu, değil mi? Open Subtitles أنك ناكرا للجميل لأني أنا من جعلك تجمع ثروة طائلة
    "Keşke aile servetin olmasaydı da kara çalma kampanyasıyla seçimi kazanamasaydın," demeyeyim mi? Open Subtitles لا يجب علي أن أقول ، أنه لم يكن عليكي أن يكون لديك ثروة هذه العائله لتدعيم حمله انتخابيه ملطخه والاستلاء على الانتخابات
    O kadar da kötü değil. Onların hoşgörüsüzlüğünden servetin oldu. Open Subtitles .لم يكن ذلك سيئاً لقد صنعت ثروة بفضل رجعيتهم
    "Şimdi zenginsin, lâkin çok yakında gözyaşı ve feryat geldiğinde servetin yağmalanacak, giysilerin kurtlarca yenilecek." Open Subtitles "أيها الغني ، ابكي وانتحب فالكثير من الأهوال بانتظارك ثروتك فسدت و أملاكك سوف تأكلها الديدان"
    Peki senin servetin "zenginden çal kendine sakla" misali mi yoksa ev sahiplerimiz gibi sana altın tepside mi sunuldu? Open Subtitles إذاً هل ثروتك كونتها بنفسك عن طريقة سرقة الأغنياء... أم عن طريق المساومة الفضية كمضيفنا ؟
    Senin servetin yanında onunki çok küçük kalıyor. Open Subtitles ثروتك الخاصة تجعل ثروته صغيرة جداً.
    Ben de bir servetin parçası olmaktan başka hiçbir halta yaramayan tek kızınım! Open Subtitles وما أنا إلا ابنـه أي أنني لستُ سوى أكثر من مجرد قطعة من ممتلكاتك!
    servetin gücü için, baronların yarısı Dunluce'de savaşmaları için şampiyonlarını gönderiyor. Open Subtitles سواء للسلطة أو للثروة فإن نصف زعماء القبائل ... 0 قد أرسلوا الأبطال ليقاتلوا فى الدونلوك - تريستان -
    Noktalı yeri imzala ve bütün servetin alttaki 50 küresel hayır kurumuna dağılacak. Open Subtitles وقع على الخط المنقط و كل أملاكك ستكون مقسم ما بين الـ 50 منظمة خيرية عالمية مدرجة تحت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more