| Bir keresinde kafam o kadar güzeldi ki sevgilimin arabasıyla bir hayvan dükkanına girdim. | Open Subtitles | ،كنت مخدّرة ذات مرّة قدت سيارة خليلي خلال زجاج متجر حيوانات أليفة |
| Kazanınca, ki ben içerdeyken hep kazanırız zaten sevgilimin şansının birazını sizinle de paylaşabilirim. | Open Subtitles | لقد فزنا، وعندما أكون في الداخل فإننا نفوز دوماً، وبعدها ربّما بإمكاني مُشاركة بعض حظ خليلي معك. |
| Belki de sevgilimin yanına taşınırım. Çünkü o da biraz pasaklıdır. | Open Subtitles | ربما فقط سأنتقل مع صديقي الحميم , لأنه إلى حدٍ ما قذر , أيضاً |
| Kardeşimin araba tamircisi olduğu ve sevgilimin beni sevdiğini unuttuğu hayata mı? | Open Subtitles | تقصدين التي عمل أخي فيها مصلّح سيارات ونست خليلتي حبها لي؟ |
| Evet! Ben de bu muhteşem gün için sevgilimin bir meleze döndüğünü es geçebilirim. | Open Subtitles | أنتِ مُحقّة، لمَ أدع حقيقة كون عشيقي أصبح هجيناً تُعكّر من صفو يومي الرائع هذا؟ |
| sevgilimin bütün numaralarını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كلّ حيل محبوبي |
| Bay Meade sevgilimin patronunun babası olarak benim için çok mühimdi. | Open Subtitles | نعم سيد "ميد" كان يعني لي الكثير كان اب رئيس عشيقتي |
| Eski sevgilimin patronuyum. Nasıl davranacağımı bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا رئيسة خليلي السابق، ولا أعرف كيف أتصرّف |
| Hepsini ezberledim artık. Eski sevgilimin milyonlarca bahanesi vardı. | Open Subtitles | لقد سمعتها جميعاً من قبل خليلي السابق لديه مليون منها |
| sevgilimin erkek arkadaşı benim gizli eski sevgilimdi, ve bu üçüncü tekerleği ilişkimden nasıl çıkaracağımdan emin değildim. | Open Subtitles | صديق خليلي كان خليلي السري السابق ولم أكن أعرف كيف أزيل العجلة الثالثة من علاقتي |
| Seni ilgilendirmez ama yemek yemek için giyinilen bir yer olan sevgilimin evine gidiyorum. | Open Subtitles | ليس وكأن الأمر يخصك لكنني ذاهبة إلى منزل خليلي حيث يتهندمون من أجل العشاء |
| sevgilimin etrafında dolandığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التصديق أنك عبثت مع صديقي الحميم |
| sevgilimin savaş bölgesinde öldürülüp öldürülmediğini... öğrenmek için telefonun başında beklemek. | Open Subtitles | الانتظار بجوار الهاتف لأعرف ماذا إذا كان صديقي الحميم قتل في منطقة حرب. |
| - Evet Boşboğaz sevgilimin bunu çoktan söylemediğin şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ ان صديقي الحميم الثرثار لم يخبركم بهذا لحد الآن |
| sevgilimin sorun olacağını düşündüler. | Open Subtitles | لقد إعتقدوا بأنَّ خليلتي ستشَكلُ مشكلةً لنا |
| Ölü sevgilimin tapınağından senin sabah zevkine geçmeye hazır değilim. | Open Subtitles | لستُ مستعدّا للتحوّل من ضريح خليلتي المرحومة إلى... زهرة الصباح خاصّتك |
| Şu yeni kankan Chris benim sevgilimin şarkısına berbat dedi. | Open Subtitles | صديقك الجديد "كريس" قال عن أغنية خليلتي بالمقيتة |
| İtiraf ediyorum ki yine de dua ediyorum sevgilimin kollarının beni sarmasını, ellerinin üzerimde dolaşmasını, dudaklarının bana dokunmasını tatmak için. | Open Subtitles | أنا أعترف بأني لا زلت أصلي لأشعر بلمسة شفاه عشيقي... يداه فَوقي... |
| Aynı zamanda da eski erkek arkadaşlarımla yiyişmek için ergen rolü yaptım sevgilimin kurt adam lanetini tetiklemek için sahte bir dövüş ayarladım ve bir keresinde kasap bıçağıyla hıyarın tekinin parmaklarını koparmıştım. | Open Subtitles | كما أنّي مثّلت شخصيّة مراهقة لأستغلّ خليليّ السابقين حميميًّا. دبّرت قتالًا زائفًا لأقدح لعنة عشيقي المذؤوب. وقطّعت أصابع ذاك الرجل بسكّين جزّار ذات مرّة. |
| sevgilimin bütün numaralarını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كلّ حيل محبوبي |
| Yani eski sevgilimin ne yaptığını umursadığımdan değil, umursamıyorum. | Open Subtitles | ..وليس لأنني أبالي بأحوال عشيقتي السابقة لأنني لست كذلك |
| Evet. On altıncı doğum günümde sevgilimin hediyesiydi. | Open Subtitles | أجل، لقد كانت هدية من حبيبي في عيد ميلادي الـ16 |
| Babaevini terk ettim, artik sevgilimin evi benim de evim | Open Subtitles | "تركت منزل أهلي لأنضم إلى حبيبي" |
| İnsanların yemek için özen gösterdiği sevgilimin evine gidiyorum. | Open Subtitles | سوف أذهب إلى منزل خليليّ حيث يتهندمون من أجل العشاء |