İstemiştim. Ama sonra ağacın içindeki bir hatun sevgimi benden çaldı. | Open Subtitles | كنت أريدها لكن فتاة فوق شجرة جاءت و أخذت حبي بعيدا |
Ne yaparsan yap, kocama ve çocuklarıma olan sevgimi elimden alamazsın. | Open Subtitles | لا شيء ستفعله سيغير حقيقة مدى حبي لزوجي. مدى حبي لأطفالي. |
Benim takdir etmemi isterlermiydi, benim sevgimi, benim sesimi? | TED | هل سوف يطلبون موافقتي مباركتي .. حبي .. صوتي |
Son zamanlarda babam benim sevgimi satın almaya çalışıyor, ve bu yüzden buradan başlamak iyi olur. | Open Subtitles | أبي يحاول شِراء حبّي مؤخراً وهذا يَبدو مكان جيد لَهُ للبَدء. |
Gerçek su ki beni hep test ediyordun, sana olan sevgimi test etme ihtiyaci hissetmen, benim için bir tür basarisizlik. | Open Subtitles | حقيقة كونك تختبريني أصلاً هذا يعد فشلٌ نوعاً ما لي بأنه عليك أن تشعري بأن يجب أن تختبري محبتي لكي |
İnsanlara kendi sevgimi göstermek için onlar için bir şeyler yapardım. | TED | كنت أصنع أشياء للناس كطريقة للعطاء -- ولإظهار حبى لهم . |
Fosilbilim, dünyanın her köşesine gitme isteğim ile hayvanlara olan sevgimi bir araya getirebilmemi sağladı. | TED | علم المستحاثات مكنني من دمج حبي للحيوانات مع رغبتي للسفر إلى أقصى بقاع العالم. |
sevgimi ve erkekliğimi kanıtlamak için, büyük şeyler başarmak istedim. | Open Subtitles | كنت أرغب في عمل أشياء كبيرة كي أساعد الناس وإظهار حبي للإنسانية |
Bütün sevgimi savuruyorum gökyüzüne. | Open Subtitles | .ز كل حبي العميق لذلك هل سانحني للسماء فهو اختفى اظهر انتقامك الأسود من سماءك المقدسة |
Bir saat boyunca Sandra K. Templeton'a olan sevgimi ve beni oraya neyin getirdiğini anlattım. | Open Subtitles | على مدى الساعة القادمة وصفت حبي لساندرا كي. تيمبيلتن والمحنة التي جلبتني أمامهم |
Elbette, hayvanlara olan sevgimi söylemezsem olmaz. | Open Subtitles | بالطبع سأكون مهمل إذا لم أذكر حبي الشديد للحيوانات |
Ben, muhtemelen hepinizden çok acı çekiyorum, çünkü sevgimi ve inancımı ona adadım, sadece madenlerimizdeki naquadah'yla ilgilenen bu sahtekara. | Open Subtitles | ربما أنا، وأكثر منكم جميعاً.. أشعر بالأسف الشديد.. بعدما كرست حبي وإيماني المطلقين.. |
Beni affet Meryem Ana. İnancımı koru, ve Baba, Oğul, Kutsal Ruh sevgimi çoğalt. | Open Subtitles | اغفري لي، يا ام الله قوّي إيماني وضاعف حبي لك |
ve tatlım bu süre boyunca nasıl söylesem bütün sevgimi sana sakladım. | Open Subtitles | وخلالذلكالوقتكنتُ.. كيف أصف هذا؟ أحفظ جميع حبي لأجلك |
Konuşmayı yazamıyorum çünkü Jenna o kadar harika bir insan ki, kusurlarıma rağmen beni sevdiği için ona olan sevgimi kelimelere dökemiyorum. | Open Subtitles | السبب حول مواجهتي صعوبة لأنه رائعة جداً التي لم اجد الكلمات لوصف, مقدار حبي لها |
sevgimi, hukuki danışmalığımı, finansal yardımıma sahipsin. | Open Subtitles | أنت تمتلك حبي, ونصيحتي القانونية, وإشرافي المالي. |
Ben de kendime bir üvey anne olarak sevgimi gösterebilmek ve bu harika topluluğun bir üyesi olabilmek için ne yapabileceğimi sordum. | Open Subtitles | لذا طرحتُ على نفسي هذا السؤال عمّا يمكنني فعله ؟ كزوجة أب جديدة لأظهر لها حبّي |
Ben de kendime bir üvey anne olarak sevgimi gösterebilmek ve bu harika topluluğun bir üyesi olabilmek için ne yapabileceğimi sordum. | Open Subtitles | لذا طرحتُ على نفسي هذا السؤال عمّا يمكنني فعله ؟ كزوجة أب جديدة لأظهر لها حبّي |
Beni coktan satin aldiktan sonra sevgimi kazanmaya calisiyorsun. | Open Subtitles | إنها نظرة رجل يحاول نيل محبتي بعد أن اشتراني فعلاً. |
Ve bana göre, bu benim için en önemli şey, çünkü çocukluğumdan beri, tutkumu ve sevgimi iletmeyi istedim, | TED | وبالنسبة لى هذا هو أهم شىء لأنه منذ أن كنت صبيا , وأردت دائماً أن أشارك عاطفتى و حبى , |
Ama ben asla... ona sevgimi göstermek için hiçbir sey yapamadim. | Open Subtitles | ولكنني أبداً... لم أفعل اي شيء جيد لأعبر لها عن حُبي. |
Antika bir Ruxpin ayıcığı neredeyse 500 dolar eder benim annem de çalıştığı için sevgimi satın almak zorunda. | Open Subtitles | دمية عتيقة مثل هذه تساوي تقريباً, خمس مائة دولار, وأمي لديها وظيفة, لذا عليها أن تشتري مودتي. |
Benim ebedi sevgimi ve buhar çıkarmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | حبيّ الأبديّ المستمر بالتلاشيّ. |