sevgini bir şişeye koy ve hergün ondan bir yudum içeceğine söz ver. | Open Subtitles | يجب ان تضع حبك فى زجاجة وتعد نفسك ان تشرب منها كل يوم |
Onun doğmuş olması bana bunları yaptıysa sevgini öldürdüyse, sahip olduğum tek iyi şeyi seni benden aldıysa annesi olmama rağmen ben de ondan nefret ediyorum. | Open Subtitles | حسنا ، اذا فعل مجيئه هذا لى يقتل حبك و يأخذك منى الشئ الوحيد الرائع الذى حصلت عليه فاننى أكرهه ايضا حتى ولو كنت والدته |
Yani daktilo kullanmak ve telefonlara cevap vermek içinde büyüyen tatlı bebeğinle sevgini paylaşmaktan daha mı önemli? | Open Subtitles | لذلك كنت تعتقد أنه من المهم أن اكتب والإجابة على الهواتف من لتبادل حبك مع طفل الحلو الذي ينمو في الداخل؟ |
Bizi yalnız bırakın. Şimdi, sevgini ve bağlılığını itiraf ettin. | Open Subtitles | اتركونا وحدنا رجاءاً أذن لقد اعترفت بحبك واخلاصك |
Beni sonsuz sevgini hak edenlerin aracısı yap tek efendimiz. | Open Subtitles | إجعلني ياجبار، طريقا لمنح محبتك لأولئك الذين يستحقونها |
Araba alacağını söyle. sevgini satın alabileceğini söyle. | Open Subtitles | أخبره أنك تريد سيارة , أخبره أنك جاهز له لشراء حبك |
Ama daha önemlisi hadi senin yeni Tanrı sevgini ve üzerimde yarattığı etkiyi konuşalım. | Open Subtitles | لكن الأهم , لنناقش حبك الجديد للمسيح وكيف يؤثر بي |
Televizyon sevgini azaltmayı öğrenmen güzel. | Open Subtitles | من الجيد أنك تعلمت تقليل قيمه حبك للتلفاز |
Bana karşı sevgini başka bir şekilde göstermeyi öğrenmen gerek | Open Subtitles | لا شكرا ياامي عليك ان تجدي طريقة اخرى لاظهار حبك وكيف سافعل ذلك؟ |
sevgini ve himayeni bana gösterdiğin gibi ona da göster. | Open Subtitles | دعه يرى حبك وحمايتك بالطريقة التي أراها أنا |
Tanrım, bir köle iken bana gücünü ve sevgini göstermiştin. | Open Subtitles | يارب، عندما كنت عبداً اظهرت لي حبك وقوتك |
Seni ıslah okuluna, rehabilitasyon kliniğine postalayıp sevgini kazanmak yerine parayla satın almaya mı çalıştılar? | Open Subtitles | كان يعمل متأخراً، لم تكن تحضر حفلاتك، تركوك في المدرسة الداخلية ثم في مركز التأهيل، حاولوا شرء حبك بدل أن يستحقوه؟ |
Yardımcının benim hafif dokunuşuma senin sert sevgini seçtiği için kazandın. | Open Subtitles | وإنّما قد كسبتها بسبب أنّ المساعدين يفضلون حبك القاسي على تعاملي الجاف |
sevgini hissediyor, bu ona güç veriyor. | Open Subtitles | يمكنها الإحساس بحبك ، وهذا يعطيها القوه |
sevgini dilenmeye geldim. Büyümek ve başarılı olmak istiyorum hızlanmak ve zeki olmak. | Open Subtitles | جئت لأطلب محبتك أريد أن أكبر وأنجح |
Cennetteki Yüce Tanrımız Hristiyanların yaşadığı bu topraklardan ayrılırken bizleri kutsa bizi bekleyen tanrı tanımaz, cahil vahşilere senin sevgini ve hoşgörünü götürmek için bizi yüreklendir. | Open Subtitles | الهنا العزيز في السماء بارك خطانا ونحن نترك هذا العالم المسحي امنحنا الشجاعة كي ننشر انجيل المحبة والتسامح |
Sen sevgini böyle eski yöntemlerle göstermiyorsun, olabilir. | Open Subtitles | أنتِ فقط لم تختاري اظهار حبكِ خلال تقاليد سخيفه ، ولا باس بذلك |
Peki ya sevgini vahşi doğada ne süreliğine devam ettirebilirdin? | Open Subtitles | وكم من الوقت كان حُبك سيقوّي كليكما فى الغابة ؟ |
Kardeş sevgini takdir ediyorum ama bir saat içinde teğmenle buluşmam lazım. | Open Subtitles | أقدّر حبّك الأخويّ ولكن عندي موعد مع الملازم بعد ساعة |
Dua etmeye yabancıyım, dostluğunu haketmiyorum, sevgini haketmiyorum. | Open Subtitles | ولقد كنتُ هاجرًا للصلاة وغير مستحق لمودتك وحبك |
Tabi ki, senin şu an bana olan sevgini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | بالطبع ، أنا أشك في عاطفتك المكتشفة حديثاً بالنسبة إلي |
* sevgini kaybettin * | Open Subtitles | * لقد خسرت ذلك الشعور المحب * |
Onu sevdiğini öyle bir göster ki senin sevgini gözardı edemesin. | Open Subtitles | تبين لها أنك تحبها في وسيلة لا يمكنها تجاهل ربما. |