"sevkiyat" - Translation from Turkish to Arabic

    • شحنة
        
    • الشحنة
        
    • شحنه
        
    • للشحن
        
    • شحنات
        
    • الشحن
        
    • الشحنه
        
    • بضاعة
        
    • شُحنة
        
    • عملية تسليم
        
    • تستوردي
        
    • شحنةٌ
        
    • شحنتان
        
    - Yeni bir sevkiyat var. Bu sefer hangi milletti? Open Subtitles إنها شحنة أخرى قادمه و ما هي نوعيتهم هذه المره.
    O gün toptancı büyük bir sevkiyat alacak: İsrail'den yontulmuş taşlar gelecek. Open Subtitles ولكن بذلك اليوم ، هناك شحنة الماس مقطع من إسرائيل
    Kodunu yazmadıkları için bütün sevkiyat diğer Gharapuri'ye gitmiş. Open Subtitles لم يكتبو الرقم, لذا الان لقد ارسلو كامل الشحنة الى جاربوري الأخرى
    Teslimattan önce 5 milyon ödersiniz ve sevkiyat tamamlanınca 5 milyon daha. Open Subtitles ستدفع 5 مليون قبل التسليم و5 عندما تستلم الشحنة.
    İşte yeni sevkiyat. Geldiğim, ismi kahrolasıca ülkeden. Open Subtitles هناك شحنه جديده من المدينه التي أنا منها ، أياً كانت أين
    Ordunun sevkiyat takvimi ve taşıma kapasiteleriyle ilgili bilgi sahibi bir askeri danışman. Open Subtitles هو مستشار عسكّري في الجيش الذي لديه معرفة سلفاً للجّدول الزمني للشحن والحمولة
    Her sevkiyat belki de yüz milyon dolara yakındır hem de izi sürülemeyecek paralarla. Open Subtitles وكل شحنة قد تكون من مئات الدولارات وهذا المال لا تطوله أي يد
    800 gün, ayda iki sevkiyat her sevkiyat dışarıda on milyon dolar ediyor diyelim döviz kurları problemi de hariç... Open Subtitles 800يوم شحنتان فى الاسبوع كل شحنة تساوى لنقل عشرة ملايين دولار فى الشارع وبحذف مشكلة الفائدة
    Büyük bir sevkiyat şehre geliyor ve o deli herif hepsini buraya not etmiş. Open Subtitles ستأتى شحنة كبيرة لهذه المدينة فهى موجودة فى الموقع فى ذلك المكان الذى كتبه المعتوه
    Bu yüzden büyük bir sevkiyat göndereceğiz. Open Subtitles هذا هو السبب في أننا سوف ارسال شحنة كبيرة جدا.
    Onu sıkıştırınca, önümüzdeki hafta büyük bir sevkiyat yapacaklarını yumurtladı. Open Subtitles ضيقنا عليه الخناق فكشف لنا كل شيء بأنّهم ينقلون شحنة كبيرة نهاية الأسبوع القادمة
    Ben de Çin'e güneş paneli göndermek için ikimize sevkiyat ayarladım. Open Subtitles لذا أحضرت لنا شحنة من الألواح الشمسية من الصين
    Bu sevkiyat neden dikkat çekti? Open Subtitles إذن لماذا هذه الشحنة بالتحديد ترفع الرايات الحمراء؟
    Eğer sevkiyat yeni yapılmamışsa kim bilir kaç kişi ölecek. Open Subtitles إذا لم نستعد تلك الشحنة قريبا من يعرف كم عدد من سيموت؟
    Tucson'dan çıkardığınız sevkiyat var ya? Open Subtitles تلك الشحنة اللتي أخرجتموها من مدينة توسون
    - sevkiyat Parish'e ulaşmadan önce durdurmamız çok önemli. Open Subtitles من المهم جداً, أن نعترض طريق هذه الشحنة.
    sevkiyat şehrin dışındaki güvenli bir askerî bölgede tutuluyor. Open Subtitles الشحنة موجودة بمكان آمن يخضع لرقابة الجيش على حدود المدينة
    - O zaman bir hafta ertele. - Olmaz, yeni bir sevkiyat var. Open Subtitles انتظر اسبوع لا, المكان حصل على شحنه جديده
    Ordunun sevkiyat takvimi ve taşıma kapasiteleriyle ilgili bilgi sahibi bir askeri danışman. Open Subtitles هو مستشار عسكّري في الجيش الذي لديه معرفة سلفاً للجّدول الزمني للشحن والحمولة
    Tayland ve Kamboçya'ya sevkiyat yapıyoruz. Open Subtitles حسنا، لدينا شحنات تذهب إلى تايلند وكمبوديا
    Bu baskınlarla ele geçen belgeler de sevkiyat belgelerini de değiştirdiklerini ortaya koymuştu böylece gümrük memurları, bu malları ilk kimin yolladığını asla anlayamıyorlardı. TED والمستندات التي عثر عليها خلال المداهمات بينت أنهم قاموا بتزوير أوراق الشحن لذا لم يكن لدى الجمارك أي علم بمن أرسل المنتجات من البداية.
    Eğer sizin herhangi bir sevkiyat yaptığınızı öğrenirsem sizi sakat bırakırım. Open Subtitles لو وجدت بأنكم ايها الرجال تحضرون الشحنه ل"سانوا"؟ سوف أعيقكم
    Normalde elimizde daha fazla mal olur ama pazartesi yeni sevkiyat bekliyoruz. Open Subtitles في العادة تصلنا أعداد أكبر من هذه لكننا ننتظر بضاعة يوم الاثنين
    Birlikte son kaynağımızı bir araya getirip sevkiyat kollarından birine adamımızı yolladık. Open Subtitles لقد جمّعنا آخر ما تبقّى لنا من أموالٍ، وأرسنا أحد أهالينا ليؤمّن لنا شُحنة أسلحة،
    - Bugün büyük bir sevkiyat var John. - Öyle mi? Open Subtitles ـ عملية تسليم كبيرة اليوم، يا (جون) ـ حقًا؟
    Benim için bir sevkiyat yapmanı istiyorum. Open Subtitles أريدكِ أن تستوردي بضاعة لي
    Bu hafta bir sevkiyat daha gelecek. Open Subtitles هنالك شحنةٌ أخرى قادمة هذا الأسبوع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more