Kıran kırana bir yarış Seyirciler büyük miktarlarda bahis oynadı. | Open Subtitles | ويتعين عليهم أن يفوزوا، فلدينا رهانات كثيرة من الجمهور اليوم |
Kıran kırana bir yarış... Seyirciler büyük miktarlarda bahis oynadı. | Open Subtitles | ويتعين عليهم أن يفوزوا، فلدينا رهانات كثيرة من الجمهور اليوم |
Son bir şey: Bu konu hakkında yıllarca çok üzerime gelindi ancak bunun buradaki Seyirciler için bilhassa önemli olduğunu düşünüyorum. | TED | شيء واحد نهائي -- لقد كنت مضطربا للغاية حول هذا لسنوات ، لكنني أعتقد أنه من المهم بشكل خاص لهذا الجمهور. |
İlkbahar konserinde Seyirciler sıradaki notayı duymak için heyecandan ölecekler. | Open Subtitles | الآن في حفلة الربيع , المشاهدين , سيتحمسون للنغمة التالية |
Ve bu gece Seyirciler arasında, beş Einstein olmadığına adım gibi eminim. | TED | وأنا لا أشك بوجود خمسة أشخاص مثل أينشتاين في هذا الحضور الليلة. |
İkincisi, Seyirciler hikâye anlatımının düşünsel bir iş olduğunu fark ederlerse, dünya daha iyi bir yer hâline gelebilir. | TED | ثانيًا، سيكون العالم مكانًا أفضل إذا أدركت الجماهير بأن رواية القصص هي عمل فكري ثقافي. |
Sonu mantığa meydan okur, soruna yeni bir bakış açısı getirir ve Seyirciler şaşkınlıklarını gülerek ifade eder. | TED | الخاتمة تتحدى المنطق، تعطي تبصراً جديدا للمشكلة، ف يعبر الجمهور عن دهشتهم بالضحك |
Tamam, 1, 2, 3. Seyirciler: Can you read this? | TED | حسنا، واحد، اثنين، ثلاثة. الجمهور: هل يمكنك قراءة هذا؟ |
Durduğum yerden her biriniz bu kadar büyüklükte görünürsünüz ve Seyirciler de bir nevi görüş alanımın tamamını kapsıyor. | TED | إذاً من مكاني هذا، كل شخص منكم يبدو بهذا الحجم، و يأخذ الجمهور نوع ما كل مجال رؤيتي. |
Seyirciler: Amin. Chris Emdin: Amin diyin ey müminler! | TED | كريس: إذن فهل لي بـسماع 'آمين'؟ الجمهور: آمين. |
Umarım Seyirciler arasında çok fazla psikolog yoktur. | TED | ولذلك آمل ان لا يكون أخصائيون نفسيون في الجمهور. |
Duraklatmadan Seyirciler, dinlemek istedikleri dili seçebilir. | TED | بدون أي فواصل، وبإمكان الجمهور اختيار اللغة التي يودون الاستماع لها. |
Seyirciler arasındaki her ebeveyn yeni doğan bir bebeğin ismine karar vermenin zevk ve heyecanını bilir. | TED | جميع الآباء في هذا الجمهور يعرفون الفرحة والبهجة التي تترافق مع اختيار اسم مولودهم الجديد. |
Bir tomar kablo ve zaptedilecek Seyirciler çok acımasız hissettiriyor. | TED | يبدو من الصعب ابتلاعها على الجمهور وحزمة من الأسلاك. |
Gerçeği keşfettiklerinde ise dehşete kapılmışlardı, çünkü yarışmalar hileliydi ve Seyirciler önemsenmemişti. | TED | وكان الجمهور حزينا جدا عندما اكتشفوا أنه تم إبعادهم من المشاركة بعد إيقاف البرنامج. |
Oradan duyabiliyor musunuz? Seyirciler: Evet. Kismet: Öyle mi düşünüyorsun? Öyle mi düşünüyorsun? | TED | هل يمكنكم السماع؟ الجمهور: نعم. كيمست: هل تعتقد ذلك حقاً؟ هل تعتقد ذلك حقاً؟ |
Yazdığımız her bir değerlendirmede, her zaman bir özet üzerinde duruyoruz, ve bu özet bilimle ilgisi olmayan Seyirciler için yazılıyor. | TED | في كل واحدة من هذه التقييمات التي نكتبها٬ نكتب معها ملخصا. وهذا الملخص مكتوب من أجل الجمهور غير العلمي٬ |
Sıkıcı olduğum ve arabam mükemmel çalıştığı için üzgünüm sayın Seyirciler. | Open Subtitles | اعتذر لشعوركم ايها المشاهدين لمشاهدة سيارته المملة ولكن لديّ سيارة تعمل |
Ve komiktir ki, bütün bu macera, bir TED katılımcısı ile başladı -- bugün Seyirciler arasında bir yerlerde olduğunu umduğum Chee Pearlman. | TED | وبدأت رحلتي, مضحك بما فيه الكفاية, مع أحد الحضور في تيد شي بيرلمان, الذي أتمنى أن تكون في مكان ما مع الحضور اليوم |
Seyirciler Pro-Güreş'e ilgisiz kaldı. | Open Subtitles | الجماهير تات باهتمامها عن مصارعة المحترفين |
Whyte House adına, çok kötü Seyirciler olduğunuzu söylemeliyim beyler. | Open Subtitles | نيابةً عَنْ منزل وايتي، اريد ان اعلمكم انكم كُنْتَم جمهور رديء. |
Seyirciler filmleri birinin oturup yazdığını bilmiyor. | Open Subtitles | المشاهدون لا يعلمون أن هناك شخص يجلس لكتابة نص الفلم |
Üçüncü şey sizsiniz, toplumun kendisi, Seyirciler. | TED | الأمر الثالث حقًا هو أنتم، هو المجتمع نفسه والجمهور. |
Bütün Seyirciler 3. Dünya Savaşı'na hazır olsa iyi olur. | Open Subtitles | كُلّ شخص في الجمهورِ يَستعدُّ مراهنَ للحرب العالمية الثالثةِ. |
Ve şimdi Seyirciler yılın NFC koçu seçilen Tom Landry'yi alkışlıyor. | Open Subtitles | والآن الحشد يرحب بتوم لاندري مدرب الإن إف سي هذه السنة |
Bir dakika sonra, evdeki Seyirciler için bunu gösterecek. | Open Subtitles | فى هذه اللحظة سوف يشرح لنا هذا للجمهور الذى يشاهدنا فى المنازل |
Bakın stadyumdaki Seyirciler nasıl da çıldırdı. | Open Subtitles | إستمعوا لهذا جماهير الكوليسيوم بدأت تتوحش. |
Bütün Seyirciler giyecek. | Open Subtitles | وسَيلبسهُ الجُمهور بأجمعَه. |
Neredeyse herkes bir anda izleyici haline geldi bir şeyleri seyretmeye, kaydetmeye başladılar aynı ne olduğu umurlarında olmayan Seyirciler gibi. | Open Subtitles | جميع الناس اصبحو متفرجون الجميع اصبحو يشاهدون تلك الاشياء كالمجانين الذين لايأبهون ماذا ايحدث حولهم |
Seyirciler, ip cambazlarını ve palyaçoları akın akın izlemeye gidiyorlardı. Şanslılarsa, insan güllesini izliyorlardı. | TED | تدفق المتفرجين ليشاهدوا السائرين على الأسلاك، المهرجين المُشرّدين وإن كانوا محظوظين: الصواريخ البشرية. |