Dahası, Amerikalılar Siber savaş kapasitesi oluşturmak için gelecek beş yılda 30 milyardan fazla para harcamaya karar verdiler. | TED | وعلاوة على ذلك، قرر الأميركيون انفاق ما يزيد على 30 مليار دولار في السنوات الخمس المقبلة لبناء قدراتها الإلكترونية. |
Ancak, bu olay Batı dünyasında bu ortaya çıkan Siber silahlar konusunda büyüyen endişeyi gözler önüne seriyor. | TED | ومع ذلك ، تكشف هذه الحلقة القلق المتنامي في العالم الغربي فيما يتعلق بهذه الأسلحة الإلكترونية الناشئة. |
Tamamen sanal gerçekliğe girelim ve herkes Siber uzayda buluşsun. | TED | سنستعمل كلنا تقنية الواقع الافتراضي، ونلتقى جميعا في الفضاء الإلكتروني. |
Bu aslında otoriter bir ülkede ve onun Siber aleminde neler olduğu hakkında bir başka ilginç teoriye uyuyor. | TED | وهذا في الواقع يتناسب مع نظرية أخرى مثيرة للإهتمام حول ما يحدث في الدولة الإستبدادية، وفي فضاء الإنترنت لديهم. |
Bir Siber Lider ölünce hemen diğerini Lider yapıyorlar. | Open Subtitles | بمجرد قتل قائد السايبر يقومون بتنزيل البيانات إلى آخر |
Müfrezem bir Siber ile başa çıkabilir. | Open Subtitles | مفرزتي بإمكانها التعامل مع سايبرمان واحد |
Maalesef, bir Siber saldırı karşılığında böyle bir çabayı hiç görmüyoruz. | TED | لسوء الحظ، لا نرى ردًّا كهذا على هجوم إلكتروني. |
Son zamanlarda, iş dünyasında Siber saldırıların etkisini görmekteyiz. | TED | مؤخراً، بدأت تأثيرات الهجومات الإلكترونية تظهر على عالم الأعمال. |
Tüm problemlere, kadınların online alandaki deneyimlerine ve Siber tacize değinmek için 2012'de Dijital Haklar Vakfı'nı kurdum. | TED | وقمت بتأسيس مؤسسة الحقوق الإلكترونية في عام 2012 لمعالجة جميع قضايا وتجارب النساء على الإنترنت والتحرش على الإنترنت. |
Bu da küresel ekonomiye yıllık 2 trilyon dolar zarar veren Siber suçlardan biri. | TED | هذا جزء من الجريمة الإلكترونية والتى تسبب في إنقطاعات فى الإقتصاد العالمى تصل خسارتها إلى |
Ölüm Defteri de herhangi bir nesne gibi, bunu Siber uzaydan aktaramazsın. | Open Subtitles | مذكرات الموت هي اشياء مادية لذلك لا يمكن إرسالها بواسطة الفضاء الإلكتروني. |
askeri bir komutanlık esasta ulusun Siber dünyada askeri işlerinden sorumludur. | Open Subtitles | القيادة العسكرية المسئولة عن تسيير أمور الدولة العسكرية في الفضاء الإلكتروني |
Şu anda Siber uzayda olan şey pek ilahi sayılmaz. | Open Subtitles | ما هو موجود على الإنترنت الآن أقلّ مما مع القسّ |
Çok farklıydı ve ben daha önce hiç Siber aktivizmde göz yaşı dökmemiştim. | Open Subtitles | لقد كانَ مختلفاً , أنا لم أبكي من قبل بسبب نشاطٍ على الإنترنت, |
İnsanlar, Siber olarak yeniden doğacak. Ama sizler azami seviyede silinip, yok olacaksınız. | Open Subtitles | سيولد البشر مجدداً كرجال السايبر لكن أنتم ستفنون بأقصى درجات المحو |
Bir tane Siber'den kurtulmak için neden bütün gezegeni ve üzerindekileri patlatasınız? | Open Subtitles | لماذا يلزم عليك أن تفجر كوكبا بأكمله بمن فيه فقط لتتخلص من سايبرمان واحد؟ |
Şu anda -- dünyadaki tüm insanlar -- aynı Siber ırmağın yanında yaşıyoruz ve hiçbir ulus, ırmağı kendi başına düzenleyemiyor. | TED | نحن الآن نعيش مع كل البشر من انحاء العالم على ضفاف نهر إلكتروني واحد وليس هناك دولة واحدة يمكنها ضبط هذا النهر |
Ve bu.. webde Siber suçlarda devrim yarattı. | TED | و كان هذا هو الشيئ الذي أحدث ثورة بكل معنى الكلمة في الجريمة الالكترونية على الانترنت. |
Bu program Siber plütonyum. O projeyi bırakmamın bir sebebi vardı. | Open Subtitles | لا، لا، لا، هذا البرنامج قنبلة إلكترونية |
Bence, ikincisi Siber tehdit. | TED | اعتقد ان المهدد الثاني هو التهديد الالكتروني. |
Bu Siber karmaşada ufacık bir ses olacak belki ama, hiç olmamasından iyidir. | Open Subtitles | ربما أكون صوت واحد في البرية السيبرانية لكن شيء أفضل من لا شيء |
Lumic birimi, Siber denetleyicisi olarak görevlendirildi. | Open Subtitles | تم تعيين الوحدة لوميك كالمُتحكم السيبراني |
Fakat gerçek Siber suçluluk nedir ? | TED | و لكن ماذا عن مجرموا الانترنت الحقيقيين؟ |
Ayrıca, diğer Siber birimleri dış kaynak olarak kullanabilirim. | Open Subtitles | و انا بإمكاني أن أستعمل وحدات سايبر أخرى كوحدات معالجة عن بعد |
Aynı anda geçen beş milyon Siber'in kütlesinden kaynaklanmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هذا بسبب الكتلة الكلية لعبور خمسة ملايين سيبراني في وقت واحد |
Bu Siber suçların dönen tekerleğin arkasındaki sözde rastgele sayıların ters mühendisliğine imkân verdi. | TED | ما أتاح لمجرمي الأنترنت عكس هندسة توليد الأرقام زائفة العشوائية خلف عجلات التدوير. |