Bence karşılıklıydı. o ruju sil dudağından. | Open Subtitles | تبدو متبادله امسح احمر الشفاه هذا حتى لا يراه الرفاق في القسم |
Anılarımızı "sil" tuşuna basarak silemediğimiz için insanız ya zaten. | Open Subtitles | حسنا، عدم القدرة ،على مسح الذاكرة ببساطة كضغط زر "حذف"، |
Ağzını sil. Dudakların hep ıslak. Beni iğrendiriyor. | Open Subtitles | امسحي فمك، شفتاك بها لعاب دائما، شئ مثير للاشمزاز |
Eğer beğenmediysen Nixon'u sil ve başka bir başkanın adını yaz. | Open Subtitles | إن لم يعجبك " إمسح " نيكسون وضع أسم رئيس آخر |
Bu arada çeneni de sil çünkü ortasında bir çukur var. | Open Subtitles | وبينما تفعل ذلك يمكنك مسح ذقنك أيضاً لأن هنالك مؤخره عليها |
Tanrım, sil şunu. İki çeneli gibi çıkmışım. | Open Subtitles | يا الهي، احذف ذلك تبدو ذقني علي غير حقيقتها |
O bok yiyen sırıtmayı yüzünden sil, seni punk .ötlü ibne. | Open Subtitles | امسح تذلك الهراء من على وجهك ! يا حقير يا واطي |
- mırıldanışının hatırası kadar açık değil. - Peki, sende sil o kasedi, | Open Subtitles | اعيد المشهد في ذاكرتي مراراً وتكراراً حسناً امسح الشريط |
Burnundaki kanı sil. Yabani gibi gözüküyorsun. | Open Subtitles | الآن امسح هذا الدم من أنفك، فأنت تبدو وحشي |
Tamam öyleyse kaydın bir kopyasını bana ver sonra da sil gitsin. | Open Subtitles | حسناً ، أعطني نسخة ويمكنك حذف الملف |
Bence, ilk cümleyi sil sonra son cümleyi, sonra da kalan tüm cümleleri onların yerine, kürsüye çık ve sekiz dakika boyunca yüksek sesle miyavla. | Open Subtitles | أظن أن عليكِ حذف السطر الأول والسطر الأخير، وجميع السطور الأخرى وبدلاً من ذلك، تذهبين إلى المايكروفون وتقومينَ بالمواء بشكلٍ عالي لمدة ثمان دقائق |
Git ıslak mendil al, burnunu sil çünkü o kadar da acıklı bir durum yok. | Open Subtitles | أحضري بعد المناديل الورقية و امسحي أنفك لأن الأمر لا يستدعي الانغماس في دوّامة الحزن هذه |
Onun bilgisayarından bas, parmak izlerini koy işin bitince de her şeyi sil. | Open Subtitles | اطبعيها من حاسبه، ضعي عليها البصمات وبعد أن تنتهي امسحي كل شيء. |
Kağıt havluyla temizleyecek bir şey getir ve dokunduğun her şeyi sil. | Open Subtitles | أحضر مناشف ورقيه و المنظف و إمسح كل شئ لمسته |
Sen yapay zekalı bir arayüzsün, lütfen fikirlerini sil, teşekkürler. | Open Subtitles | أنت واجهة ذكاء إصطناعي، رجاءً إمسح كل آرائك، شكراً. |
Bunlar, zaten bilinen şeyler: yerleri sil, sonra süpür, çöpleri boşalt, dolaplardaki malzemeler bittikçe yenilerini al. | TED | فهي تلك الأمور التي يمكن أن نتوقعها: مسح الأرضيات وكنسها، تفريغ القمامة، تموين الخزانات |
Kırmızı randevu için. Seviş, çık, sil oyunu oynuyorduk da. | Open Subtitles | الأحمر "للموعد الغرامي" إنها لعبة "نفذ، واعد، احذف" التي نلعبها |
Öyle dal zaten araya sen. sil süpür. Dişçi misali. | Open Subtitles | حسنٌ، ادخل يا رجل نظف كل شيء، طبيب الأسنان |
Bunu hak etmese de hadi şu piçi gömelim. Önce kanı sil. | Open Subtitles | دعنا ندفن اللقيط الذي حتى لايستحق الدفن أمسح الدم أولاً |
Gözyaşlarını sil tatlım, bu gece benimsin. | Open Subtitles | جفف عيناك يا فتى الليلة أنت لي |
Gözlerini sil ve yarın için hazırladığım dana yahniyi getir. | Open Subtitles | جففي عينيكِ، وإجلبي يخنة لحم البقر التي أعددتها ليوم غدٍ |
Tanrı aşkına! sil şu yüzündeki suçlu bakışı. | Open Subtitles | لحبّ الله إمسحي هذا الشعور بالذنب من وجهك |
Hemen onun adını hayatından ve telefonundan sil. | Open Subtitles | محو اسمه من حياتك، هاتفك النقال في الوقت الحالي. |
Yenileme programını taşınabilir bir sürücüye yükle ve başka herşeyi sil. | Open Subtitles | حمل برنامج التحوير الى قرص محمول وامسح الباقى |
Ama artık Gong sil senden ayrılmayı düşünüyor. | Open Subtitles | ،لكن الآن جونج شيل" بدأت تُـفَـكِّر بالإبتعاد عنك |
- sil, Arden'in odasında. | Open Subtitles | "سيل" بالحجرة المجاورة مع "آردين"، يا "بريس" |