| Sarkar, Silver Mani aradı. Yarın seninle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | ساركار ، مانى الفضي اتصل وهو يريد مقابلتك غدا |
| Surendra'ya anlattım ciddi olmayan konularda Silver Mani'yi komik bulabilirsin. | Open Subtitles | وضّحت إلى سوريندرا في الأمور الخفيفة تجد ماني الفضي يتصرف بفكاهه |
| Silver Streak'in bazı eksik tarafları var, ama lütfen marmaladını deneyin. | Open Subtitles | الاكسبريس الفضى له نقائصه ولكن لو سمحت جرب مربى البرتقال |
| Birkaç yıl önce Silver Bluff'taki bir vakada da bunlardan bulmuştum. | Open Subtitles | لقد عثرت على هذا داخل الحقيبة الفضّية كخدعة منذ بضعة سنوات |
| Annemle ben Silver City'e dönmenin bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | أمي وأنا ستعمل ايجاد وسيلة للعودة إلى مدينة الفضة. |
| Haydi Silver, ileri! ATM makinesine! | Open Subtitles | أيها الحصان الفضّي أنا قادم كي نجول في البراري |
| Kendisine miras kalan malikanede takılmamıza ve "Silver Spoons"daki gibi yaşamamıza izin verdi. | Open Subtitles | لقد جعلنا نتسكع معه في البيت اللذي ورثه وعشنا مثلهم على الاواني الفضيه |
| Havaalanı çalışmaya başladı jetimize bin doğruca Silver City' e git, bize finiş çizgisinden canlı yayın yap. | Open Subtitles | الأن المطارات داخل الخدمة أريدك أن تأخذ أول طائرة وتسرع فى الذهاب إلى المدينةِ الفضّيةِ و أكتب تقريرك عن ما يحدث |
| Teşekkürler bayan Silver. | Open Subtitles | شكراً لكِ سيدة سليفر |
| Çünkü aynı zamanda, erkek izcilere verilen en yüksek ödülü, Silver Badger'ı kazandı. | Open Subtitles | ''لأنه أيضاً ربح ''الغرير الفضي التي مثل أعلى جائزة من الممكن أن يحصل عليها الفتى الكشاف |
| Pekâlâ, orada olman gerçekten güzel olacak. Silver Beaver. | Open Subtitles | حسناً، سيكون من الجيد حقاً أن نحظى بك هناك، أيها القندس الفضي |
| Ve burası da bir kitap kulübü. Koş, Silver Charm! | Open Subtitles | ونحن في نادي للكتاب اجري , أيها الساحر الفضي , اجري |
| Silver Streak'in ray değiştirmesi sadece başka bir trenle çarpışmasına neden olacaktır. O halde ne halt yiyeceksin? | Open Subtitles | تحويل الاكسبريس الفضى سيتسبب فقط فى الاصطدام بقطار اخر |
| Silver Streak 2:27'de orda duracak. | Open Subtitles | الاكسبريس الفضى يتوقف هناك فى 27 : 2 |
| Bu adam, Silver State Santrali'nden sayaç okuyucu olarak gelmiş. | Open Subtitles | هذا الرجل عمل في أمتار القراءة الكهربائية الرسمية الفضّية. |
| Evet, bayım! Silver City' de gideriz... | Open Subtitles | نعم يا سيدي، المدينة الفضّية من هنا. |
| Silver City'e dönmenize yardımcı olması için Lucifer'ın dünyadaki evini elinden almaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | يحاول أن يسلب المنزل إبليس على الأرض، حتى انه يمكن أن تساعدك على الحصول على العودة إلى مدينة الفضة. |
| Babamla olan anlaşmama uymamı sağlamak için Silver City'den geldi. | Open Subtitles | لقد هبط من مدينة الفضة ليُكمل الإتفاق الذي عقدته مع أبي |
| Asla 'Long Dong Silver' demediniz. | Open Subtitles | .ولم تتحدّث أبدًا عن القضيب الطويل الفضّي |
| Ancak Zachary, beklenmedik bir şekilde, harabolmuş bir hapishanede tutuluyor, ...belki de Silver Kasabası'nın bir özelliği vardır, ...Puerto de Fuego'ya en yakın yerleşim alanı olması gibi. | Open Subtitles | فقط أن زاكاري بشكل غير متوقع تماما وضع في سجن رديء وذلك حدث في المدينه الفضيه والتي بالصدفة هي .اقرب |
| Baylar içkilerinizi alın, Silver City' ye gidiyoruz. | Open Subtitles | أيها السادة أوقفوا الشراب. نحن ذاهِبونَ إلى المدينةِ الفضّيةِ. |
| Bugün Silver'ıda yemeğe getirmek istersin zannediyordum. Onun bir enginar canavarı olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | ظننتُ أنّك قد تدعو (سليفر) للإنظمام إلينا أولم تخبرني أنت أنّها من محبّي الخرشف؟ |
| Siz ayrılırken efendim, John Silver da görevinin başına geçecek. | Open Subtitles | حسنا يا سيدي وبعد إذنك جون سيلفر عاد تحت قيادتكم |
| Dön. Haydi buradan gidelim! Haydi Silver! | Open Subtitles | لنخرج من هنا هيا يا سلفر , هاري أنا أخيفهم |
| Sıcak açıktırıyor, kardeşim. Hey, Silver ve sen plaja gidecekmisiniz? | Open Subtitles | الحرّ يزيد من جوعي, يا أخي هل ستذهب أنت وسيلفر للشاطئ لاحقاً؟ |
| Ben kaybolmadım. One Silver dollar | Open Subtitles | أنا لست تائها دولار فضى |