"soruna" - Translation from Turkish to Arabic

    • المشكلة
        
    • المشاكل
        
    • سؤالك
        
    • متاعب
        
    • لسؤالك
        
    • سؤالكِ
        
    • للمشكلة
        
    • المشكله
        
    • لمشكلة
        
    • أسئلتك
        
    • مشكلة
        
    • تساؤلك
        
    • حل هذه
        
    • اسألتك
        
    • اسئلتك
        
    Bu Çin'in 20 milyonun üzerinde nüfusu olan bir çok şehrinin olacağı bir dönemde ortaya çıkan soruna yönelik çözüm. TED وهذا هو الحل لهذه المشكلة حيث ستطبق في الصين في العديد والعديد من المدن التي يتجاوز سكانها 20 مليون نسمة
    Tüm bunlar en büyük soruna ekleniyor. Tabii ki politik problemler. TED وهو ما يفضي إلى أهم مشكلةٍ نواجهها وهي بالطبع المشكلة السياسية
    Bu kadar soruna girdiğine göre Joey'yi çok seviyor olmalısın. Open Subtitles انت بالتأكيد تحب جوى كثيرا للذهاب الى كل تلك المشاكل
    Muhtemelen üzerinde deney yapmanın çok fazla soruna yol açtığını anladılar. Open Subtitles من المحتمل أنهم أدركوا أن تجرتهم عليها تسبب الكثير من المشاكل
    soruna dönersek, her gece tıklım tıklım, eleştiriler de bayağı iyiydiler. Open Subtitles ,ولكن للإجابة على سؤالك لقد حزمنا الاغراض والمراجعات كانت نوعاً ما
    Yani soruna cevabım, kendimizi mobilize ettiğimiz zaman, liderliği desteklemiş, motive etmiş ve liderliğe güvence vermiş olacağız. TED لذا فإن جوابي عن سؤالك هو أننا سندعم ونشجع ونعطي الثقة للقيادة ونحرك أنفسنا.
    Ve bu soruna için en basit çözümü düşünmeye çalıştık. TED ثم فكرنا بأكثر الحلول بساطةً نستطيع تنفيذها لحل هذه المشكلة.
    soruna bir göz attım... Dün gece monitörlerde görünen soruna. Open Subtitles لقد بحثت في تلك المشكلة التي ظهرت على الشاشة بالأمس
    Emin olmanızı istiyorum, gerçekten emin olun, bu soruna radikal bir çözüm bulup bunu görebileceğimizden emin olun. TED بل أريد أن تتحلّوا بالقناعة، بقناعة حقيقية أن بمقدورنا أن ننجح في حل هذه المشكلة وأن نشهد تلك اللحظة.
    Sorunu anlamaya yönelik ulusal bir çalışma başlatıncaya kadar bu soruna kimse pek dikkat vermemişti. TED ولكن لم يبدِ أحدهم كثيرًا من الاهتمام بذلك إلى أن أطلقنا دراسة على مستوى الأمة لفهم أسباب المشكلة.
    Bu, bizim soruna çok büyük miktarda işlem gücü getirdiğimiz anlamına gelir. TED هذا يعني أنّنا نحمل كمية هائلة من طاقة المعالجة لهذه المشكلة.
    Bunu yaparak nasıl bir soruna sebep olacağının farkında mısın? Open Subtitles ألا تعلمين كم المشاكل التي قد تنجر عن هذا ؟
    Ayrıca saçlarımı ağarttı ve birçok soruna yol açtı. TED وجعل شعري أبيض وتسبب لي في جميع أنواع المشاكل.
    Bu da ifade etmemiz gerek bir çok soruna yol açmaktadır. TED و من شأن هذا أن يؤدي إلى الكثير من المشاكل التي يتعين علينا التصدي لها
    Sen söylemeden sıradaki soruna cevap vereyim, nişanlılar. Open Subtitles ولمساعدتك في سؤالك القادم , انهم مخطوبان
    Öteki soruna gelince; postayla bir çek gönderebilirsin. Open Subtitles إجابة على سؤالك الآخر، فقط أرسل شيكاً في البريد.
    - Ve az önceki soruna cevap olarak; biz gangster rap müziği yapıyoruz. Open Subtitles للإجابة على سؤالك السابق، نحن متابعة مباشرة الراب العصابات.
    Yeterince soruna neden olmadın mı? Silahı bana ver! Open Subtitles ألم تسببى متاعب بما فيه الكفايه القى بالمسدس
    "Ne mi?" Seni bu ani soruna nasıl cevap vereceğimi gerçektende bilemiyorum. Open Subtitles ماذا؟ في الحقيقة أنا لا أملك جواباً لسؤالك المفاجئ
    İlk soruna cevaben söylüyorum tavuk alayım ben. Open Subtitles للإجابة على سؤالكِ الأول، سأطلب وجبة دجاج.
    Bu etkileşim süreci bana soruna ilişkin daha derin bir anlayış geliştirmemi sağladı. TED عملية المشاركة هذه التي بدأتها ساعدتني على تطوير فهم أعمق للمشكلة.
    Bu soruna çözüm bulacağız ve dünya hükümetleri... bunu size fazlasıyla ödeyecek. Open Subtitles اوجد الحل لهذه المشكله وحكومات العالم سيدفعون لك على الرغم من انفهم
    Hepimiz birlikteyiz, küresel bir soruna küresel bir çözüme ihtiyacımız var. TED أننا جميعاً في هذا معاً. نحتاج لحل عالمي لمشكلة عالمية.
    Umarım üç soruna vereceğimiz yanıtlar seni tatmin eder. Open Subtitles آمل أن نجيب على أسئلتك الثلاثة لأجل إرضائك
    Bu da bir soruna yol açtı. Çünkü ultraviyole ışık cilde zarar verebilse de aynı zamanda önemli bir faydası da vardır. TED وقد شكّل هذا مشكلة لأنه على الرغم من أن الأشعة فوق البنفسجية قد تدمر البشرة، إلا أنها تمتلك منافع مهمة ومماثلة كذلك.
    Ama soruna cevap olsun, denkleme bir yıldız geçidi daha sokuyoruz. Open Subtitles ,لكن لإجابة تساؤلك سنقوم بتفعيل بوابة أخرى في للموازنة
    Bu soruna çare bulmak dünya üzerindeki herkesin neredeyse 30 yılını aldı. TED لقد تطلب الأمر ٣٠ سنة لكي يتمكن أي أحد من حل هذه المسألة.
    - Çoktan soruna cevap verdi. Bu cevabı kabul etmiyorum amına koyayım! Open Subtitles ـ لقد أجاب على اسألتك بالفعل، هيّا ـ إني لا أقبل جوابه اللعين!
    Şu ana kadar hiçbir soruna cevap vermedik şimdi başlayacak değiliz. Open Subtitles . و نحن لم نجيب علي كل اسئلتك طوال الليل . و نحن لن نبدأ الان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more