Buna gama ışınlarının da olduğu tüm elektromanyetik spektrum bağlamında bakalım. | TED | اذا لننظر الى هذا في السياق من كل الطيف الكهرومغنطيسي حيث لدينا اشعة غاما |
Bu yılın TED Konferansı'nın konusu Tam spektrum (Full Spectrum). | TED | حالياً الموضوع الأساسي لمؤتمر TED هو " الطيف الكامل ". |
Görüyorsunuz ki, sıvı metal bataryanın hikâyesi bir teknoloji icat etmekten daha fazlası, bu bir mucit yetiştirme planı, tam spektrum. | TED | كما ترون، قصة بطارية المعدن السائل هي أكثر من مجرد قصة لابتكار تكنولوجي، إنها مخطط لابتكار مخترعين، الطيف الكامل. |
Kapasite: Burada 10,000 kat fazla spektrum var, alt yapıda hali hazırda kurulmuş 10,000 kat fazla LED var. | TED | السعة: لدينا 10,000 مرة طيف اكثر 10,000 مرة ثنائيات اكثر مثبتة بالفعل في البنية التحتية |
Bu çocukların her ikisi de benzer otistik spektrum bozukluğu belirtilerini gösteriyor. | TED | إذاً فإن كلا الولدين يملكان نفس التشخيص لاضطرابات طيف التوحد. |
Tayf(spektrum) denen bu renkler farklı malzemelerle ilişkiliydi. | Open Subtitles | يطلق على هذه الألوان المصاحبة للمواد المختلفة اسم الأطياف |
spektrum analiz cihazını aynı mantıkla evrendeki değişik sesler üzerinde kullanıp evrenin şeklini bulmayı planlıyoruz. | Open Subtitles | بين طبلة وأخرى بنفس الطريقة مانخطط لفعله هو استخدام محلل الأطياف |
Alec cinayet gecesinin hücresel dizisini alıp tam bir spektrum analizi yaparsam dalga boylarını ve dalga gücünü analiz edebilir misin? | Open Subtitles | -نوعاً ما "أليك" ، لو امكني إحضار تحليل طيفي كامل منبرجخلويمنليلة القتل، هل ستكون قادراً على تحليل طول الموجة والقوة؟ |
Tüm iyi restorasyon hikâyeleri gibi bu da politik spektrum boyunca benzerlik gösterdi. | TED | حاليًا مثلما هي كل القصص المعادة الجيدة كان لهذه القصة صداها عبر الطيف السياسي. |
Ve doğru söylediğimiz takdirde bu hikâye, politik spektrum boyunca insanların aklına yer edecek. | TED | وإذا قلنا تلك القصة بطريقة صحيحة، فإنها ستصل إلى أذهان الناس عبر الطيف السياسي. |
Şekil, boyut ve spektrum içerikleri aynı. | TED | متماثلتين في الحجم والشكل وحتى في محتوى الطيف الضوئي |
Hayır da siyahla beyaz gibi değil, spektrum gibi daha çok. | Open Subtitles | كلا لكن أقل سواداَ وبياضاَ وأكثر من الطيف |
Çünkü, her otun... değişen Kannabinoid düzeyleri, kendi benzersiz dalga formunu veya spektrum üretir. | Open Subtitles | بسبب تفاوت مستويات القنب لكل نوعية تقوم بأنتاج شكل الموجة الفريدة أو الطيف |
Eğer taşlar rezonans büyülü spektrum boyunca belirli enerji dalgaları | Open Subtitles | لو أنّ الصخور مدويّة لأطوال موجيّة خاصّة بطاقةٍ معيّنة على طول الطيف السحري، |
Otizmin bir spektrum olması gibi etiyolojinin de bir spektrumu, nedenlerden oluşan bir spektrum vardır. | TED | و كما أن التوحد هو طيف، هناك طيف من الأيديولوجيات، طيف من الأسباب. |
Örneğin, altının spektrum çizgisi Güneş'in tayfında görünen tek çizgi. | TED | على سبيل المثال, الخط الطيفي للذهب هو الخط الطيفي الوحيد الذي يمكنك رؤيته في طيف الشمس. |
Ekranda gördüğünüz çizgiler bir spektrum şekli. | Open Subtitles | تلك الخطوط التي نراها على الشاشة على شكل طيف |
Elektromanyetik spektrumun derin ultraviyole bölgesinde görünür bölgeden yakın kızılaltı içine doğru spektrum kaydı yapıyorlar. | Open Subtitles | يسجلون الأطياف من أعماق المنطقة فوق البنفسجية من الطيف الكهرومغناطيسي، من خلال المنطقة المرئية، للأشعة تحت الحمراء القريبة |
Bu spektrum, eşsiz bir kimyasal imzaya sahip. | Open Subtitles | هذه الأطياف لها توقيع كيميائي فريد. |
- Kendi tasarladığım tam spektrum gözlüğü takmıyorum, bu yüzden hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | -حسناً، أنا لا أرتدي .. نظارة رؤية الأطياف التي قمت بتصميمها، لذا.. ليس لديّ فكرة. |
(Kahkahalar) Bu Güneş'in tayfı (spektrumu). 24,000 spektrum çizgisi var. %15'inin ne olduğu hala bilinmiyor. | TED | (ضحك) هذا طيف الشمس يحتوي على 24 ألف خط طيفي و 15 في المئة من هذه الخطوط لم يتم تحديدها بعد |
Tam spektrum operasyonu! | Open Subtitles | ظهور طيفي كامل |