Dostum, bu stüdyolar iyi bir senaryo yapmak için bir sürü para ziyan ediyorlar. | Open Subtitles | كل هذه الاستوديوهات تضيّع الكثير من المال من أجل صناعة نص جيد |
"X Men" sinemalara geldikten sonra bütün stüdyolar, o küçük pis ellerini bütün çizgi romanların hakları işine soktular. | Open Subtitles | حسنا بعد ان حطم " الرجال اكس "ايرادات الاسواق كل الاستوديوهات بدأت فى شراء اى كتاب هزلى يستطيعوا ان يضعوا |
Tüm büyük stüdyolar, sürüne sürüne peşinden geliyorlardı. | Open Subtitles | كل الاستوديوهات العملاقة أتتكِ زاحفة. |
stüdyolar böyle yapar. Bu şey bir canavar hiti. | Open Subtitles | الأستوديوهات تعمل هكذا دائماً الفيلم صرخة مُدويّة |
Tüm stüdyolar, oy birliğiyle Hollywood 10'lusunu işten çıkarmaya karar verdi. | Open Subtitles | جميع الأستوديوهات توافق بالإجماع بطرد عشرة من نجوم "هوليوود" بدون تعويض |
Sahip olduğum her şey filmlerim ve bu stüdyolar. | Open Subtitles | كل ما أملكه هو أفلامي و هذه الإستوديوهات |
stüdyolar onun gerçekten iyileştiğine emin olmadan ona dokunmayacaklar. | Open Subtitles | الإستوديوهات لن تقبل بها حتى تقتنع بانها استعادات عافيتها |
Bunlar stüdyolar. | Open Subtitles | هذه هي الاستوديوهات |
Tüm stüdyolar, oy birliğiyle Hollywood 10'lusunu işten çıkarmaya karar verdi. | Open Subtitles | جميع الأستوديوهات توافق بالإجماع بطرد عشرة من نجوم "هوليوود" بدون تعويض |
"Bulutlarda Kaybolma"'yı o kadar seviyor ki şehirdeki tüm stüdyolar onu istiyorken o seninle çalışacak. | Open Subtitles | يعشق (ضائعون بين الغيوم) لدرجة أن يتركك تتعاقدين معه قبل أن تقوم الأستوديوهات باستجداء خدماته أؤكد لك، |
Alışveriş mağazaları, stüdyolar ve turistlik alanlardan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيكـَ عن ( الأسواق - الأستوديوهات - وأماكن لقاء السياح ) |
Önde stüdyolar var. | Open Subtitles | الإستوديوهات ما هى الا واجهة. |