"statü" - Translation from Turkish to Arabic

    • مكانة
        
    • الاجتماعية
        
    • والمركز
        
    • المنزلة
        
    • المركز الإجتماعي
        
    • المركز الاجتماعي
        
    Bunlar anlamlı statü ödülleri, anlamlı erişim ödülleri, anlamlı güç ödülleri olabilir. TED بل يمكن أن تكون جوائز مكانة معنوية، أو جوائز انضمام، أو جوائز قوة،
    İkincisi de öğretmenlik mesleğine çok yüksek bir statü veriyorlar. TED والثانية أنهم يعطون مكانة عالية جدا لمهنيي التعليم.
    Sanırım âşık olma süreci için kazara ikonlara dönüşeceğimizden korktum, bu asla uygun olacağım bir statü değildi. TED أعتقد بأنني كنت مُتخوّفة من أن نُصبح رموزا مقصودة لعملية الوقوع في الحب، وهي مكانة لا أعتقد بأنني مُؤهلة لها.
    Birinin uzmanlığı ve bilgisi vardır, bir şeylerin nasıl yapılacağını biliyordur, ve biz bu insana statü veririz. TED شخص لديه الخبرة والمعرفة ، ويعرف كيف يفعل الأشياء، ونحن نعطي هذا الشخص المكانة الاجتماعية.
    Önemli olan sevgi, para veya sosyal statü veya yaşla alakalı değil. Open Subtitles الموضوع هو أن الحب لا يتعلق بالأموال أو المكانات الاجتماعية
    Duydum ki büyük bir imparatorluk, statü, mevki kısacası sahip olduğunuz ne varsa, bunlar size miras kalmamış. Open Subtitles لقد سمعت أن هذه الامبراطورية الضخمة والوضع والمركز كل ما أنت فيه..
    Şimdi ise statü belirtiyor. Open Subtitles الآن هي علامة المنزلة.
    Yakışıklı bir pakette aşk ve statü. Kim daha fazlasını umabilir ki? Open Subtitles الحب و المركز الإجتماعي في حزمة واحدة جميلة، من بإمكانهِ طلب المزيد؟
    Kimi zaman, sosyal statü için yapılan bilinçli ya da bilinç dışı bir girişim oluyor. Open Subtitles في بعض الأحيان، بوعي أو بغير وعي لمحاولة الوصول على المركز الاجتماعي
    Muhtemelen geçmişinde statü sahibiydi. Bu adam sevecen ve sosyal biri. Open Subtitles ربما لديه مكانة اجتماعية مرموقة - هذا الرجل اجتماعي ومحبب -
    statü sembolleri insanların bir sosyal ağdaki mevkisini gösterir. Open Subtitles مكانة الشعار هي الرتبة التي يصلها شخص ما في المجتمع
    Bir statü uğruna kendinizi alçaltmayın. Open Subtitles أنتي أعلى من أن تقللي من شأنك لأجل مكانة إجتماعية
    Şirket içinde yüksek bir konum ve torununuz olarak yüksek bir sosyal statü. Open Subtitles مكانة فى مجموعة سيونغ جين و كـ حفيدكِ البيولوجى مكانة فى المجتمع
    statü, saygınlık, mevki. Open Subtitles مكانة أجنماعية.. إحترام.. منصب
    Antropolojik olarak konuşursak, bir toplumda her zaman bir grup daha yüksek statü sahibi olur ve daha savunmasız olanları sömürür. Open Subtitles حسب علم الإنسان، في أيّ مجتمع... ستشغل مجموعة واحدة مكانة عليا دوماً وستستغل من هم أكثر ضعفاً.
    Her ırk, sosyal statü ve yaştan kurbanı var. Open Subtitles انه يتجاوز الخطوط العرقية و الاجتماعية و العمرية ايضا
    Ancak şimdi de yaşlanmayla ilgili problemler mevcut: hastalıklar, yoksulluk ve sosyal statü kaybı gibi. TED الآن، هناك مشاكل مرتبطة بالتقدم في السن -- أمراض، فقر، فقدان للمناصب الاجتماعية.
    Binlerce yıl boyunca filozoflar şunu söyledi, Hayatın para, statü ve hava atmaktan ibaret olduğu kanısındaysanız rezil bir durumda hissedersiniz. TED لقد قال الفلاسفة منذ آلاف السنين إذا كنت تعتقد أن حياتك تدور حول المال والمكانة الاجتماعية والتباهي بهما، فسوف تشعر بالسوء والأسى.
    Sana statü lazım. Unvan lazım. Open Subtitles انت تبحثين عن الألقاب, والمركز
    Şimdi ise statü belirtiyor. Open Subtitles الآن هي علامة المنزلة.
    Değişik şekilli cüceler, değişik sosyal statü mü? Open Subtitles الأنواع المختلفة للأقزامِ، المركز الإجتماعي المختلف؟
    Lakin statü veya asalet ile savaş kazanılmaz. Open Subtitles لا يهم,المركز الاجتماعي وإحترام الذات لا يربحون الحروب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more