| - Hey, Steph! - Ne var? İstediğimizi açabilir miyiz? | Open Subtitles | ستيف ، هل يمكننا فعلاً فتح أي شيء نريد ؟ |
| NBA süperstarı Steph Curry gibi: üst üste 77 üçlük attı. | TED | مثل نجم كرة السلة الأمريكية ستيف كيري أحرز 77 رمية ثلاثية على التوالي. |
| Steph, şimdiye kadar bezi bize vermeyi niye söylemedin? | Open Subtitles | ستيف ، لماذا لم تتكلمي حتى الآن عن هذه الحفاضات ؟ |
| Steph'in takımı güzel ilerleme kaydediyor ama bizde hızlı hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | فريق إضافة تعليق لتحرز تقدما جيدا، ولكن علينا أن نتحرك بسرعة. |
| Steph porno adımı nasıl bulacağımı söylemişti. | Open Subtitles | آه. حسنا، قال لي ستيفاني كيف لمعرفة اسمي الاباحية. |
| Steph, birisi sana oyuncak bir köpek göndermiş. | Open Subtitles | ستيف ، أرسل لك أحداً كلباً محشواً بالبريد |
| Yani Steph, Tanrı korusun ama eskisiyle bir hayat sürmek yerine yeni bir erkekle şansını denemelisin. | Open Subtitles | اعني ستيف لاسمح الله انتي لاتاخذي فرصة مع رجل بدلا من ذلك تبقين على نفس الرجل القديم |
| Bu yüzden o gün Steph ve Mitch onu kurtaramadı. | Open Subtitles | و لهذا ستيف و ميتش لم يتمكنوا من انقاذه ذلك اليوم |
| Steph'e benimle alışveriş merkezinde buluşmasını söyledim. | Open Subtitles | لقد سألت ستيف ليقابلني في المركز التجاري |
| - Steph'lerin çatısına çıkıp göl üzerindeki şimşek fırtınasını izlemiştik. | Open Subtitles | عندما قصدنا سقف ستيف لمشاهدةِ عاصفةُ البرقِ على البحيرة؟ |
| Steph onun kadar iyi bir cerrah olmadığımı söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت ستيف قالت انني لست جيدة لأكون جراحة مثلها |
| Tıpkı Steph Burton gibi görünen bir kadın var ama 90 cm boyunda. | Open Subtitles | هناك امرأة تشبه ستيف بورتون تماما باستثناء انها بطول ثلاثة اقدام |
| Ben pek silah düşkünü bir adam değilimdir Steph. | Open Subtitles | نعم ،انه فقط انا لست رجلا يحب الاسلحة ستيف |
| Ed'in parlak bir fikirle dönme ihtimaline karşı Steph'e göz kulak olurlar. | Open Subtitles | يراقبون ستيف في حالة اذا اتت ل ايد اية افكار لامعة |
| Uyuma vakti geçiyor. Hadi Steph. | Open Subtitles | تأخرنا كثيراً عن موعد نومنا هيا بنا "ستيف"ً |
| Steph, Joey ve ben meşgulüz. Joey, çıkart bakalım. | Open Subtitles | ستيف ، أنا وجوي مشغولان ، هيا جوي إخلعلهاملابسها! |
| Steph şeytanca bir mojito yapabilir. | Open Subtitles | ستيف يمكن أن يجعل ماجيتو شريرة |
| Hey dinle bak, çok delice şeyler oldu, Steph. | Open Subtitles | انصتي إليّ هناك شيءٌ من الجنون يحدث هنا "ستيف" |
| Steph kaybolduğunda gerçekten onu tutan tek şey sizin desteğinizdi. | Open Subtitles | كان دعمكم الشيء الوحيد الذي حقا حصلت عليها من خلال عندما اختفى إضافة تعليق. |
| Steph yaralandı ve ben kendimi kaybettim. | Open Subtitles | ستيفاني حصلت على قطع. وأنا فقط فقدت. |
| Steph, bir sır saklayabilir misin? | Open Subtitles | ستيفي" .. هل يمكنكِ الاحتفاظ بسِرٍ ما" |
| - Çoğu gün Steph'e söyledim... - Holly! | Open Subtitles | ــ "أتعلمون، لقد تحدثت إلى (ستف).." ــ (هولي)! |
| Evet, tabii "Hey, dostum, ben Steph'le üç yıl önce çıkmıştım. | Open Subtitles | نعم,لقد كنت مثل"مرحبا يا صاح لقد واعدت(ستافنى) منذ ثلاث سنوات, |
| Aslında, Steph, üreticilerin gözden çıkardıklarını alıp en ucuz fiyattan satacağım. | Open Subtitles | في الواقع يا (ستاف)، آخذُ المنتجون يَنْبذُونها وأنا أَبِيعُها بأقل سعر ممكن |
| Bu Sheila, Eve, Polly ve Steph. | Open Subtitles | هذه شيلا ايف بولي، وستيف |